Bakan Memişoğlu: Sağlık Hizmetlerinin Kontrolü Bizde Olmalı
Bakan Memişoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile birlikte, Antalya’da düzenlenen Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından gerçekleştirilen “14. OHSAD Kurultayı-Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları”na katıldı.
Toplantıda yaptığı konuşmada, dünya çapında Türkiye’nin sağlık sisteminin oldukça başarılı olduğu vurgusunu yapan Memişoğlu, “Bu durum, Türkiye’deki beşeri sermayenin zenginliğinin ve kalitesinin bir sonucudur. Ne yaparsak yapalım, binalar inşa etsek ya da en son teknolojiyi getirsek, asıl başarıyı hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız ve yöneticilerimiz sağlıyor. Sizler bu başarının temsilcilerisiniz” dedi.
Memişoğlu, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın, 1970’li yıllardan beri TBMM’de tartışıldığını ancak yönetsel bir irade konulamadığını belirtti.
Yönetsel irade eksikliğinin temel sebebinin paradigma değişikliğinin sağlanamaması olduğunu ifade eden Memişoğlu, “Hekim odaklı sağlık sisteminden, insan odaklı bir sisteme geçiş yapmalıyız. Ulaşılabilir, kapsayıcı ve adaletli bir sağlık ödeme sistemi geliştirmeliyiz. Bunun yanı sıra, standartlar oluşturmak ve bu standartlar etrafında hareket etmek zorundayız. Devletin özel sektöre güveni ve onun önünü açması, sağlıkta dönüşümün kalitesini artıracaktır” şeklinde konuştu.
“SUT’U GERÇEKLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR”
Bakan Memişoğlu, 2024 yılında Türkiye’de sağlık sektörünün 1 milyar 63 bin kez insanlara dokunduğuna dikkat çekerek, bunun yeterli olmadığına vurgu yaptı.
Sağlıkta yenilenmeye ve düzeltmelere ihtiyaç olduğunun altını çizen Memişoğlu, “Paradigmamızı yeniden şekillendirmemiz şart. Bunu yaparken herkesin aynı hedefe odaklanması gerekiyor; o da insanlara daha iyi sağlık hizmeti sunmaktır. Birçok kısıtımız var ama bu sorunları hep birlikte aşacağız” ifadelerini kullandı.
Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Memişoğlu, Çalışma Bakanı’na teşekkür ederek, “Bu konuda iradeyi hep birlikte göstermeliyiz” dedi.
“BEDENİNİZİ GÜVENMEDİĞİNİZ KİMSEYE EMANET ETMEYİN”
Sağlık turizmi konusundaki hedeflerin henüz altında olduklarını belirten Memişoğlu, Kovid-19’un Türkiye’ye önemli avantajlar sağladığını ve bu süreçte sağlık sisteminin iyi yönetildiğini dile getirdi.
Sağlıkta güven endeksinin kritik önemine işaret eden Memişoğlu, “Bedeninizi, canınızı güvenmediğiniz kimseye emanet edemezsiniz. Güven endeksini kaybetmek en büyük riskimizdir. Özel sektör, en kaliteli sağlık hizmetini sunan bir yapıya sahiptir. Eğer güven endeksini düşürüyorsak, bu hepimizin sorumluluğudur. Bu konuda tolerans göstermeyeceğiz” diye konuştu.
“KONTROLÜMÜZ HARİCİNDE HİÇBİR SAĞLIK HİZMETİ VERİLMEMELİ”
Sağlık meslek mensupları yönetmeliğinin yenilendiğine dikkat çeken Memişoğlu, “Artık kontrolümüz haricinde hiçbir sağlık hizmetinin verilmesini istemiyoruz. Danışmanlık ya da eğitim merkezleri gibi hizmetlerin de kontrol ve standardizasyonu sağlanmalıdır” dedi.
Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nü yeniden yapılandırdıklarını belirten Memişoğlu, bu değişikliklerin hem ödeme sistemleri hem de denetim konularında önemli farklar yaratacağını ifade etti.
Kaliteye verdikleri önemi vurgulayan Memişoğlu, “Bir hekim 6 ayrı şehirde, 8 farklı yerde çalışamaz. Bu, sistemde bir sorunun olduğunu gösterir. İyi bir planlama yaparak, standartları iyi belirlersek, özel sektörün hasta odaklılıkta farklılaşması gerektiğini de unutmamalıyız. Türkiye, sağlıkta etrafındaki ülkelere örnek olacak bir konumda ve daha iyi olmak için çaba sarf ediyoruz” dedi.
Sağlıkta daha iyi noktalara ulaşacaklarını belirten Memişoğlu, “Öncelikle insanlara sağlıklı kalmayı öğretmemiz gerekiyor. Hastalanan bireylere ise uygun zamanda etkin tedavi sunmalıyız” şeklinde konuştu.
Kurultay, yarın sona erecek.