Şara, başkent Şam‘da, ‘Leading’ adlı YouTube kanalına özel değerlendirmelerde bulundu. Filistin İntifadası’nın kendisi üzerinde büyük bir etki bıraktığını belirten Şara, devrimin ardından ‘bitkin’ bir ülkeyi devraldıklarını ve Suriye‘yi yeniden inşa etme zorunluluğunun altını çizdi.
Şara, ABD Başkanı Donald Trump hakkında olumlu mesajlar verdiğini düşündüğünü ifade ederek, Trump’ın iç politikaya ve ABD ekonomisini yeniden canlandırmaya odaklandığını söyledi.
Trump’ın Orta Doğu’da barış tesisine yönelik çabalarının umut verici bir başlangıç olduğunu dile getiren Şara, özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesi durumunda, küresel barışın sağlanmasında Trump’ın büyük bir rol oynayabileceğini vurguladı.
Şara, Trump’ın ‘Gazze’yi devralma’ planına ilişkin, ‘Hiçbir gücün insanları topraklarından süremeyeceğine inanıyorum. Birçok ülke bunu denedi ve hepsi başarısız oldu, özellikle de Gazze’deki son savaş sırasında.’ dedi.
7 Ekim 2023’ten bu yana Filistinlilerin yaşadığı acıların, ölümlerin ve yıkımın ardından topraklarını terk etmeyi reddettiklerini belirten Şara, 80 yılı aşkın süredir devam eden çatışmaların, onları yerlerinden etmeye yönelik tüm girişimlerin başarısız olduğuna dikkat çekti.
Şara, ‘Bana göre Trump’ın, Filistinlileri topraklarından çıkarmaya yönelik bir çabaya öncülük etmesi ne akıllıca ne de ahlaki bir davranış olacaktır.’ ifadesini kullandı.
Suriye’ye yönelik yaptırımlara ilişkin görüşü sorulan Şara, devrik Beşşar Esed rejiminin işlediği toplu katliamlar ve sistematik suçlar sırasında yaptırımlar uygulandığını hatırlattı. Şara, ‘Artık rejimi ortadan kaldırdığımıza göre bu yaptırımlar kaldırılmalıdır. Zira rejimin düşmesinden sonra bu yaptırımların hiçbir gerekçesi kalmamıştır.’ değerlendirmesini yaptı.
‘Yaptırımların kaldırılması için ne yapıyorsunuz?’ sorusuna cevap veren Şara, son dönemde Şam‘ı ziyaret eden herkesin yaptırımların kaldırılması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu aktardı.
Ülkesinin halihazırda güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Şara, ekonomik kalkınmanın bu sorunların çözümlerinden biri olduğunu belirtti: ‘Biz de buna odaklanıyoruz. Ekonomik büyüme olmadan istikrar olamaz ve istikrar olmadan kaos ve güvensizliği besleyen bir ortam yaratma riskiyle karşı karşıya kalırız. Tüm bu meseleler birbiriyle bağlantılıdır ve birlikte ele alınmalıdır.’
TRUMP’IN GAZZE’Yİ ‘DEVRALMA’ PLANI
Trump, 4 Şubat’ta Beyaz Saray’da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ABD’nin Gazze Şeridi’ni ‘devralacağını’ ve buraya ‘sahip olacağını’ belirtmişti. Gazze’nin artık tamamen bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze’deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin daha iyi olacağını savunmuştu.
Trump, Filistinlilerin Gazze’den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını da iddia etmişti. Ayrıca, Gazze’yi Orta Doğu’nun Rivierası’na dönüştürmeyi istediğini de ifade etmişti. Son olarak, Trump, Gazze’yi devralma ve yeniden inşa planında ‘Filistinlilerin bu bölgeye dönme hakkının olmayacağını’ belirtmişti.
