Sağcı Lig Partisi lideri Matteo Salvini, Roma’daki Yabancı Basın Derneği’nde düzenlenen bir toplantıda uluslararası gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Almanya’daki seçimleri kazanan CDU ve CSU partilerinin başbakan adayı Friedrich Merz‘in düzensiz göç konusundaki vaatlerini hatırlatan Salvini, “Şansölye Merz’in seçim kampanyası sırasında yasa dışı göçü engelleme konusunda verdiği sözlerin en azından yarısını başarabileceğini umuyorum. Bu, hem kendisi hem de İtalya için büyük bir umut.” dedi.
Sınır kontrollerinin önemine vurgu yapan Salvini, “Eğer Almanya, güney sınırlarımızı kapatmamıza yardımcı olursa, transfer sorunları yaşanmaz. Aksi takdirde, İtalya, Avusturya ve Fransa arasında ciddi toplumsal çatışmalar yaşanabilir.” şeklinde konuştu.
Salvini, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin aşırı sağ olmadığını düşündüğünü belirterek, “Sıfatlardan bahsederken, aşırı sağdan, kâbustan söz edildiğini okuyoruz.” ifadelerini kullandı.
AfD’nin Almanya’daki ikinci siyasi güç konumunda olmasının önemli bir anlam taşıdığını dile getiren Salvini, “Avusturya’da FPÖ hükümetten dışlanırken, bazı partilerin ‘merkez’ olarak tanımlanması, politik doğruculuğun dışında kalan herkesin aşırılık yanlısı olarak damgalanmasını göstermektedir.” dedi.
“Barış Olasılığı Trump’ın Başarısıdır”
Rusya-Ukrayna savaşı için barış olasılıklarına ilişkin görüşlerini de paylaşan Salvini, “Eğer 3 yıldır süren savaş ve ölümlerden sonra Rusya ve Ukrayna arasında bir diyalog olasılığı gündeme geliyorsa, bu kesinlikle Avrupa’nın değil, ABD Başkanı Donald Trump‘ın başarısıdır. Trump’ın itici gücü olumlu bir perspektiften ele alınmalı, rekabet olarak görülmemelidir.” diye belirtti.
Somut barış görüşmelerinin başlaması umudunu dile getiren Salvini, ABD yönetiminin Avrupa Birliği için gündeme getirdiği gümrük vergileri konusuna da değindi. “Avrupa, Trump’tan ya da gümrük tarifelerinden korkmamalı, asıl kendi içindeki sorunlardan korkmalıdır.” dedi.
Ukrayna’ya İtalyan askerinin gönderilmesi konusundaki tartışmalara da değinen Salvini, “Dünya genelinde barış misyonlarında görev yapan yaklaşık 8 bin askerimiz var ve bunun maliyeti 1 milyar avrodan fazla. Ekstra bir harcama yapmadan önce, ne yapıldığını ve nasıl yapıldığını kesin bir güvence ile bilmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Avrupa ordusu fikrine karşı olduğunu vurgulayan Salvini, “Eğer ortak bir Avrupa ordusunun başına Ursula von der Leyen’i getirirsek, yirmi dakika dayanamaz ve teslim olur. Bu nedenle böyle bir fikre kesinlikle karşıyım. Brüksel’in el attığı birçok şey başarısızlığa uğruyor.” dedi.
Son olarak, Macar kökenli ABD’li milyarder George Soros’tan hiç para almadığını ve böyle bir talebinin asla olmadığını da belirtti.
