Ekonomi

Reel Kesim Güven Endeksi’nde Önemli Artış Gerçekleşti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ocak ayına ilişkin İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi verilerini açıkladı.

İlgili Makaleler

İktisadi Yönelim Anketi, imalat sanayisinde faaliyet gösteren 1745 iş yerinin yanıtlarının ağırlıklandırılmasıyla oluşturuldu.

Buna göre, Reel Kesim Güven Endeksi, ocak ayında bir önceki aya göre 1,8 puan artarak 100,9 seviyesine ulaştı. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise 0,1 puan azalarak 102,6 oldu.

Endeksi oluşturan anket sorularının yayılma endeksleri incelendiğinde, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek 3 aydaki ihracat sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku, mevcut toplam sipariş miktarı ve gelecek 3 aydaki üretim hacmi ile ilgili değerlendirmeler endisi artış yönünde etkilerken, son 3 ayda toplam sipariş miktarı, gelecekteki toplam istihdam ve genel gidişata dair değerlendirmeler azalış yönünde etkili oldu.

Son 3 aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan durum geçen aya göre güçlendi.

Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında, mevcut mamul mal stoklarının ise mevsim normallerinin üstünde olduğu yönündeki değerlendirmeler de geçen aya göre zayıfladı.

Gelecek 3 aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, ihracat sipariş miktarı ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyir güçlenirken, gelecek 3 aydaki istihdam artışı beklentileri azalış bekleyenler lehine döndü. Ayrıca, gelecek 12 aydaki sabit sermaye yatırım harcaması beklentileri de güçlendi.

ÜFE Beklentisi Yüzde 41,2’ye Geriledi

Ortalama birim maliyetlerde, gelecek 3 ayda artış bekleyenler ile son 3 ayda artış bildirenler lehine olan durum güçlendi.

Gelecek 3 aydaki satış fiyatı artış beklentileri de güçlenirken, gelecek 12 aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi geçen aya göre 3,8 puan azalarak yüzde 41,2 seviyesinde gerçekleşti.

2025 yılı ocak ayında ankete katılan iş yerlerinin yüzde 52,9’u üretimlerini kısıtlayan faktör bulunmadığını belirtirken, yüzde 14,6’sı talep yetersizliğini en önemli kısıtlama faktörü olarak gösterdi. Talep yetersizliğini ise iş gücü yetersizliği, ham madde-ekipman yetersizliği, mali imkansızlıklar ve diğer faktörler takip etti.

İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, geçen aya göre daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise arttı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu