Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye'nin Gücü Ödülleri, perşembe günü düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Törene katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçen yılın ortasında 60 milyar dolara (1,94 trilyon TL) yükselen cari açığın bu yıl Şubat ayı verilerine göre 31,8 milyar dolara gerilediğini yineledi.
"Bu da artık yatırımlarımızı iç tasarruflarla finanse etme kabiliyetimizin arttığı anlamına geliyor. Gelişmekte olan bir ülkeyiz, bu dengeyi yatırımlarımızı azaltarak değil, tasarruflarımızı artırarak sürdürmemiz gerekiyor."
Ödüller sahiplerini Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen törenle karşıladı. Törenin ikincisine Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Yılmaz, MÜSİAD'ın kuruluşundan bu yana Türk ekonomisine ve demokrasisine damgasını vuran bir kurum olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "MÜSİAD 34 yıllık tarihi boyunca her zaman halk haklarının ve demokrasinin yanında olmuştur. MÜSİAD üyeleri olağanüstü bir gayretle çalışmış ve çalışmışlardır. Ülkemizin kalkınması için özveriyle çalıştık ve her zaman halkımızın yanında olduk."
"MÜSİAD, sadece ülkemizle sınırlı kalmayıp, 7 Ekim'den bu yana İsrail hükümetinin insanlık dışı muamelelerine ve suçlarına maruz kalan mazlum Gazze halkına da yardım eli uzatarak insani değerlere bağlılığını ortaya koymuştur. MÜSİAD'ın asil duruşu cömertlik bizim için her zaman gurur kaynağı olacaktır" diye konuştu.
İsrail'in amansız savaşı
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına değinen Yılmaz, şöyle konuştu: "Maalesef bu acımasız saldırıları, bu zulmü insanlığın gözü önünde görüyoruz. Bu bir yandan bizi karamsarlığa sürüklüyor ama diğer yandan da bir direniş görüyoruz. Geleceğe dair umutlarımızı besliyor, dini, milliyeti, coğrafyası ne olursa olsun, bu zulme karşı çıkan ve direnen herkesi, kampüslerden sokaklara kadar her yerde dile getirerek, yürekten selamlıyorum."
2023'te %4,5 büyüme
Yılmaz, konuşmasında küresel ekonominin düşüş eğilimine girdiğini yineleyerek, şöyle konuştu: "Bir yandan bölgemizde jeopolitik gerginlikler, savaşlar ve çatışmalar var. Üstüne üstlük geçen yıl tarihimizin en büyük deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. Tüm bunlara rağmen, küresel talep daralmasına ve ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya rağmen Türkiye, geçtiğimiz yılı yüzde 4,5 büyümeyle kapattı. Böylece Türkiye, yüzde 3 civarında bir ekonomik performans sergiledi. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen dünya böyle."
Yüksek gelirli lige daha yakın
"Son 20 yıldaki performansıyla artık yüksek gelirli ülkeler ligi eşiğindeyiz. Dünya Bankası'nın yüksek gelirli ülkeler ligi için kriteri kişi başına düşen gelir 13 bin 845 dolardır. Yani kişi başına düşen geliriniz bunu aşarsa Eşikler, farklı bir lige geçiş yapıyorsunuz. Evlere girerken, kapılardan geçerken de eşikler önemli. Çünkü eşikleri atladığınızda niteliksel bir değişim yaşıyorsunuz."
"Ancak barajları aşmak kolay değil, bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bu dönemde ve önümüzdeki dönemde Türkiye, siyasi ve siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığı, dört yıl boyunca seçimsiz, farklı bir siyasi atmosferde bu eşiği umarım atlayacaktır. Türkiye'nin yakın gelecekte yüksek gelirli ülkeler ligine gireceğine yürekten inanıyoruz" diye konuştu.
Cari açıkta düşüş
Yılmaz, 2024 yılında refah artışının kalıcı olmasını hedeflediklerini belirterek, şöyle konuştu: "Bunun temelinde tüketimi bir nebze olsun dengelemek var. İhtiyacımız olmayan bir tüketim seviyesini korumak yerine daha dengeli bir tüketim hedefliyoruz. , tüketimin makul düzeyde artması ve tüketimden elde ettiğimiz tasarrufları daha az tüketime, daha çok yatırıma, üretime, ihracata ve üretim alanlarına kanalize etmek, esasen hem kamu hem de özel sektörde tasarrufları daha fazla artırmak, ve bu artan tasarrufun geleceğe yönelik verimli alanlara kanalize edilmesi."
"Bunun için çaba harcıyoruz. Bunun en açık göstergelerinden biri de cari açık. Bu yılın şubat ayı verilerine göre cari açık 31,8 milyar dolara geriledi. Bu da artık finansman sağlar hale geldiğimiz anlamına geliyor." Yatırımlarımızı iç tasarruflarla yapıyoruz. Bu dengeyi yatırımlarımızı azaltarak değil, tasarruflarımızı artırarak sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen
