Boğaz ağrısı, halsizlik, nefes darlığı ve kırıklık gibi genel semptomlarla başlayan üst solunum yolu rahatsızlıkları, zamanla kalp batması, göğüs ağrısı ve çarpıntı gibi belirtilerle hastanelere başvuruya neden olmaktadır. Son yıllarda bu vakaların çoğuna kalp gribi tanısı konulmaktadır.
Prof. Dr. Kaya, kalp gribinin, üst solunum yolu enfeksiyonları sonrasında gelişen kalp kası enflamasyonu olduğunu belirtmektedir.
COVID-19 Sonrası Kalp Gribi Vakalardaki Artış
Covid-19 pandemisinin ardından kalp gribi vakalarında belirgin bir artış gözlemlendiğini ifade eden Kaya, hastaların çoğunun solunum yolu enfeksiyonları sonrası belirli şikayetlerle hastanelere başvurduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Kaya, hastaların solunum yolu enfeksiyonu geçirdikten sonraki 10-15 gün içinde göğüslerinde batma, yanma, baskı, nefes darlığı ve özellikle sırt üstü yatarken artan keskin göğüs ağrısı ve çarpıntı şikayetleri yaşadığını vurguladı. Genç erkekler daha sık etkilense de, her yaş grubunda bu rahatsızlığın görüldüğünü, 20 ila 50 yaş arasındaki erkeklerde ise daha fazla rastlandığını belirtti.
Tanı konulduktan sonra hastalara öncelikle istirahat, ardından destek tedavisi önerdiklerini söyleyen Kaya, kalp fonksiyonlarında bir azalma olursa kalp ritimlerini düzenleyici ilaç tedavisi uygulandığını aktardı.
Prof. Dr. Kaya, “Son günlerde genç ölümler gündemimizi meşgul ediyor. Bu ölümlerin çoğunun kalp krizi kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Ancak bir kısmının da miyokardit (kalp gribi) ile bağlantılı olabileceği kanaatindeyiz. Hastalarımızın %70-80’i çok fazla belirti vermeden kendiliğinden iyileşirken, %20-25’lik bir grup bize başvuruyor. Nadir durumlarda ise kalp yetmezliği ve ciddi ritim bozuklukları ölümle sonuçlanabiliyor.” şeklinde konuştu.
2 Milyona Yakın Kişiye Kalp Gribi Tanısı Konuldu
Dünya genelinde yapılan bir araştırmaya göre, geçen yıl yaklaşık 2 milyon kişiye kalp gribi tanısı konduğunu belirten Kaya, 1500 kişiye yapılan otopsi sonucunda bu vakaların yalnızca %1’inin kalp gribi nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade etti.
Prof. Dr. Kaya, özellikle solunum yolu enfeksiyonları sonrasında bu tür şikayetleri olan hastalara kardiyoloji muayeneleri önerdiklerini vurgulayarak, “Miyokardit tanısı alan kişilerin bağışıklık sistemlerini güçlü tutmalarını, sigara ve alkol gibi sağlığı bozan faktörlerden uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca üst solunum yolu enfeksiyonlarında kendilerini dinlemeleri ve tekrar kalp gribi semptomları yaşarlarsa doktora başvurmaları önemlidir. Bu durum grip gibi tekrarlayabiliyor; miyokardit geçiren hastaların %15 ila 30’u tekrar kalp gribi yaşayabiliyor.” uyarısında bulundu.
Kalp ağrısı şikayetiyle kliniğe başvuran 19 yaşındaki Arın Kıraç’ın, uykudan uyandıran ve bir saat süren göğüs ağrısı ile hastaneye başvurduğu bildirildi. Kaya, tetkiklerde kalp kası enzimlerinde yükseklik tespit ettiklerini belirtti.
Prof. Dr. Kaya, Kıraç’ın hastanede 2-3 gün takip edildiğini, kalp ultrasonlarının, elektrokardiyogramlarının (EKG) ve MR’ının çekildiğini ifade ederek, hastanın iyileşmesinin ardından normal yaşamına döndüğünü açıkladı.
Bir Sabah Göğsünde Ağrı ile Uyandı
Üniversite öğrencisi Kıraç, bir sabah göğsünde dayanılmaz bir ağrı ile uyandığını anlattı. İlk başta kalp krizi geçirdiğini düşündüğünü belirten Kıraç, “Dayanılmaz bir ağrıydı. Ebeveynlerimi uyandırdım ve hastaneye geldik. Tetkikler sonucunda kalp gribi tanısı konuldu. Uzun bir süre istirahat ettim ve şimdi normale döndüm. Kalp gribini daha önce hiç duymamıştım, o gün öğrendim.” dedi.
Çevresindekilere kalp gribi olduğunu söylediğinde şaşırdıklarını ifade eden Kıraç, “İnsanlar ‘Kalp gribi ne?’ demeye başladı, ben de onlara anlattım. Üç gün hastanede yattım ve sonrasında eve döndüm. Egzersizlerime ara vermek zorunda kaldım. Uzun bir süre dışarı çıkmadım, beslenmeme dikkat ettim. Zaten sigara kullanmıyorum. Birkaç ay sonra hocam bana ‘Rahat rahat gezebilirsin ama biraz kendine dikkat et, zorlama kendini.’ dedi. Zamanla sporuma geri döndüm ve çalışmaya başladım. Genellikle vücut geliştirme ve futbolla ilgileniyorum.” şeklinde konuştu.
