İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’li belediyelere yönelik devam eden davalarda aynı bilirkişinin atanmasına dikkat çekerek, “İstanbul’da 8 binden fazla bilirkişi varken neden Satılmış Büyükcanayakın tercih ediliyor?” şeklinde sordu.
İmamoğlu, düzenlediği basın toplantısında hakkında açılan davalar ve CHP’li belediyelere karşı yürütülen hukuki süreçler hakkında açıklamalarda bulundu.
Toplantıda, “Basın toplantımızın adını ‘Turpun büyüğü’ koyduk. Cumhurbaşkanı ve ‘Yargı bağımsızdır’ diyen Adalet Bakanı, bu konu hakkında ne söyleyecek merak ediyorum” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın ile ilgili iddialarını şu şekilde dile getirdi:
“Beylikdüzü Belediye Başkanlığım sırasında bir ihale nedeniyle 7 yıl hapis ve siyasi yasakla yargılanıyorum. Dava 826. gününde karar bağlanacak, göreceğiz. Danıştay, belediye başkanına sorumluluk yüklenemeyeceğine karar verdi, ama buna rağmen bana dava açıldı. Mahkeme, Danıştay’ın 5 yüksek yargıcının görüşünü yeterli bulmayarak konuyu bilirkişiye emanet etti. Bu bilirkişi raporunu sundu, Danıştay’ın 5 yüksek yargıcını doğru bulmadı. Mahkeme, olmayan bir rapora rağmen iddianameyi kabul etti.”
İmamoğlu, Satılmış Büyükcanayakın ile ilgili yeni gelişmeleri de aktardı. “Danıştay’ın kararını hiçe sayan bir bilirkişi var. Bu kişi, yeni görevler aldı ve 2 Şubat 2024’te İETT ile ilgili soruşturmada yine bilirkişi olarak atandı. İtiraz ettik ama 6 ay sonra reddedildi. Satılmış Bey, İETT aleyhine asılsız tespitlerle dolu bir rapor hazırladı. Emekli Sayıştay denetçileri, raporun doğru olmadığını belirtti.”
İmamoğlu, Satılmış Bey’in bir başka görevinin Eylül ayında İSFAT ile ilgili bir soruşturmada da bilirkişi olarak atanması olduğunu belirtti. Avukatlarının bilirkişinin yeterliliği olmadığını talep etmesine rağmen, görev yine ona verildi. İSFAT, emekli Sayıştay denetçilerinden rapor istedi ve bu rapor, İSFAT’ı haklı buldu.
İmamoğlu, “Satılmış Bey, İBB lehine karar veriyor ama geçmişte yapılan usulsüz iş ve işlemlerin başlatılması talimatını vermiştim. Teftiş kurulumuz çok sayıda dosya buldu ve suç duyurusunda bulundu. 2018 yılında İSBAK’ta yapılan bir ihale ile ilgili mahkemeye başvurduk ve bilirkişi olarak yine Satılmış Bey atandı. Usul yok raporu verdi, ama 2019’dan sonra cengaver oldu.”
“KİM BU SATILMIŞ BEY?”
İmamoğlu, “Nedense bu kişi sürekli CHP belediyesi dosyalarına düşüyor. 8 binden fazla bilirkişi varken neden bu isim tercih ediliyor?” diye sordu ve Satılmış Bey’in geçmişine dikkat çekti.
İmamoğlu, son olarak Beşiktaş ve Esenyurt’taki operasyonlarda da bahsi geçen bilirkişinin sürekli aynı dosyalarda yer aldığını vurguladı. “Savcıların, konuyu bize bağlama arzusu varsa, bu bilirkişi dosyaya ekleniyor. Beşiktaş ve Esenyurt operasyonları gizli dosya üzerinden yürütülüyor. Bu dosya, İETT, İSBAK ve İSFAT’ı da ilgilendiriyor.”
“2 BİLİRKİŞİ İMZA ATMIYOR, 2 BELEDİYEYE OPERASYON YAPILIYOR”
İmamoğlu, “3 Ocak tarihli bilirkişi raporunda diğer 2 bilirkişinin imzası yok. Sadece Satılmış Bey’in imzası var. Bu geçerliliği olmayan rapor baz alınarak Beşiktaş ve Esenyurt operasyonu yapıldı. Diğer iki bilirkişi raporlarını sundu; Ahmet Özer ise şüpheli olarak sadece Satılmış Bey’in raporunda yer aldı.”
İmamoğlu, “Şimdi Ahmet Özer’e tutuklama talep eden savcıya ve karar veren hakime soruyorum; sorumluluğu olmadığı belirtilen bir belediye başkanını yasal bir raporla nasıl tutuklayabilirsiniz?” diyerek durumu eleştirdi.
“HSK’YI HAREKETE GEÇİRMELİSİNİZ”
İmamoğlu, Adalet Bakanı’na seslenerek, “Bu yargı mensuplarının incelenmesi sorumluluğu sizin boyunuzu aşan bir sorumluluk değil. HSK’yı bu konuda harekete geçirmelisiniz. Bağımsız yargı söylemlerini bir kenara bırakın, bu yargı mensuplarını soruşturmak HSK’nın görevi. Mangal gibi bir yürekle bu konuya eğilmeniz gerekiyor.”
“TURBUN BÜYÜĞÜ SENİN HEYBENDEN ÇIKTI”
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı’na yönelik eleştirilerini sürdürerek, “Sizin turp zannettikleriniz milletin gönlünde yer etmez ve yarın sizin ayağınıza dolaşır. Kul hakkı yemeyin, bu günahtır. Turpun büyüğü sizin heybenden çıktı, bu heybeyi taşımak zorunda değilsiniz. Kendinizi milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğiniz an rahatlayacaksınız.”
