Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD) Başkanı Prof. Dr. Banu Atalar, 1-7 Nisan tarihleri arasında kutlanan Ulusal Kanser Haftası dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Bu haftanın, toplumsal farkındalığı artırma, erken tanının önemini vurgulama ve bilimsel gelişmeler ışığında bilinç oluşturma açısından kritik bir fırsat sunduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Atalar, kanserin dünya genelinde her yıl 20 milyondan fazla yeni vakayla en önemli sağlık sorunlarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Erken tanı sayesinde bazı kanser türlerinde %90’a varan oranlarda tedavi mümkün olabilmektedir. Bu nedenlerle, tarama programlarına katılmak ve düzenli sağlık kontrollerini aksatmamak hayati bir önem taşımaktadır,” dedi.
Kanser tedavisinde çeşitli yöntemlerin mevcut olduğunu belirten Atalar, “Cerrahi, kemoterapi, immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve radyoterapi gibi seçenekler bulunuyor. Kanser hastalarının yaklaşık %60-70’i tedavilerinin bir aşamasında radyoterapiye ihtiyaç duyar. Radyoterapi, erken evre kanserlerde tam iyileşme sağlarken, ileri evrelerde hastalığın kontrol altına alınmasında ve yaşam kalitesinin artırılmasında kritik rol oynamaktadır,” şeklinde konuştu.
Gelişen teknoloji ile birlikte, stereotaktik radyoterapi (SRS/SBRT), yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT), proton tedavisi ve FLASH radyoterapi gibi modern tekniklerin, kanserli dokulara milimetrik hassasiyetle müdahale etme imkanı sunduğunu vurguladı. Bu yöntemler sayesinde tedavi etkinliği artarken, sağlıklı dokuların korunması da mümkün olmaktadır.
Prof. Dr. Atalar, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği’nin bilimsel veriye dayalı, hasta odaklı ve etik yaklaşımlar ile kanserle mücadelede etkin rol almaya devam ettiğini belirtti. “Kanserden değil, geç kalmaktan korkun. Tarama programlarına katılın, düzenli sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimseyin. Sigara ve alkolden uzak durun, dengeli beslenin, fiziksel olarak aktif olun. Her belirtiyi önemseyin ve zamanında sağlık kuruluşlarına başvurun,” diyerek vatandaşları uyardı.
