Elbistan’da yaşayan 57 yaşındaki Safiye Muslu, 12 yıl önce bulantı, kusma ve halsizlik şikayetleriyle başvurduğu hastanede böbreğinde sorun olduğunu öğrendi. Safra kesesindeki taşın koledok kanalına düşmesi sonucu bu durumu yaşayan Muslu, tedavi için Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Tedavi sonrasında kısmen iyileşen Muslu, hastalığı yeniden nüksedince diyaliz tedavisine başladı.
8 yıldır diyaliz tedavisi gören Muslu, Antalya’da geçirdiği trafik kazası sonrası beyin ölümü gerçekleşen 21 yaşındaki bir gencin bağışlanan böbreğiyle, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde nakil işlemi gerçekleştirildi.
Artık diyalizden kurtulan Muslu, yıllardır sabırla beklediği organ naklinin gerçekleşmesinin sevincini yaşadığını ifade etti. “8 senedir organ nakli bekliyordum. Aileme ait olan organlar uymadı. Bu, Allah’ın bir lütfu. Çok duygulandım ve sevindim. Diyaliz süreci çok zordu. İlk duyduğumda çok sevindim. Allah bağışlayandan da razı olsun, mekanını cennet eylesin. Onun için dua edeceğim” dedi.
Böbrek Nakli, En Kesin Tedavi Yöntemi
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, hastanın son dönem böbrek yetmezliği yaşadığını ve uzun yıllardır diyalize girdiğini belirtti. Yapılan böbrek nakliyle Muslu’nun sağlığına kavuştuğunu vurgulayan Yasım, “Böbrek nakli, bu tür böbrek yetmezliklerinde en kesin tedavi yöntemidir. Diyaliz geçici bir çözümdür” ifadelerini kullandı. Yasım, organ bağışının önemine dikkat çekerek Türkiye’deki organ bağışı sıkıntısına değindi.
Bağışlanan Organlar, Hayat Kurtarıyor
KSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Organ Nakli Birimi Sorumlu Yardımcısı Doktor Öğretim Üyesi Sezgin Topuz, Muslu’ya hayat veren bağışçının diğer organlarının da farklı illerdeki hastalara nakledildiğini aktardı. Topuz, deprem sonrası kadavradan 5 organ nakli gerçekleştirdiklerini belirterek, “Nakil tekniği açısından hiçbir eksiğimiz yok; ancak bağışların artması gerekiyor” dedi.
