Ekonomi

Küresel Petrol Talebinde Düşüş: Çin ve Hindistan’ın Etkileri

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, küresel petrol talebindeki artış hızı 2024 yılı itibarıyla belirgin bir şekilde yavaşladı. 2023’te kaydedilen talep, bir önceki yıla göre yalnızca yüzde 0,8 artarak 193 eksajul seviyesine ulaştı. Günlük 830 bin varillik bu artış, 2022’deki yüzde 1,9’luk büyümenin oldukça gerisinde kaldı.

İlgili Makaleler

Talepteki bu yavaşlamanın arkasında, salgın sonrası ekonomik toparlanmanın zayıflaması, sanayi üretimindeki duraklama ve elektrikli araçların yaygınlaşması gibi faktörler etkili oldu.

Bununla birlikte, petrolün küresel enerji tüketimindeki payı ilk kez yüzde 30’un altına gerileyerek, 50 yıl önceki yüzde 46’lık zirve noktasından uzaklaştı.

Çin’de Petrol Talebinde Kayda Değer Düşüş

Küresel petrol talebindeki en büyük azalma, Çin‘de yaşandı. Salgın sonrası toparlanma döneminde 2023’te yüzde 8,7 artan talep, 2024’te yalnızca yüzde 0,8 artış gösterdi.

Yılın ilk çeyreğinden itibaren belirginleşen bu yavaşlamada, elektrikli araçların artışı, doğal gazlı kamyonların yaygınlaşması, yüksek hızlı tren ağlarının genişlemesi ve emlak sektöründeki durgunluk etkili oldu.

Gelişmiş ekonomilerde ise, elektrikli araçların yaygınlaşması, uzaktan çalışma eğilimlerinin kalıcı hale gelmesi ve enerji verimliliğindeki iyileşmeler nedeniyle petrol talebi ya sabit kaldı ya da hafif bir düşüş gösterdi.

ABD’de petrol tüketimi 2024’te önceki yıla göre değişmezken, 2019 seviyesinin yüzde 4,3 altında kaldı. Avrupa Birliği ülkelerinde ise petrol tüketimi, 2019’a kıyasla yüzde 7 düşüş gösterdi. Japonya’da ise petrol talebi, 2024’te yıllık bazda yüzde 4,4 azaldı ve 2019’a göre yüzde 11,8’lik bir gerileme kaydedildi.

Çin’deki bu yavaşlamaya rağmen, gelişmekte olan ülkelerde petrol talebi artışını sürdürmeye devam etti. Kentleşme, sanayileşme ve motorlu araç kullanımının artması, bu büyümeyi destekleyen temel unsurlar oldu.

Hindistan Petrol Talebinde Dikkat Çekiyor

Hindistan, yüzde 3,4’lük petrol talebi artışıyla dikkat çeken ülkelerden biri oldu. Ülkede talep, 2019 seviyesinin yüzde 11,6 üzerine çıktı ve benzin kullanımı da yüzde 41,7 oranında bir artış gösterdi.

İtalya’daki Ricerche Industriali ed Energetiche’de (RIE) enerji jeopolitiği ve piyasaları alanında araştırma görevlisi Francesco Sassi, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın iç ve dış dinamiklerle bağlantılı olduğunu belirtti. Sassi, ekonomik büyümenin yavaşlaması, yenilenebilir enerji kaynaklarının artışı ve elektrikli araç piyasasının genişlemesi gibi faktörlerin petrol talebindeki büyümeyi olumsuz etkilediğini vurguladı.

Uluslararası düzeyde ise, Pekin’in uzun süre boyunca küresel petrol talebi artışının en büyük kaynağı olduğunu ifade eden Sassi, bu durumun, istikrarsız bölgelerden ve kritik geçiş noktalarından yapılan petrol ithalatına bağımlılığı artırdığını belirtti. Sassi, “Önümüzdeki on yıllarda petrol talebi artışına öncülük edecek ana ülkenin Hindistan olması bekleniyor. Bu durum, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya’daki üreticilere, Atlantik Havzası ve Rusya’ya daha fazla bağımlılığı beraberinde getirecek ve bu bölgelerdeki büyük petrol ihracatçılarıyla çok taraflı bir petrol diplomasisini zorunlu kılacaktır” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu