**Yapay Zeka Politikaları Derneği** (AIPA) Başkanı **Zafer Küçükşabanoğlu**, yapay zeka alanında son dönemde yaşanan önemli gelişmeleri ve 2025 yılına dair öngörülerini paylaştı.
Küçükşabanoğlu, son beş yıl içinde hem dünya genelinde hem de Türkiye’de **yapay zeka** alanında kayda değer ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Özellikle gelişmiş ülkelerin bu teknolojiyi ana gündem maddeleri haline getirdiğini vurguladı.
Bu teknolojiye ekonomik açıdan yaklaşan ülkelerin, yapay zekanın 2030 yılına kadar yaklaşık **15,7 trilyon dolarlık** bir ekonomik hacim yaratacağına dikkat çekti. Küçükşabanoğlu, “Gelişmiş ülkeler buradan pay alarak ekonomilerini güçlendirmek istiyorlar” dedi.
**Güvenlik** açısından yapay zekanın önemini de vurgulayan Küçükşabanoğlu, siber savaşların konuşulduğu bir dönemde olunduğunu ve ülkelerin bu teknolojiyi kullanarak güvenliklerini sağlama arayışında olduklarını ifade etti.
Özellikle **ABD** ile **Çin** arasındaki rekabetin yanı sıra, **Birleşik Arap Emirlikleri**, **Birleşik Krallık** ve **Singapur** gibi ülkelerin de yapay zeka alanında önemli adımlar attığını anlattı.
Fransa ve Avrupa Parlamentosu’ndaki son gelişmelere de dikkat çeken Küçükşabanoğlu, “Dünya, yapay zekayı ana gündem maddesi haline getirmiş durumda. Yapay zeka o kadar dinamik bir kavram ki, dünyadaki bu gelişmeleri takip etmekte zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Siber Güvenlik: Ülkeler İçin Vazgeçilmez
Küçükşabanoğlu, Türkiye’deki yapay zeka gelişmelerine de değinerek, **Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde** (TBMM) yapay zeka ile ilgili bir komisyon kurulduğunu ve bu komisyonun çalışmalarını başarıyla sürdürmesini umduğunu belirtti. Ayrıca, **Milli Güvenlik Kurulu**’nun kararlarında yapay zekaya daha fazla yer vermeye başladığını ifade etti.
Türkiye’de, bakanlıklar ve kurumlar tarafından da yapay zeka alanında önemli adımlar atıldığını belirten Küçükşabanoğlu, **Dışişleri** ve **Sağlık Bakanlıkları**’nda teşkilat yapısında değişiklikler yapıldığını aktardı.
**Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı**, **TÜBİTAK** ve **KOSGEB** gibi kurumların yapay zeka girişimcilerine teşvik sağladığını vurgulayan Küçükşabanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de **Siber Güvenlik Başkanlığı** kuruldu. Çünkü siber güvenlik, ülkeler için olmazsa olmaz. Ekonomi, güvenlik ve dış politika dahil, siber güvenlik aslında hepsinin içinde var. Türkiye şu an yapay zeka endekslerinde 40’lı sıralarda, ancak ilk 20’ye girme hedefi var. Atılan adımlar artırılırsa, 2025 yılı Türkiye için ilk 20’ye girme dönemi olabilir.”
Deepfake Teknolojisi ve Regülasyon İhtiyacı
Küçükşabanoğlu, yapay zekanın dış politika, ekonomi, spor ve medya gibi birçok alanı dönüştürdüğünü belirterek, bu teknolojinin avantajları kadar dezavantajlarının da bulunduğunu söyledi. Yapay zekada en önemli sorunlardan birinin **mahremiyet** ve **etik problemleri** olduğunu ifade etti.
“**Deepfake** teknolojisi, yani dijital ses ve yüz nakli, sadece Türkiye için değil, dünya için de büyük bir sorun. Dünyanın bu konuyla ilgili regülasyonları bir an önce çıkarması gerekiyor” dedi.
Küçükşabanoğlu, bu teknolojinin bireyleri manipüle edebileceğine ve uluslararası şantaj ile casuslukta kullanılabileceğine dikkat çekti.
Mahremiyet Problemleriyle Mücadele Yılındayız
ABD, Çin ve Birleşik Krallık’taki kameraların yoğunluğuna dikkat çeken Küçükşabanoğlu, Birleşik Krallık’ta bazı mahallelerde dakikada 133 yüz okunduğunu bildirdi. Bu teknolojinin risklerine değinen Küçükşabanoğlu, “Yapay zekanın mahremiyet ve etik problemlerini daha fazla göreceğimiz bir yıldayız. Teknoloji okuryazarlığı çok önemli; toplumda bu okuryazarlık gelişirse, insanlar kendilerini koruyabilirler. Ayrıca kamu da bu konuda atılım yapmalı. Çünkü kamunun vatandaşlarını tehditlere karşı koruma görevi var” şeklinde konuştu.
“2025 yılında yapay zekanın ekonomik faydalarını göreceğiz, ancak aynı zamanda mahremiyet ve etik problemleriyle de yüzleşeceğiz. **Teknoloji okuryazarlığı** kritik öneme sahip ve devletlerin geç kalmadan akil insanlarla birlikte regülatif adımlar atması çok değerli” diyerek sözlerini tamamladı.
