Rafael Mariano Grossi, Le Monde gazetesine verdiği röportajda, İran’ın nükleer silah faaliyetlerini değerlendirdi. Bugün İran’a yapacağı ziyarette, birçok bomba üretmek için yeterli malzemeye sahip olan İran’ın henüz nükleer silaha sahip olmadığını vurguladı.
Grossi, Tahran hükümetinin nükleer silah edinme ihtimaline dikkat çekerek, “Bu bir yapboz gibi, ellerinde parçalar var ve bir gün tamamını birleştirebilirler. Bunu başarmak için bir yol var, ancak buna çok uzak değiller. Son dört yılda İran’ın bu alanda kayda değer bir hızlanma gösterdiğini gözlemledik,” dedi.
İran ve ABD arasında, İran’ın nükleer faaliyetleri üzerine Umman’da başlatılan diyalog sürecine UAEA’nın dahil edilmesi gerektiğini belirten Grossi, “Olası bir anlaşma ile ilgili görüşümüzü bildirmemiz gerektiğini biliyorlar çünkü kontrol etmek bize düşecek,” ifadesini kullandı.
Grossi, ABD’nin 2015’te imzalanan ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak bilinen anlaşmayı beğenmediğini ve bu sefer daha basit bir anlaşmaya varmak istediğini savundu. Olası yeni bir anlaşmayla İran’ın nükleer konusundaki bazı faaliyetlerinin doğrudan yasaklanmasının hedeflendiğini belirtti.
Bunun karşılığında olası anlaşma ile İran’a yaptırımların kaldırılması veya bu ülkeye yönelik yatırımları teşvik edecek adımların atılmasının öngörüldüğünü anlatan Grossi, 2015’te Fransa, İngiltere, Almanya, Çin ve Rusya’nın da dahil olduğu KOEP grubunun bugün çok kutuplaşmış olduğunu ve planın artık işe yaramadığını ifade etti.
Grossi, uluslararası gelişmelerin farklı aktörlerin rollerini ve İran’ın nükleer faaliyet sürecine etki etme kapasitelerini değiştirdiğini belirterek, “Nihai hedef, barışın sağlanması, savaşın önlenmesi ve İran’da nükleer silahın ortaya çıkmasının engellenmesidir,” dedi.
İran ile ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya (5+1) ülkeleri arasında 2015’te imzalanan KOEP, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran’ın nükleer faaliyetlerinin düzenlenmesini ve denetim altına alınmasını öngörüyordu.
