Türkiye'nin çeşitli ekosistemleri 3.700'ün üzerinde endemik türü besliyor
Türkiye, orman, dağ, bozkır, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemlerinin yanı sıra farklı iklim ve coğrafyalara da ev sahipliği yapmakta olup 3.703 endemik türü barındırmaktadır.
Anadolu Ajansı'nın (AA) "22 Mayıs Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü" dolayısıyla Tarım Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanteri ve İzleme Projesi (UBENİS) verilerinden derlediği bilgiye göre ve Ormancılık, biyolojik çeşitlilik, ülkelere özellikle genetik kaynaklar açısından küresel ölçekte büyük bir güç ve fırsat sağlamaktadır.
Türkiye, coğrafi yapısı ve çeşitli ekolojik koşulları nedeniyle dünyanın birçok önemli gen veya köken merkezinin örtüştüğü noktada yer almaktadır.
Ülke, Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak üzere üç bitki örtüsü bölgesine sahip olup, iki kıta arasında köprü görevi görmektedir.
Bu nedenle Türkiye, iklim ve coğrafi özelliklerin değişmesi sonucunda orman, dağ, bozkır, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemleri ile bu ekosistemlerin farklı form ve kombinasyonlarıyla zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir.
Ülkedeki bu biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına hizmet edecek ulusal düzeyde envanter ve izleme çalışmalarının yapılması, biyolojik çeşitliliğe ilişkin veri tabanlarının oluşturulması gibi çeşitli projeler hayata geçirilmiştir.
Bu çalışmalar, Avrupa'da 12.500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü bulunurken, yalnızca Anadolu'da yaklaşık 11.700 türün tespit edildiğini göstermektedir.
Bakanlık, biyolojik çeşitliliğin ortaya çıkarılması, ilerleyişinin izlenmesi ve envanter eksikliklerinin giderilmesi amacıyla UBENİS'i hazırladı.
Proje kapsamında damarlı bitkiler, memeliler, kuşlar, iç su balıkları, sürüngenler ve deniz memelilerini kapsayan Türkiye'nin biyoçeşitlilik envanteri üzerinde çalışmalar yapıldı. Biyoçeşitlilik envanteri ülke genelindeki tüm ekosistemleri kapsayacak şekilde oluşturuldu.
152 türün geleceği büyük tehlike altında
Proje kapsamında 2013 yılında il düzeyinde başlayan biyolojik çeşitlilik envanteri çalışmaları 2019 yılı sonu itibarıyla 81 ilin tamamında tamamlanmıştır. Türkiye'nin dört bir yanından toplanan biyolojik çeşitlilik envanteri verileri Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı'nda saklanmış, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kullanıma sunuldu.
UBENIS, flora, fauna, habitatlar ve belirli alanlara ilişkin verileri aktararak toplam kayıt sayısını 1.901.000'e çıkardı.
Veri tabanına göre, 852.643 mekânsal gözlem noktasının 472.016'sı hayvan noktası, 380.627'si bitki noktası olup, 13.404 bitki ve hayvan türü tespit edilerek envantere dahil edildi. Bu türlerin 12.141'i bitki, 1.263'ü ise hayvandır.
Ülke genelinde 3.703 endemik tür
Ülke genelinde 428'i yerel, 3.275'i bölgesel olmak üzere 3.703 endemik tür bulunuyor. Bunlardan 3.497'si damarlı bitkiler, 163'ü tatlı su balıkları, 19'u sürüngenler, 15'i amfibiler ve 9'u memelilerdir.
Bitki ve hayvan türleri Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) kategorilerine göre incelendiğinde, 117 türün "kritik tehlike altında", 152 türün "tehlikede", 145 türün ise "hassas" olarak sınıflandırıldığı belirlendi. "
İnsan faaliyetleri çeşitliliği tehdit ediyor
Ayrıca Türkiye'ye önemli ekonomik girdi sağlayabilecek türlerin potansiyel ekonomik değeri ve bu türlerin kısımlarına ilişkin bilgiler de belirlendi.
İlaç ve bitkisel ilaç üretimi 2.933 tür ile bu kapsamda ilk sırada yer almaktadır. Bunu 2.006 türle çayır ve mera bitkileri, 1.964 türle gıda, 1.872 türle genetik materyal, 1.117 türle peyzaj bitkileri, 1.023 türle süs bitkileri, 736 türle arı bitkileri, 604 türle alternatif tıp, 548 türle bitki çayları takip ediyor. türler ve 416 tür ile uçucu yağ.
Çalışmalarda ülke genelinde bitki ve hayvan türlerini tehdit eden faktörler tespit edilerek bunların oransal dağılımı oluşturuldu.
Tehditlerin başında insan faaliyetleri gelirken bunu bilinçsiz tarım uygulamaları, iklim değişikliği, inşaat, kirlilik, enerji ve madencilik, doğadan bilinçsiz toplama, doğal sistem değişiklikleri, ulaşım, kültürel ve sosyal tehditler, istilacı türler ve jeolojik olaylar izledi.