Türk First Lady, İsrail'in savaş suçlarına ışık tutan doktoru selamlıyor
Anadolu Ajansı'nın (AA) ilk gösterimini yaptığı yeni belgesel Emine Erdoğan'dan övgüyle karşılandı. Erdoğan Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'deki savaş suçlarına ilişkin "Kanıtlar" başlıklı belgeselin "gelecek nesillerin zulmün tüm gerçeğini bilmesini" sağlayacak "önemli" bir tarihi belge olacağını söyledi.
AA CEO'su ve Başkanı Serdar Karagöz'e gönderdiği mesajda dünyanın "insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden" birine tanıklık ettiğini vurgulayan First Lady, herkesin gözleri önünde bir soykırımın yaşandığına dikkat çekti.
Türkiye'nin mazlumların yanında, zalimlere karşı kararlı duruşuna vurgu yaparak, tarihin doğru tarafında yer alma kararlılığını vurguladı. Türkiye'nin, 7 Ekim 2023'ten bu yana özellikle Gazze'de tırmanan insani trajedinin durdurulması ve barışın tesisi için her türlü desteği vermeye devam ettiğini aktardı.
"En zorlu koşullarda ön saflarda görevlerinizi cesurca sürdüren kahraman muhabirlerimiz, hem zulmü açığa çıkarmak için mücadele ederek hem de adalet mekanizmalarını harekete geçirecek deliller sunarak insanlık ailesinin gururu oluyorsunuz" dedi. "Kayıtlı görüntüler ve röportajlarla belgelediğiniz vahşet, inkar edilemez bir kanıt olarak hizmet ediyor ve adalete olan inancımı tazeliyor, özellikle de uzun süredir vicdanen kınanan İsrail hükümetinin hukuka aykırı uygulamalarının Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde temel delil olarak kabul edildiğini görünce." "
"Yoğun özveriniz ve cesaretinizle, hakikatin sesi olarak hazırladığınız 'Kanıt' belgeseli, yüzyılımızın en önemli belgeleri arasında yer alacaktır."
Erdoğan, "Kanıt" belgeselinin, katliamları gelecek nesillere "gerçekle" aktarmanın yanı sıra, ilkeli bireylerin ve barışı savunan kurumların varlığına da dikkat çektiğini söyledi.
Belgeselin galasında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'nin medyayı adaletsizliğe karşı ses çıkarmak ve devam eden İsrail-Filistin çatışmasında hakikati savunmak için kullanacağını söyledi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana işlediği her türlü baskıyı, savaş suçunu ve soykırımı kayıt altına aldığını söyleyen belgeseli, gerçek anlamda tarihi bir proje olarak nitelendirdi. Belgesele, Uluslararası Mahkeme başkanının da aralarında bulunduğu kişi ve uluslararası kuruluşların katkılarına değindi. Adalet Bakanlığı, BM özel raportörü, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Gazze'deki duruma ilişkin kapsamlı verilerin paylaşıldığı bir toplantı gerçekleşti.
Altun, geçtiğimiz günlerde Filistinli bir gencin kitap yaktığı olayı da anlattı. "Hatırlıyor musunuz, geçtiğimiz günlerde Filistinli bir genç bir kitabı yaktı ve şöyle dedi: 'Uluslararası hukuk diye bir şey yoktur; bunların hepsi büyük bir yalan.' Bu isyan gerçekten haklı ve etiktir" dedi. "Aydınlanma düşünürlerinin, pozitivistlerin, modernistlerin, ilericilerin ve Batılılaşmacıların insanlığın zirvesi olarak müjdelediği bu çağda, gerçekten de insanlığın yavaş yavaş yok oluşuna, nasıl kanın aktığına tanık oluyoruz."
Altun, dünyanın gözü önünde Filistin halkına yönelik yok etme girişimi ve soykırım yapıldığına dikkat çekti. "Bugün için burada topladığımız 'Kanıt' belgeseli, çoğu zaman inkar edilen ve görmezden gelinen bu soykırımı yadsınamaz kanıtlarla gün yüzüne çıkarıyor. Bu belgeselin, 14.000'i çocuk olmak üzere yaklaşık 34.000 kişinin nasıl katledildiğini bugün ve yarın tüm dünyaya göstereceğine inanıyorum. Dünyanın gözleri önünde."
Altun, AA'dan Ali Jadallah gibi canlarını tehlikeye atan gazetecilerin cesur ve gerçeği arayan yaklaşımlarına değinerek, belgeseldeki delillerin ardındaki titiz çabalara dikkat çekti.
İsrail'in İsrail tarafından 140'dan fazla gazetecinin öldürüldüğünü söyleyerek gerçeği ortaya çıkaran gazetecilerin kasıtlı hedeflemesine dikkat çekti. İsrail'in TRT Arabi ekibine olan tank saldırısını hatırladı ve bu da kameraman Sami Sehade'in bacağını kaybetmesine ve diğer iki gazetecinin yaralanmasına neden oldu ve onları "gerçek kahramanlar" olarak övdü.
"Türkiye'nin koşullar ne olursa olsun mazlum Filistin halkının yanında olduğunu açık ve net bir şekilde vurgulamalıyız. Konu Filistin davası olduğunda Türkiye her zaman tüm uluslararası platformları fırsat olarak görmüştür. Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin uluslararası alanda liderliğini yüksek sesle dile getirmiştir." Altun, "Filistin davası için" dedi. "İsrail'in Şam'daki İran Büyükelçiliği'ni hedef alarak uluslararası hukuku bariz bir şekilde ihlal etmesine rağmen sessiz kalanlar İran'ın tepkisini hızla kınadı. İsrail'i kurban olarak göstermeye yönelik bu girişim yadsınamaz gerçeği gizleyemez: İsrail'in Gazze'de devam eden soykırımı."
Bu bağlamda hem "Kanıt" kitabının hem de belgeselin "bu meşum normalleşme stratejilerini geçersiz kılma çabaları" olduğunu söyledi. "Bu çalışmalarımızla Filistin davasını, Gazze'deki soykırımı ve İsrail zulmünü uluslararası sahneye doğru bir şekilde aktarmaya çalışıyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde devam eden soykırım davasına somut delillerle katkıda bulunmayı hedefliyoruz."