Trump’ın Görevine Başlamasının Ardından Petrol Fiyatları Düşüşte
Yeni yönetimin alacağı kararlara dair belirsizlikler nedeniyle, Trump göreve başlamadan önceki hafta 81,75 dolara kadar yükselen petrol fiyatları, 12 Ağustos 2024’ten bu yana en yüksek seviyeyi test etti ve 13 Ocak ile başlayan haftayı 79,87 dolardan kapattı.
Trump’ın göreve başladığı hafta, petrol üretimini artırmaya yönelik başkanlık kararlarıyla fiyatlar düşmeye başladı. 20 Ocak haftasında Brent petrolün varil fiyatı %3 değer kaybederek son 10 haftanın en büyük düşüşünü yaşadı.
Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatı ise aynı dönemde %3,7 düşerek 74,38 dolardan günü tamamladı.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını sabit tutma kararının ardından, petrol fiyatları bir sonraki hafta da aşağı yönlü hareketini sürdürdü.
Böylece, Brent petrol 27 Ocak ile başlayan haftada %1,2 düşerek 76,30 dolardan kapanırken, WTI da %1,3 azalarak 73,40 dolara geriledi.
Dört Haftalık Düşüş Trendi Sürüyor
Trump’ın, 7 Şubat’ta İran ham petrolünün Çin’e gönderilmesini kolaylaştırdığı gerekçesiyle uluslararası şebekeye yaptırım uygulanacağını açıklaması sonrası petrol fiyatları arz endişeleriyle yükselse de, bu durum fiyatların haftayı bir önceki haftaya göre daha düşük seviyelerde kapatmasına engel olamadı.
ABD yönetiminin güçlü dolar politikasını sürdüreceği ve Kanada ile Meksika’ya getirilen gümrük vergisi kararının bir ay süreyle durdurulacağı açıklamaları, Brent petrolün 3 Şubat ile başlayan haftada yaklaşık %2,3 değer kaybetmesine neden oldu ve gün 74,53 dolardan kapandı. WTI da %3,5 düşerek son altı haftanın en düşük seviyesini kaydetti.
Bir sonraki hafta, Çin ekonomisine dair iyimser beklentilerin borsa piyasasında toparlanmaya yol açması ve ABD’nin İran’a yönelik tehditleriyle Trump yönetiminin Venezuela’ya odaklanabileceği yönündeki spekülasyonlar fiyatların biraz toparlanmasına neden olsa da, Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi Brent ve WTI türü petrol fiyatlarının 4 hafta üst üste düşmesine yol açtı.
Böylece, 10 Şubat haftasında 77,02 dolara kadar yükselen Brent petrol, bir önceki haftaya göre %0,2 azalarak haftayı 74,40 dolardan kapattı ve Aralık 2024’ten beri en düşük seviyesini gördü. WTI da %0,2 değer kaybederek 70,71 dolara geriledi.
Kalıcı Bir Artış Beklenmiyor
Uluslararası veri analitik şirketi Kpler’in Kıdemli Petrol Uzmanı Homayoun Falakshahi, petrol fiyatlarındaki toparlanmanın, Çin’den gelen olumlu ekonomik veriler ve Trump yönetiminin uyguladığı politikaların yanı sıra uzun süredir düşük seyreden fiyatların ardından beklenen bir gelişme olduğunu ifade etti.
Falakshahi, ancak bu yükselişin kalıcı olmayacağına dikkat çekerek, “Fiyatlardaki artışın uzun süre devam etmesini beklemiyorum. Piyasa temelleri hala oldukça durağan ve önümüzdeki üç ay boyunca Avrupa ve Asya’daki birçok rafinerinin bakım nedeniyle devre dışı kalması söz konusu. Bu durum kısa vadede fiziksel ham petrol talebinin azalacağı ve fiziksel piyasaların fiyatları baskılayacağı anlamına geliyor.” dedi.
Öte yandan, OPEC+’ın üretim artışlarını nisan sonrasına ertelemesi halinde fiyatların yukarı yönlü hareket edebileceğini belirten Falakshahi, “Ancak yine de Brent petrolün varil fiyatının 80-85 dolar seviyesini kolayca geçeceğini düşünmüyoruz.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Piyasalar ‘Bekle ve Gör’ Yaklaşımını Benimsedi
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, uluslararası petrol piyasasının 2024’ün ikinci yarısından bu yana zayıf bir görünüm sergilemeye devam ettiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Fiyatların yükselmesinin ardındaki sebepler arasında, piyasa oyuncularının Çin talebine karşı temkinli bir yaklaşım sergilemeleri yer alıyor. Arz tarafında ise OPEC+ grubu, kota taahhütlerine sıkı bir şekilde bağlı kalma kararlılığını sürdürüyor. Irak ve Kazakistan, önceki üretim artışlarından geri adım atarken, Başkan Trump’ın petrol ve enerji politikaları piyasaya karışık sinyaller gönderdi. Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, büyük petrol üreticileri tarafından olumlu karşılandı. Ancak ABD’nin petrol üretimini artırma politikası, önümüzdeki aylarda piyasada daha fazla petrol olacağına dair bir sinyal olarak algılandı.”
Barkeshli, bu doğrultuda piyasaların ‘bekle ve gör’ yaklaşımını benimsemeye karar verdiğini vurgulayarak, “OPEC ittifakına gelince, OPEC grubu, bakanların üretim tavanlarını ve kotalarını gevşetme planlarını erteleyip ertelememeleri gerektiğini dikkatle değerlendiriyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.