Dünya

Trump ve Zelensky Tartışması: Planlı Bir Strateji mi?

ABD’de Başkanlık Seçimleri’nde Donald Trump‘ın zaferi, ülkenin uzun yıllara dayanan politik geleneklerini köklü bir şekilde değiştirdi. Bu değişim, özellikle ABD’nin Rusya‘ya karşı Avrupa ile birlikte durma geleneğinin ortadan kalkmasıyla kendini gösterdi.

Trump, ABD’nin Rusya-Ukrayna Savaşı‘nda Ukrayna‘yı desteklemesini vergi mükellefleri için bir yük olarak değerlendiriyor. Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini savunan Trump, Ukrayna ve Avrupa’yı bu süreçten dışlamayı öneriyor. Trump’a göre, Rus lider Putin, Ukrayna’nın lideri Zelenskiy‘den çok daha uzlaşmacı bir figür.

ABD’nin II. Dünya Savaşı sonrası kurduğu dünya düzeninin Trump tarafından yeniden şekillendirilmesi, dünya genelinde büyük bir şaşkınlık yarattı. Ancak bu dönüşümün arkasındaki isim, emekli Korgeneral Keith Kellogg olarak öne çıkıyor.

İngiliz The Telegraph gazetesinin haberine göre, Trump’ın Ukrayna’yı ‘dize getirme’ ve barış müzakerelerine zorlama planı, Kellogg’un önerileri doğrultusunda şekilleniyor. Kellogg, geçen nisan ayında Trump’a sunduğu raporda, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımın durdurulmasının Kiev’i müzakerelere zorlayabileceğini belirtti.

Rapor, Önce Amerika yaklaşımının, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı etkileyen en önemli faktör olduğunu vurguluyor. Dış politikada sert bir tutum sergileyen güçlü bir liderin, Putin’in Ukrayna‘yı işgal etmesini engelleyebileceği ifade ediliyor.

Planın Detayları

Trump, Başkanlık döneminde müttefikleri ve düşmanlarıyla olan ilişkilerini güç ve kontrol ekseninde inşa ettiğini savunuyor. Bu yaklaşımın, Putin’in Ukrayna’ya yönelik işgalini engellediğini iddia ediyor. Ancak, dışarıdan bakıldığında, Trump’ın Rusya ile ilişkileri için sergilediği tutum, müzakerelerin duyurulmasından bu yana yumuşamış gibi görünüyor.

Trump, Moskova ile barış görüşmelerini başlattıktan sonra, Rusya’nın G7’ye yeniden kabul edilmesi için baskı yapıyor ve Ukrayna’nın işgalini kınayan uluslararası açıklamaları veto ediyor. Ayrıca, Rusya’nın saldırılarına karşı herhangi bir yaptırım uygulamayı reddediyor.

ABD, gelecekteki askeri yardımlarını Ukrayna’nın Rusya ile barış görüşmelerine katılmasına bağlayacak. Korgeneral Kellogg’un planı, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile barış görüşmelerine başlaması ve ardından ilişkilerin bozulmasıyla birlikte uygulanmaya başlandı.

İlk aşamada, ABD Ukrayna’ya silah sevkiyatını durdurdu ve istihbarat paylaşımını kesti. Zelenskiy, bu desteği yeniden kazanmak için Washington ile ilişkilerini düzeltmeye çalışıyor.

NATO Üyeliği ve Güvenlik Garantileri

Plan, Putin’i barış görüşmelerine katılmaya ikna etmek için Ukrayna‘nın NATO üyeliğinin uzun bir süre ertelenmesini öneriyor. Bu taviz, Trump’ın Putin ile barış görüşmelerine başlamasından önce verilmişti. Brüksel’deki bir NATO toplantısında, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin müzakere edilmiş bir çözümün sonucu olmadığını ifade etti.

Ukrayna’nın NATO üyeliği olmadan, Avrupa’nın bu ülkeyi yönetmek zorunda kalacağı öngörülüyor. İngiltere ve Fransa, herhangi bir barış anlaşmasını uygulamak için bir ‘istekliler koalisyonu’ oluşturmayı planlıyor. Ancak bu, yalnızca ABD’den destek alırlarsa mümkün olacak.

Ukrayna, topraklarını geri alma hedefinden vazgeçmeyecek, ancak bunun için diplomatik bir atılım yapılması gerektiği belirtiliyor. Amerikalı yetkililer, Ukrayna’nın barışın bedeli olarak Rusya’ya toprak bırakması gerektiğini ifade ettiler.

Rus Yaptırımları ve Enerji Vergileri

ABD ve müttefikleri, ancak Ukrayna’nın kabul edilebilir bir barış anlaşması imzalamasının ardından Rusya’ya yönelik yaptırımları kaldırmayı taahhüt edecek. Washington, yaptırımları hafifletme planları hazırlarken, AB ve Birleşik Krallık yeni yaptırımlar üzerinde çalışıyor.

Trump, Ukrayna’nın yeniden inşası için Rus enerji satışlarına vergi konulması gerektiğini savunuyor. Ancak bu önlemler, savaş sona erdikten sonra uygulanacaktır. Trump, Rusya ile anlaşmayı Ukrayna ile anlaşmaktan daha kolay bulduğunu ifade etti.

Uzun Vadeli Güvenlik Stratejisi

ABD, Ukrayna’nın güçlü bir pozisyondan müzakere etmesini sağlarken, Rusya’ya gelecekteki barış görüşmeleri koşullarına uymaması halinde ortaya çıkacak sonuçları iletmeyi hedefliyor. Plan, Ukrayna’nın savunması için ikili güvenlik savunmasına odaklanan uzun vadeli bir güvenlik mimarisi oluşturmayı içeriyor.

Bu bölüm, Rusya’nın müzakerelerde başarısız olması durumunda Ukrayna’yı sonuna kadar silahlandırma vaadi olarak algılanıyor. Zelenskiy, barış anlaşmalarını yalnızca ABD tarafından güvenlik garantileri sunulması halinde görüşeceğini belirtiyor.

Sonuç olarak, Zelenskiy, uzun menzilli saldırıları durduracak ancak cephe hattındaki çatışmaları sürdürecek kısmi bir ateşkes öneriyor. Bu durum, Trump’a Amerikan güvenlik garantilerine duyulan ihtiyacı sahada gösterme fırsatı verecek.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu