Sapanca’da gerçekleştirilen Uluslararası Ekonomi Zirvesi, önemli isimleri bir araya getirerek dikkat çekti. Zirvenin ilk gününde, dünyaca ünlü ekonomist Prof. Nouriel Roubini, özellikle ABD’deki yeni Trump dönemine dair çarpıcı yorumlarda bulundu.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların, Trump’ın başkan seçilmesiyle ilişkilendirilmesine rağmen Roubini, bu konuda farklı bir bakış açısı sundu. Kriz kahini olarak bilinen Roubini, “Ekonomi politikaları açısından Trump, Kamala veya Mickey Mouse fark etmez. Devlet o politikaları oluşturmuştur” dedi.
Yaşanan olağandışı belirsizliklere dikkat çeken Roubini, ekonomik, politik ve jeopolitik dalgalanmaların ciddi sorunlar doğurabileceğini vurguladı. Roubini, “Dünya olarak dalgalanmalara, hatta kaosa sürükleniyoruz. Çok kutuplu bir dünyaya doğru gidiyoruz; Çin, ABD, Avrupa, Rusya ve Hindistan arasında bir mücadele yaşanıyor. Orman kanunu geçerli. Örneğin, ABD ve Çin gibi büyük ülkeler arasında ekonomik savaşlar yaşanıyor. Tayvan’daki gelişmeler de dikkatle izlenmeli” ifadelerini kullandı.
ABD’nin tarife savaşları çerçevesinde birçok ülke ile müzakereler yaparak orta bir yol bulacağını belirten Roubini, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak Çin ile anlaşmaya varılamayacak. ABD’nin taleplerini Çin’in kabul etmesi imkânsız. Bu durum bir resesyona yol açacak, ancak bu resesyon çok güçlü olmayacak. ‘Dolar bitti’ diyenler abartıyor. ABD’de büyüme devam edecek. Ülkeler, Çin ve ABD arasında karar vermek zorunda kalacak.”
Prof. Hakan Kara: İhracatçılar İçin Zorlu Süreç
‘Global Ekonomi 5.0’ oturumunda konuşan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve TCMB eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, ABD’ye giremeyen Çin’in diğer ülkelerde daha sert bir şekilde yer alabileceğini ve enflasyonu aşağı çekebileceğini belirtti. Çin’in, Türkiye’nin en büyük rakibi olduğunu ifade eden Kara, “İhracatçılar için işler kolay olmayacak. Emtia ve enerji fiyatlarının düşük olması bizim için avantajlı. Küresel risk iştahı azalıyor ve yatırımcılar güvenli limanları tercih ediyor. Türkiye, bu süreçten nispeten daha az etkilenebilecek ülkeler arasında” dedi.
Kara, TCMB ve diğer tecrübeleri ışığında Türkiye’nin enflasyonu düşürmek istemediği sonucuna ulaştıklarını kaydetti. Son gelişmelerin, yüksek enflasyonun yüksek faiz demek olduğunu gösterdiğini belirten Kara, “Türkiye’nin konumu sürekli ayakta kalmasını sağladığı için reform isteğini azaltıyor” şeklinde konuştu.
Christian Wulff: Yatırımcı Hukuk Devleti Olup Olmadığına Bakar
‘AB ve Almanya ilişkilerinde yeni dönem: Neden Türkiye?’ başlıklı oturumda konuşan Almanya Federal Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı ve Alman-Türk İş Konseyi Başkanı Christian Wulff, Gümrük Birliği’nin yeniden tasarlanması gerektiğini savundu. Trump politikalarının dünya ve ABD vatandaşları için felaket olduğunu ifade eden Wulff, Türkiye’deki gelişmeler hakkında da şu sözleri sarfetti: “Türkiye’de TÜSİAD Başkanı’nın yaşadıkları, Avrupa’dan farklı bir perspektif sunabilir. Borç konusu gündeme geldiğinde, yatırımcılar buranın hukuk devleti olup olmadığına dikkat eder.”
