Türkiye Sofralık Zeytin Üretiminde Dünyanın Zirvesinde
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) verilerine göre, Türkiye, zeytin ağacı sayısında ve sofralık zeytin ile zeytinyağı üretiminde kayda değer bir artış yaşadı.
2001 yılında 99 milyon olan zeytin ağaçlarının sayısı, geçtiğimiz yıl itibarıyla 205 milyona ulaştı. Bu artış, zeytin üretimine de olumlu bir şekilde yansıdı. 2001-2024 döneminde zeytin üretimi tam 6 kat artarak, 600 bin tondan 3 milyon 750 bin tona yükseldi. Geçen yıl, bir önceki yıla göre %150 artış gösteren üretim, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine erişti.
2024/2025 döneminde zeytinyağı üretimi 475 bin tona ulaşırken, sofralık zeytin üretimi ise 700 bin tona çıktı. Bu başarı sayesinde Türkiye, Mısır’ı geride bırakıp, dünyada sofralık zeytin üretiminde birinci sıraya yerleşti. Mısır bu alanda 600 bin ton, İspanya ise 468 bin ton ile Türkiye’yi takip ediyor.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, zeytincilik sektöründe 2007 yılında hedeflenen zeytinyağı ve sofralık zeytinde dünya ikinciliği ile zeytin ağacı sayısını iki katına çıkarma hedeflerinin 2022/2023 ve 2024/2025 yıllarında başarıyla gerçekleştirildiğini belirtti.
Tan, Türkiye’nin zeytin ağacının anavatanı olduğunu vurgulayarak, “Zeytin, Anadolu’dan yayıldı ve zamanla İspanya zeytincilikte öne çıktı. Son 15-20 yılda liderlik sıralaması genellikle İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus ve Türkiye şeklindeydi,” dedi.
Türkiye’nin sofralık zeytin üretiminde Mısır’ı geride bırakarak lider konumuna geldiğini ifade eden Tan, “2024/2025 döneminde de bu başarının tesadüf olmadığını kanıtladık. Zeytinyağı üretiminde 475 bin tonla dünya ikincisi, sofralık zeytinde ise 700 bin tonla dünya birincisi olduk. Hedeflerimizi koyarken Türkiye’de 100 milyon zeytin ağacı vardı. Hükümetin teşvikleriyle bu sayıyı iki katına çıkardık ve hedefimiz 250 milyona ulaşmak. Ağaç sayısı bakımından İspanya’nın ardından ikinci sıradayız,” şeklinde konuştu.
Tan, ülkenin zeytincilik alanında kat ettiği mesafenin göz ardı edilemeyeceğini belirterek, “Üretimde önemli noktalar kaydettik. Sektörde zaman zaman fiyat regülasyonuna ihtiyaç duyulmakta. Avrupa Birliği Zeytinyağı Mevzuatı’ndaki gibi yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Ayrıca yerli çeşitlerin korunması ve geliştirilmesi konusundaki AR-GE çalışmalarımızda ilerleme kaydediyoruz. Ülkemiz, zeytin ağacının anavatanı olduğundan, yabancı çeşitlere ihtiyaç duymuyor ve bu durum, imajımıza zarar verebilir,” ifadelerini kullandı.