OGM, Orman Yangınları Sonrası Yeniden Ağaçlandırma Çalışmalarını Duyurdu
OGM, sosyal medya hesabı üzerinden orman yangınlarının ardından yapılacak olan ağaçlandırma çalışmalarına dair önemli bilgiler paylaştı. Açıklamada, “Yangın sonrası her adım, bilimsel planlama ve teknik bilgi ışığında atılmalıdır. Yanlış zamanda veya hatalı yöntemlerle gerçekleştirilen ağaçlandırma, yıllar sürecek emeklerin boşa gitmesine neden olabilir. 186 yıllık tecrübemizle, orman mühendislerimizin bilgi birikimi sayesinde, yanan alanları en verimli şekilde yeniden ormanlaştırmayı hedefliyoruz. Yangın sonrası ilk aşama; orman tipi, toprak yapısı, iklim koşulları ve mevcut tohum stoğu hakkında detaylı inceleme yapmaktır. Bu veriler, hangi ağaçlandırma yönteminin uygulanacağına karar vermekte belirleyicidir” denildi.
Makilik alanlarda ise doğanın kendi kendini onardığına dikkat çekildi. Açıklamada, “Kızılçam ormanlarında, toprakta yeterli tohum varsa doğal gençleştirme yöntemine başvurulur. Yangın sonrasında, toprakta bulunan kozalaklar yüksek ısıyla açılır ve ilk yağmurda filizlenir. Doğal gençleştirme sürecinde yanmış ağaçlar temizlenir, dallar toprağa serilir ve hafif toprak işlemesi yapılır. Böylece sonbaharda binlerce fidan kendiliğinden sürgün verir. Makilik alanlarda ise köklerden sürgün verme yöntemiyle doğa kendi onarımını başlatır. Eğer doğal gençleştirme yetersiz kalırsa, yerel türlerden üretilmiş fidanlarla ağaçlandırma yapılır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, yanan ağaçların yerine dikilecek fidanların bölgenin yapısına uygun olarak seçildiği vurgulandı. “Her fidan her bölgede gelişmez. Bölgenin iklimine, toprağına ve rakımına uygun, yöreye özgü genetik özellikte fidanlar kullanılır. Bu sayede sulama ve bakım ihtiyacı en aza iner, orman uzun ömürlü olur. Örneğin, Antalya’da yetişen bir fidanı İzmir’de dikmek başarı oranını düşürür. Bu nedenle, her bölgede kendi koşullarına uygun fidan yetiştiren fidanlıklarımız bulunmaktadır. Bölgenin ekolojik yapısına uygun, yangına dayanıklı ve dirençli türler, ağaçlandırma planlarımızda öncelikli olarak yer alır” denildi.
Ayrıca, zeytin, badem gibi meyveli türlerin tek başına orman oluşturmadığına dikkat çekildi. “Bu türlerin su, gübre ve bakım ihtiyacı fazladır; erozyon önleme ve oksijen üretme gibi ekosistem hizmetleri sınırlıdır. Gelir Getirici Tür Eylem Planlarımız çerçevesinde; zeytin, badem, ceviz gibi türler, orman köylerimizin ekonomisine destek olması amacıyla belirlenen alanlarda dikilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 169’uncu maddesi gereğince; yanan orman alanları yeniden ağaçlandırılacak ve başka amaçlarla kullanılamayacaktır” şeklinde ifadelerde bulunuldu.
