Yıl 2007. Türkiye, Hrant Dink cinayeti ile sarsılırken, İstanbul’da yaşanan bir başka cinayet vakası, Agatha Christie romanlarını aratmayacak bir gizemle gün yüzüne çıkacaktı. Bu olay, sessiz sedasız emniyet kayıtlarına geçecekti.
5 Mart 2007 tarihinde, gelen bir ihbar üzerine Kartal İlçe Emniyetine bağlı ekipler bir adrese yönlendirildi. Olay yerine ulaşan polis, evdeki bireyleri ve komşuları gözyaşları içinde buldu. Bu gözyaşları, evde ölü bulunan 40 yaşındaki Hasan için dökülüyordu. İhbara göre, okuldan dönen küçük çocuğu, babasını yatağında ölü bulmuştu. Komşular, çocuğun yardım çağrısıyla önce annesine, ardından da polise haber vermişti. Adamın yanında bir ilaç kutusu bulunmuştu ve bu durum olayı intihar gibi gösteriyordu.
“SU VERDİM, İŞE GİTTİM”
Hasan’ın vücudunda bıçak ya da kurşun izine rastlanmadı. Başucunda boş bir ilaç kutusu vardı. Polis, hemen eşinin ifadesine başvurdu. Gözyaşları içinde genç kadın, sabah işe gitmek üzere hazırlanırken eşinin rahatsızlığından dolayı kendisinden su istediğini belirtti. Su verdikten sonra evden ayrıldığını ifade eden kadın, komşuların kendisini arayıp olayı bildirmesi üzerine işyerinde fenalık geçirdiğini ve hemen eve koştuğunu söyledi.
İNTİHAR OLARAK KAYIT ALTINA ALINDI
Olay yeri inceleme ekipleri, yapılan analizlerin ardından Hasan’ın cesedini Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Olay yerindeki bulgulara dayanarak, ekipler olayı intihar olarak kaydetti. Fakat bu üzücü olay, mahalleyi derinden etkiledi.
Emekli cinayet uzmanı İsmail Özkan
BİR GÜN SONRA YENİDEN DEĞERLENDİRME
İstanbul’un en yüksek tepesi Gayrettepe’deki Cinayet Masası, şüpheli ölümler ve intiharlar gibi tüm vakaların kaydını gözden geçirdi. Kartal’daki olay, intihar olarak kaydedildiği için cinayet masası ekipleri çağrılmamıştı. Ancak deneyimli dedektif İsmail Özkan ve ekibi, olayı incelemek üzere devreye girdi ve şüphelerini dile getirdi. Bu durum, cinayetin aydınlatılmasına zemin hazırlayacaktı.
BOĞAZINDAKİ MORLUKLAR
Emekli polis memuru İsmail Özkan, o günü şu şekilde anlattı: “İntihar vakalarında da olay yerine gideriz. Ancak bu olayda bize gerek duyulmadı. Yine de Adli Tıp Kurumu’na giderek cesedi inceledik. Aldığımız bilgilere göre, adamın boğazında morarmalar tespit edildi. Ölüm sebebi, yapılacak geniş kapsamlı bir otopsi ile belirlenecekti. Ancak bu veriler, intihar olamayacağı sonucuna götürdü.”
KADININ İFADESİ
Deneyimli dedektif Özkan, savcıya giderek olayın şüpheli bir ölüm olduğunu açıkladı. Savcının ikna edilmesinin ardından incelemelere başlandı. İlk etapta, adamın evinde boğularak öldürüldüğü düşünülüyordu. Olay yerinde yapılan inceleme raporlarında, evde herhangi bir dağınıklık ya da çalınan bir şey yoktu. Çocuk okuldan döndüğünde babasını yatakta ölü bulmuştu. Bu nedenle kadının ifadesini yeniden almak istediler.
“ÖLMÜŞ BABASINI GÖRDÜ DİYEREK YÖNLENDİRME YAPTI”
Hasan ile 12 yıllık evli olan genç kadın, olay günü polise verdiği ifadeyi cinayet masası ekiplerine de tekrar etti. Kadın, sabah işe gitmeden önce eşinin ilaç içmek için su istediğini, suyu verdikten sonra evden çıktığını söyledi. Eşinin öldüğünü duyduğunda hemen eve gittiğini belirtti. Ancak dedektifler, kadının ifadelerinde çelişkiler buldu. “Kadın, kocasının gece rüya gördüğünü ve rüyasında ölmüş babasından bahsettiğini söyledi. Bu durum, onun intihar ettiği izlenimi vermek için yönlendirme yapmaya çalıştığını düşündürdü. Ayrıca, kapıda zorlama olmaması, olayın yasak bir ilişki sonucu cinayetle sonuçlanmış olabileceğini düşündürdü.”
KADININ MARKET SAHİBİYLE İLİŞKİSİ
Yapılan araştırmalarda Hasan ile ilgili herhangi bir yasak ilişki tespit edilemedi. Ancak kadının mahalledeki market sahibiyle bir ilişkisi olduğu belirlendi. Bu bilgi, olayın seyrini değiştirdi. Market sahibi, katil olabilir miydi? Bu sırada Adli Tıp Kurumu’ndan otopsi sonu beklentisi devam ediyordu.
BOĞULARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ
Telefon kayıtları incelendi ve cinayet uzmanı İsmail Özkan, olayın cinayete dönüştüğünü şu şekilde açıkladı: “Yasak bir ilişki tespit ettik. Kadın ve marketçi üzerinde çalışma başlattık. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor sonucunda, Hasan’ın boğularak öldüğü ortaya çıktı. Yani bu bir intihar değildi. Rapor, adamın boğazının sıkılarak öldürüldüğünü gösteriyordu. Olay artık bir cinayet haline geldi ve bu durumu çözmek zorundaydık.”
MARKETÇİNİN İFADESİ
Marketçi, ifadesi alınmak üzere karakola getirildi. Kendisi olayla ilgisinin olmadığını iddia etse de, kadınla gizli buluşmalarını ve cinsel ilişkilerinin olduğunu kabul etti. Yapılan detaylı çalışmalar, marketçinin suçla bağlantısını ortadan kaldırdı. Geriye kalan tek şüpheli kadındı.
KADIN TUTUKLANDI
Adli Tıp Kurumu raporunun ardından, kadın gözaltına alındı. Elde edilen telefon kayıtları da onu şüpheli gösteriyordu. Kadın, gözyaşları içinde cinayeti işlemediğini savunsa da, eldeki tüm bulgular onu suçlu gösteriyordu. O evden çıktıktan sonra kimse içeri girmemişti. Bilgilere göre, kocasını uyurken boğarak öldürmüş ve intihar süsü vermek için yanına boş bir ilaç kutusu bırakmıştı. Çalışmaların ardından kadın, katil zanlısı olarak tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu inanılmaz cinayet vakasını çözen İsmail Özkan ve ekibi, birçok önemli olayın aydınlatılmasında yer aldı.
