Netanyahu’nun Esir Takası Sabotajı: Hamas’tan İşgalci Devlete Uyarı
Hamas Siyasi Büro üyesi İzzet er-Reşak, yaptığı son açıklamada, “İşgalci rejimin, esirlerin teslim törenlerini bahane göstererek attığı adımlar tamamen asılsız bir mazerettir. Asıl kötü muamele, İsrail hapishanelerinde Filistinli esirlere uygulanan sistematik işkence ve aşağılayıcı muamelelerdir. Filistinli mahkumlar serbest bırakıldıklarında, elleri kelepçeli ve gözleri bağlı bir şekilde bırakılırken, aileleri de çocuklarını karşılamaktan mahrum bırakılmaktadır” şeklinde ifadelerde bulundu.
Reşak, Netanyahu’nun bu kararının esir takası anlaşmasını kasıtlı olarak sabote etme çabası olduğunu vurgulayarak bunun, anlaşma maddelerinin açık bir ihlali olduğunu ve işgalci devletin taahhütlerine sadık kalmadığını bir kez daha gösterdiğini belirtti. Hamas, arabulucular ve uluslararası topluma, İsrail’in anlaşmayı hemen uygulaması için baskı yapılması çağrısında bulundu.
İsrail, Esir Takasını Siyasi Bir Araç Olarak Kullanıyor
İşgalci İsrail Başbakanlık Ofisi, Netanyahu’nun Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını, “bir sonraki İsrailli esir grubunun tören yapılmadan teslim edilmesi sağlanana kadar” askıya aldığı bilgisini paylaştı. İsrail, Hamas’ı anlaşmayı defalarca ihlal etmekle suçlarken, esirlerin propaganda amacıyla kullanıldığını öne sürdü.
Diğer yandan, Esir Bilgilendirme Ofisi, işgalci rejimin bu adımının hapishanelerdeki Filistinli mahkumların psikolojisini manipüle etme ve ailelerini baskı altına alma girişimi olduğunu açıkladı. “İşgalci rejim, saatlerce yağmur altında bekleyen ailelere, mahkumların serbest bırakılacağını ima etti, ardından aniden erteleme kararı aldı. Bu durum, Filistin halkına yönelik sistematik zulmün bir parçasıdır” ifadeleri kullanıldı.
Dün serbest bırakılması beklenen 620 Filistinli mahkum arasında 50 müebbet hapis cezasına çarptırılan, 60 yüksek ceza almış, 41 daha önce “Özgürlerin Vefası” anlaşması kapsamında serbest bırakılıp yeniden tutuklanan ve 7 Ekim 2023 sonrası işgalci güçler tarafından Gazze’den kaçırılan 445 mahkum yer alıyordu.
Bu son gelişmeler, İsrail’in anlaşmalara sadık kalmadığını ve Filistin halkını siyasi bir pazarlık aracı olarak kullanmaya devam ettiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Uluslararası toplumun ve arabulucuların, İsrail’in oyalama taktiklerine karşı daha sert bir tavır alması gerektiği aşikardır.