İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi 4. yılını kutluyor
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, hastalara geniş yelpazede uzmanlaşmış merkezler sunan dev bir sağlık kompleksi olarak dördüncü yılını kutladı.
Hastanenin koordinatör başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ise şunları söyledi: "Şehir hastaneleri kaliteli, güvenli ve hızlı sağlık hizmeti verdiğimiz için halkımızdan ciddi talep görüyor."
Kamu-özel ortaklığı (PPP) modeli çerçevesinde inşa edilen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 1 milyon metrekareyi aşan geniş bir alanda hizmet vererek yerli ve yabancı pek çok kişiye hizmet veriyor. Hastanenin ilk fazı, 20 Nisan 2020'de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla ve Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin videokonferans yöntemiyle 21 Mayıs'ta gerçekleştirilen resmi açılış töreniyle açıldı.
Devasa sağlık kompleksi, Çocuk Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Genel Hastane, Kadın Sağlığı ve Doğum Hastanesi, Kalp ve Damar Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Nöroloji ve Ortopedi Hastanesi ve Psikiyatri Hastanesi gibi çeşitli özel hastaneleri barındırıyor ve önemli bir rol oynadı. COVİD-19 salgını ve deprem olayları sırasında.
Ana hastane binasında bulunan 2.068 adet sismik izolatör, olası bir deprem sırasında ve sonrasında çalışmaların sürekliliğini sağlamaktadır. Aynı zamanda, sağlık merkezi içerisinde pek çok uzmanlaşmış merkez bulunmaktadır ve yeni açılışlar da devam etmektedir. Bu kapsamda hastalara kapsamlı bakım sunan Yüksek Riskli Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesi'nin açılışı kutlandı.
Açılış törenine Sağlam, Kalp ve Damar Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Emin Kalkan, Yüksek Riskli Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Kartal Emre Aslanger ve çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Açılışta hastalar için multidisipliner yaklaşımların önemli olduğu vurgulandı ve kurdele kesildikten sonra ünite turu gerçekleştirildi.
Sağlam, kurumların örnek çalışmalara imza attığını vurgulayarak, "Şehir hastaneleri halkımızın da büyük beğenisini kazanıyor" dedi.
"Meslektaşlarımızla birlikte Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Merkezi'ni açtık; bu merkezde yüksek riskli hastalarımız için ameliyat öncesi ve sonrası ya da multidisipliner yaklaşımla medikal tedavi gören hastalarımız için ciddi bir rehabilitasyon süreci başlatılıyor ve hasta uyumu sağlanıyor. Bu konuda hastalarımıza fayda sağlayacağına inanıyoruz, kapasite ve kalite açısından hastalarımızın psikolojik olarak da desteklendiği başka bir merkez yok."
"Genel olarak şehir hastanelerinin mantığı şu; hastalarımız bize başvurduktan sonra tüm rahatsızlıklarının bu merkezlere çözülmesi umuduyla geliyorlar. Biz de Bakanlığın sağladığı imkanlar çerçevesinde bu koşulları yaratıyoruz. Bu imkanları sağlamak için Sağlık Bakanlığı olarak yoğun bakım üniteleri, koğuşlar, ameliyathaneler gibi başka merkezleri de açmayı planlıyoruz ve uzmanlaşma açısından önemli altyapı çalışmaları yürütüyoruz."
"Şehir hastaneleri bu açıdan da halkımızın çok tercih ettiği bir yer. Çünkü kaliteli, güvenli ve hızlı sağlık hizmeti veriyoruz" diye konuştu.
Yüksek Riskli Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesi hakkında bilgi veren Aslanger, şunları kaydetti: "Hastalara risk değerlendirmesi yaparak yaklaşıyoruz. Kardiyak rehabilitasyon, fizyoterapi ünitelerinde fizyoterapistler tarafından yapılan bir uygulamadır. Belli bir risk kategorisine giren hastaları buraya kabul ediyoruz. Buraya aldığımız hastalar çoğunlukla kalp yetmezliği ve koroner kalp hastası olan hastalar. Bu hastaların genelde en az 12 haftalık bir tedavi süreci geçirmesi gerekiyor, gerekirse bu süreyi daha da uzatabiliriz.”
"Burada kazandıkları olumlu alışkanlıkları hayatlarına uygulamaları gerekiyor, bununla ilgili çalışmalarımız var. Rehabilitasyon fikri sadece hastalık ortaya çıktıktan sonraki durumu tedavi etmek değil, aynı zamanda bu rehabilitasyon fikrinin önleyici kısmını da yaygınlaştırmaktır. Tüm topluma; kardiyolojinin yanı sıra kalp damar cerrahisi, göğüs hastalıkları, fizyoterapi ve rehabilitasyon konusunda uzmanlaşmış meslektaşlarımız, hemşirelerimiz, fizyoterapistlerimiz, diyetisyenlerimiz ve sigara bırakma kliniğinde teknik konularda çalışan meslektaşlarımız olduğunu görüyoruz. Bu multidisipliner çalışma yapılırsa hastalara bu konuda büyük fayda sağlayabiliriz, örnek olmasını umuyoruz” diye konuştu.
Ayrıca kardiyolog, fizyoterapist, göğüs hastalıkları uzmanları ve sigara bırakma kliniğindeki hekimlerin yanı sıra diyetisyen, psikolog ve kalp yetmezliği/rehabilitasyon hemşireleri tarafından değerlendirilen hastalar, uzman fizyoterapistlerin gözetiminde bütünsel bir yaklaşımla rehabilitasyon süreçlerine katılmaktadır.
Çeşitli rahatsızlıklara sahip yüksek riskli hastalar, egzersizlerini yakın takip altında gerçekleştirirken, esneme, ağırlık egzersizleri, bisiklet, koşu bandı ve kol ergometre ekipmanları ve kendilerine özel hazırlanmış egzersiz programlarıyla devam ediyor. Ayrıca ilaç konusunda bilgilendirme, psikolojik destek, sigarayı bırakma danışmanlığı gibi hizmetler de alıyorlar.