Profesyonel Bilardo Şampiyonası’nda Lütfi Çenet’i geride bırakarak dünya şampiyonu unvanını kazanan Semih Saygıner, bu tarihi karşılaşma hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Saygıner, PBA finalinde iki Türk bilardocunun karşılaşmasının bir ilk olduğunu vurgulayarak, “Sezon başından itibaren toplamda 8 büyük turnuva oynadık. Bu turnuvalar, 128 oyuncunun katıldığı geniş organizasyonlardı. Öncesinde ise PBA dream tur eleme grupları yer alıyor. Yani, binlerce oyuncunun mücadele ettiği bir süreçten geçtik. 8 turnuva sonunda ilk 32’ye kalan isimler, bu Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı kazanıyor. Türkiye’den ben, Murat Naci Çoklu, Murat Haşhaş ve Lütfi Çenet bu başarıyı elde eden oyuncularız. Lütfi farklı bir yoldan, ben ise başka bir yoldan finale geldim. Her iki oyuncunun da turnuvadaki performansı oldukça etkileyiciydi. Kazanma ihtimalimizle birlikte böyle bir finalde buluşmak bizim için çok anlamlıydı. Daha önce resmi bir turnuvada iki Türk sporcunun final oynamış olması benim için büyük bir mutluluk kaynağı. Bilardosever biri olarak, ‘Türk kazanacak kupayı’ düşüncesi çok keyifliydi. Sonuçta ben kazanan taraf oldum ama Lütfi de harika bir performans sergiledi” dedi.
Türkiye’nin Bilardoda Başarısı
Türkiye’deki bilardo oyuncularının gelişimi hakkında değerlendirmelerde bulunan Saygıner, “Gelişmenin sonu yok. Bugün gençlerden Burak Haşhaş, Seymen Özbaş ve Denizcan Akkoca gibi isimler Avrupa şampiyonlukları kazandı. Önceki jenerasyonda ise Tayfun Taşdemir, Murat Naci Çoklu, Adnan Yüksel ve Yılmaz Özcan gibi kupa kazanmış oyuncular var. Bu süreçte birkaç jenerasyona dokunarak öncülük ettiğim için mutluluk duyuyorum. Burada önemli olan, gençleri yüreklendirmek ve onların potansiyellerini göstermelerine yardımcı olmaktır. Türkiye’nin bu alanda bu kadar başarılı olması beni çok mutlu ediyor. Geleceğin daha da parlak olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Üçüncülüğün Önemi
Milli takımın 3 Bant Bilardo Milli Takımlar Dünya Şampiyonası’nda kazandığı bronz madalya hakkında da konuşan Saygıner, “Başarı denilince sadece birinci olmanın gerekliliği üzerinde durmamak lazım. Sporda kazanmak ve kaybetmek yan yana duruyor. Üçüncülük de önemli bir başarı. Elbette şampiyonluk istenir ama üçüncülük de çok yakın bir başarı. Küçük detaylarla kaybedebileceğiniz bir durum. Yarı finalde Türkiye’nin yenilmesi, futbolda 15-0 yenilmişiz gibi algılanmamalı. O yüzden Berkay Karakurt ve Ufuk Kapusız’ı tebrik ediyorum. Harika bir turnuva geçirdiler” dedi.
45 Yıldır Bilardo İçin Çalışıyorum
Bilardoda kendini geliştirmek isteyen sporcuların çok çalışması gerektiğini belirten 60 yaşındaki milli sporcu, “Bizler özel insanlar değiliz, çalışkan insanlarız. En övündüğüm özellik, çalışkan olmam. Hangi konuda kendimi geliştirmem gerekiyorsa o konuda çalışırım. Başarısızlıklarımla yüzleşiyorum ve arkadaşlarımın hatalarını da doğru bir dille anlatıyorum. Eğer bir bilardocu, ‘Nasıl başarılı olabilirim?’ diye soruyorsa, bunun tek yolu çok çalışmaktır. Bilardo serüvenim 45 yılı geçti ve hala deli gibi çalışıyorum. İnsan, gelişmekten ve hayatını ileri götürmekten nasıl vazgeçebilir? Yaşam enerjisi ancak gelişimle artar. Eğer yaşam enerjinizin oluşmasını istiyorsanız bu felsefeyle hareket etmelisiniz” diyerek sözlerini tamamladı.
