Gaziantep çiftçileri SE Türkiye'de yıllık frik hasadına başlıyor
Gastronomi alanında ilk kez UNESCO tarafından "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil edilen, Gaziantep'in coğrafi işaretli lezzetleri arasında yer alan frikin zorlu yolculuğu başladı.
Güneydoğunun tahıl ambarı olarak anılan Araban Ovası'ndaki çiftçiler, bahar sonlarında yeşil buğday başaklarını toplayarak frik yolculuğuna başlıyor.
Sıcaklığın bazen 35 santigrat dereceye (95 Fahrenheit) ulaştığı tarlalarda çalışan çiftçiler, başakları küçük yığınlar halinde topluyor ve bir gün kurumaya bıraktıktan sonra ateşte kızartıyor.
Geleneksel lezzetlerden frik, kavrulduktan sonra biçerdöverlerle toplanıp, temizlenip paketlenmek üzere fabrikalara götürülüyor.
Yılın sadece 10 günü yapılabilen frik, pilavıyla da şehrin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor. Frik pilavı da şehrin coğrafi işaret tescilli ürünleri arasında yer alıyor.
Kolay değil
Araban Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun, AA muhabirine, pilavda kullanılan frikin son derece sağlıklı olduğunu söyledi.
Frikin Türkiye'de coğrafi işaretle tescillenip markalaştığını belirten Altun, üretim değerinin artmasının desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Altun, buğdayın henüz yeşilken hasat edilmesi nedeniyle lezzetli olduğunu anlattı. "Çiftçi 600 kilo buğday alırsa 300 kilo frik alır çünkü yeşilken hasat edilir. Yeşil değilse tadı olmaz. Başaklar toplandıktan sonra işçiler ateşle yakar. Yakıldıktan sonra geriye sadece kulaklar kalıyor. Kuruduktan sonra biçerdövere veriliyor ve fabrikalara gönderiliyor. Yani zahmetli bir iş, herkesin yapamayacağı bir iş” dedi.
Çiftçi Kasım Demir, frik yapmanın zahmetli bir iş olduğunu belirterek, "Bunu herkes yapamaz, bu işin bir ustalığı var. Çok yakarsan yarısı yanar, az yakarsan çiğ olur." Bu nedenle bilenler yapsın; kimse yapamaz."