Doğum İzni Süresinde Geri Kaldık: Türkiye’nin Durumu
Türkiye’nin demografik göstergeleri son yıllarda ciddi bir alarm vermekte. 2001 yılında bir kadının doğurganlık çağında doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2,38 iken, 2023 itibarıyla bu rakam 1,51’e düşmüş durumda. Doğurganlık oranının, nüfusun yenilenmesi için gerekli olan 2,10 seviyesinin altına inmesi, gelecekte nüfus azalmasına yol açacağına işaret ediyor.
SORULARINIZ İÇİN: [email protected]
Doğurganlık hızının artırılması amacıyla doğum yardımlarının artırılması yönünde hazırlanan kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu gündeminde yer almakta. Eğer bu teklif yasalaşırsa, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren doğacak çocuklar için ilk çocukta tek seferde 5.000 TL, ikinci çocukta ise 60 ay boyunca aylık 1.500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar içinse 60 ay süreyle aylık 5.000 TL doğum yardımı sağlanacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın liderliğinde Perşembe günü, Nüfus Politikaları Kurulu ön hazırlık toplantısı yapılacak. Bu toplantıda, iş yaşam dengesi gözetilerek kadın istihdamının artırılması ve doğum izinlerinin süresinin uzatılması üzerine çalışmalar yapılması öngörülüyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, şubat ayında TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonunda, doğum izninin artırılması ve işçi ile memur arasındaki farkların giderilmesi için çalışmaların başlatıldığını duyurdu.
DOĞUM İZNİNDE İŞÇİLERİN GELİRİ DÜŞÜYOR
Türkiye’de kadın işçi ve memurların doğumdan önce 8, doğumdan sonra ise 8 hafta olmak üzere toplamda 16 haftalık doğum izni hakları bulunuyor. Doğum izni süresince, kadın işçilere Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilen günlük prime esas kazançlarının 3’te 2’si oranında iş göremezlik ödeneği veriliyor. Bu süre zarfında kadın işçilerin eline geçen net gelir önemli ölçüde azalıyor.
Örnek vermek gerekirse, asgari ücretle çalışan bir kadın işçiye, 16 haftalık süre için toplamda 64.724,80 TL ödeme yapılıyor. Ancak net asgari ücretin 22.104,67 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, doğum izni sırasında asgari ücretli bir işçinin aylık gelirinde 5.923,47 TL’lik bir azalma yaşanıyor.
Memur kadınlar ise fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç diğer mali haklarını ve sosyal yardımlarını analık izni süresinde almaya devam ediyorlar.
DOĞUM İZNİNDE OECD VE AB ORTALAMASININ ALTINDAYIZ
Türkiye, doğum izni süresi açısından OECD ve AB üyesi ülkelerin alt sıralarında yer almakta. OECD ülkelerinde annelerin ücretli doğum izni ortalama 18,4 hafta olarak uygulanırken, ebeveyn izni ortalaması 33,7 hafta seviyesindedir. Avrupa Birliği’nde ise annelerin doğum izni süresi ortalama 21,5 hafta, ebeveyn izni süresi ise 45,2 hafta olmakta ve toplamda 66,7 haftaya ulaşmaktadır.
Türkiye’de annelerin kullandığı doğum izninin dışında ücretli ebeveyn izni bulunmamaktadır. Bu durumda Türkiye, 16 haftalık doğum izni süresi ile toplam 42 ülke arasında, Meksika (12 hafta), İsviçre (14 hafta) ve İsrail (15 hafta) sonrası sondan 39. sırada yer almaktadır. Doğum izni ve ebeveyn izni süresinin toplamı Slovakya’da 164 haftaya, Finlandiya’da 161 haftaya, Macaristan’da 160 haftaya ve Bulgaristan’da 110,4 haftaya kadar çıkmaktadır.
Analık izninin hem işçi hem de memur kadınlar için uzatılması gündemde. Sürenin ne kadar uzatılacağı, Nüfus Politikaları Kurulu’nun çalışmasının sonucunda belirlenecek. Ancak, yalnızca sürenin uzatılması yeterli olmayacak; doğum izni sırasında ödenen ücretin de artırılması gerekmektedir.
YARIM ÇALIŞMA İZNİNE İLGİ AZALDI
Ücretli doğum izninin sona ermesinin ardından, çocuk bakımını üstlenen işçi ve memur annelere, birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay ve sonraki doğumlarda ise 6 ay süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilmektedir. Çoğul doğum durumunda bu süreye otuzar gün eklenmektedir. Engelli doğumlarda ise izin süresi 360 güne kadar uzanmaktadır.
Bu süre zarfında işçiler, ücretlerinin yarısını işverenden almakta ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan brüt ücretin yarısı kadar ödeme almaktadır. Yarım çalışma döneminde asgari ücretle çalışan işçiler açısından gelir kaybı yaşanmamakta, ancak asgari ücretin üzerinde kazanan işçilerin gelirleri düşmektedir.
Bu sebeple, yarım çalışma izni benimsenmemiştir. 2017 yılında 2.352 kişi yarım çalışma izni kullanırken, bu rakam 2024 yılında 710 kişiye gerilemiştir.
İŞÇİ VE MEMUR ARASINDA EŞİTSİZLİK
Kadın işçilere, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam 1,5 saat süt izni verilmektedir. Süt izni, analık izni sonrası 2 aydan 6 aya kadar süren yarım çalışma döneminin bitiminden sonra başlamaktadır. Kadın memurlar ise analık izin süresinin bitiminden itibaren ilk altı ayda günde 3 saat, ikinci altı ayda ise günde 1,5 saat süt izni kullanabilmektedirler.
Baba olan memurlar 10 gün babalık izni kullanabilmekte, işçilerin babalık izni ise sadece 5 gün ile sınırlı kalmaktadır. İşçi kadınlar doğumdan sonra 6 aya kadar, memur kadınlar ise 24 aya kadar ücretsiz izin haklarına sahiptirler.