Demografik Dönüşüm: Aile Yapısı ve Nüfus Sorunları Derinleşiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de nüfus ve demografik yapıda meydana gelen değişimlerin aile kurumunu tehdit ettiğini vurguladı. Geniş ailelerin azalması, çekirdek ailelerdeki çocuk sayısının düşmesi, evlilik yaşının yükselmesi ve boşanma oranlarının artması gibi sorunlar, toplumun temel yapı taşını zayıflatıyor. Ayrıca, tek ebeveynli ailelerin sayısındaki artış dikkat çekiyor.
Yaşlı Nüfus 9 Milyon 112 Bin 298 Kişi
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son verilere göre, 65 yaş ve üzeri nüfus 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 kişi iken, bu rakam son beş yılda %20.7 artış göstererek 2024 yılı itibarıyla 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştı.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı da 2019 yılında %9.1 iken, 2024’te %10.6’ya yükseldi. Bu yaş grubunun %44.6’sını erkekler, %55.4’ünü kadınlar oluşturuyor.
Demografik projeksiyonlar, mevcut yapının devam etmesi durumunda yaşlı nüfus oranının 2030’da %13.5, 2040’ta %17.9, 2060’ta %27.0, 2080’de %33.4 ve 2100 yılında %33.6 olacağı öngörülüyor.
Optimum Nüfus Oranı
Türkiye’nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde, yaşlanan nüfus, göç ve iklim krizinin demografik yapıyı değiştiren etmenler olarak tanımlandığı ve bu unsurların ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğu belirtiliyor.
Nüfusun korunmasına yönelik alınacak tedbirler arasında, gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı nüfus artışının toplumsal baskılara yol açtığı ifade ediliyor. Nüfusun yeterince artmaması veya azalması, ülkelerin geleceği açısından tehdit olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda, her ülkenin kendi jeopolitik, ekonomik ve kültürel koşullarına uygun dengeli bir nüfus oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Demografik Yapının Değişimi
Türkiye, genç nüfusu yüksek olan ülkelerden biri olmasına rağmen, doğum oranlarındaki düşüş ve artan yaşlı nüfus oranı, demografik dönüşümün gelecekte önemli bir gündem maddesi olacağını göstermektedir.
Göçler de demografik yapıyı etkileyen önemli unsurlardan biridir. İstikrarsız bölgelerden gelen düzensiz göçler, sosyal ve ekonomik yapıyı derinden etkilerken, şehirlerin demografik yapısını da değiştirmektedir. Araştırmalar, göçmenlerin %80’inin gittikleri ülkelerde kalıcı olduğunu ortaya koymaktadır.
Göç Hareketleri
Demografik yapıyı etkileyen göç hareketleri, iklim değişikliği, ekonomik sorunlar ve kişisel tercihler gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır. Her yıl yaklaşık 30 milyon insan, su sorunu ve çatışmalar gibi etkenler yüzünden evlerinden ayrılmaktadır.
İklim değişikliğinin, kaynak kıtlığına ve çatışmalara yol açması, topluluklar için önemli bir risk teşkil etmektedir. Türkiye’nin sınır aşan su politikaları, bu bağlamda dikkatle ele alınmalıdır.
Su ve İklim Krizi
Nüfus artışına bağlı olarak artan su ihtiyacına rağmen, uygun kaynakların azalması ve sanayi ile tarımsal faaliyetlerin artması, su krizini derinleştiriyor. Bu nedenle, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Gaziantep Pilot İl
Türkiye’de Tarım Orman Bakanlığı tarafından başlatılan “Kaynaktan Musluğa Su Güvenliği” çalışmaları kapsamında, Gaziantep pilot il olarak seçilmiştir. Bu seçim, ilginç iklimsel ve coğrafi koşulların yanı sıra, göçle ilgili baskılar ve riskler göz önünde bulundurularak yapılmıştır.
* Haberin görseli Shutterstock’tan servis edilmiştir.