Deloitte Küresel Vergi Politikaları Anketi Sonuçlarını Açıkladı
Ağustos ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen yeni vergi düzenlemeleri, ülkenin vergi politikalarında önemli bir değişim ve uyum sürecini başlattı. Ancak bu gelişmeler yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmayıp, dünya genelinde de vergi alanında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Deloitte, değişen vergi ortamını şekillendiren konulara dair “2024 Küresel Vergi Politikaları Anketi” sonuçlarını yayımladı. Rapora göre, şirketler için vergide en önemli başlıklar arasında şeffaflık ve raporlamada artan yükümlülükler, vergi süreçlerinin dijitalleşmesi ve Uluslararası Vergi Reformu öne çıkıyor. Ayrıca, uzaktan çalışma koşullarının iş gücünde yarattığı yeni durum ve vergide sürdürülebilirlik konuları da gündemde kalmaya devam ediyor.
Küresel ölçekte faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin 1.012 vergi direktörü ve üst düzey yöneticisi ile gerçekleştirilen anket, önemli beş küresel vergi politikası temasına dair görüş ve beklentileri ortaya koyuyor. Vergi dünyasının önemli gündem maddelerinden biri, OECD üyesi 140 ülkenin imzaladığı ve önümüzdeki yıl uygulamaya girmesi beklenen Uluslararası Vergi Reformu. Ankete göre, Sütun 2 uygulamaları vergi profesyonelleri için bir dizi zorluğu da beraberinde getiriyor. Katılımcıların %45’i regülasyonların daha karmaşık hale geleceğini öngörürken, %38’i kuralların daha basit düzenlemelerle değiştirileceğini düşünüyor; bu da ülkeden ülkeye farklı beklentilerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Lideri Güneş Söğütlüoğlu, Uluslararası Vergi Reformu kapsamında çok uluslu şirketler için 2025 mali yılı sonundan itibaren ek vergi yükümlülüklerinin olacağını belirtti. Söğütlüoğlu, “Çok uluslu şirketlerin faaliyet gösterdikleri ülkelerde minimum %15 oranında vergilendirilmesini sağlayacak Sütun 2 düzenlemeleri, başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için önemli bir vergi geliri yaratacak. Türkiye’nin Ağustos’ta yürürlüğe giren Küresel Asgari Kurumlar Vergisi ile bu kapsamlı reforma uyum süreci de başlamış oldu. Sütun 2 düzenlemeleri, küresel şirketlerin gelirlerini vergi cenneti ülkelere aktarmalarının önüne geçecek. Bu nedenle Sütun 2 yaklaştıkça, daha önce yatırım çekmek için kurumlar vergisi oranlarıyla rekabet eden ülkelerin alternatif yollar araması gerekecek. Ankete göre, Sütun 2 kurallarıyla uyumlu alternatif vergi teşvik tedbirlerinin geliştirilmesini bekleyenlerin oranı %77’dir.”
ŞEFFAFLIK BASKISI ARTIYOR
Deloitte anketi, şirketlerin vergi konusunda daha şeffaf olmaları için artan baskıyı da gözler önüne seriyor. Katılımcıların %70’i çevre, sosyal ve yönetişim (ESG) tartışmaları nedeniyle vergi verilerinin öneminin artmasını bekliyor. Katılımcılar, vergi verilerinin daha kapsamlı raporlamalara dahil edilmesi ve departmanlar arası uyumun, vergi şeffaflığı stratejileri açısından kritik olduğunu düşünüyor. Katılımcıların neredeyse tamamı (%97) bir vergi şeffaflığı stratejisine sahip olduğunu belirtirken, bunu etkili bir şekilde yürütme konusunda çeşitli endişeler dile getiriyor. Bu endişelerin başında, vergi yönetişiminin kamuya yapılan açıklamalarla uyumlu olmasını sağlamak (%69), beyanlarda yer alan verilerin kaynağı ve doğrulanması (%68) ve üst düzey liderlerin kararlarını kolaylaştıracak uygun güvencelerin alınması (%65) geliyor.
Deloitte raporuna göre, dijitalleşme ve yapay zekâ teknolojilerindeki ilerlemeler, vergi dünyasının gündeminde önemli bir yer tutuyor. Anket katılımcılarının %91’i faaliyet gösterdikleri ülkelerde dijital uygulamalara geçişin başladığını belirtirken, %41’i dijitalleşme alanında kayda değer ilerlemeler kaydedildiğini ifade ediyor. Katılımcıların %66’sı vergi süreçlerinde yapay zekanın yaygın olarak kullanılacağını düşünüyor. Yapay zekadan beklenen faydalar arasında doğrulukta iyileşme (%34), maliyetlerde azalma (%23), kurum genelindeki vergi stratejisinde tutarlılık (%15) ve düzenlemelere uyumda artış (%14) yer alıyor.
YAPISAL DÖNÜŞÜM BAŞLADI
Dijitalleşmenin vergi işleyişinde yapısal bir dönüşüm başlattığını vurgulayan Söğütlüoğlu, “Ülkemizde e-fatura, e-irsaliye, e-defter gibi uygulamalar ile hız kazanan dijitalleşme süreçlerine artık yapay zekâ da dahil oluyor. Bugün vergi uyumunun gerçek zamanlı, şeffaf ve sistemlere entegre olduğu Vergi İdaresi 3.0‘a yönelik bir dönüşüm süreci başlatılmış durumda. Yapay zekâ teknolojileri, vergi beyannamelerinin düzenlenmesinden muhasebe kayıtlarının yapılmasına, finansal tabloların hazırlanmasından risk analizlerine, vergi kayıp ve kaçaklarının tespitinden ödemeye kadar tüm süreçlerde hızlı, uygun maliyetli ve verimliliği artıran fırsatlar sunuyor. Geçmişte idare ile mükellefler arasında bağlantısız ekosistemler mevcutken, Vergi İdaresi 3.0 aşamasında gerek idareler gerekse mükellefler arasında uluslararası iş birliğini mümkün kılan bir ekosistem oluşacak. Basılı evraktan dijital bilgi tabanlı uygulamalara geçiş yapılırken, bilginin yapısı somut olay bazlı, detaylı ve gerçek zamanlı bir işleyişe dönüşecek. Küresel anket sonuçlarımız, işletmelerin bu yapısal değişiklikleri yakından takip ettiğini ve ana gündem maddelerinden biri olarak konumlandırdığını gösteriyor.”