Teknolojideki Güç Dengesizliği Yeniden Şekilleniyor
ABD ile Çin arasındaki uzun yıllara dayanan gerilim, karşılıklı gümrük vergilerinin artmasıyla daha da tırmanıyor. Bu ekonomik savaşın önemli bir parçası, akıllı telefonlardan çiplere, yapay zekadan haberleşme ekipmanlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan teknoloji sektörü.
Amerikalı teknoloji devleri, geçmişte üretim üssü olarak tercih ettikleri Çin’den, artan gerilim ve değişen politikalar nedeniyle üretimlerini kendi topraklarına taşıma hedefindeler. Bu dönüşümün temel nedenlerinden biri, teknoloji bilgi birikiminin korunması. Aralarında Apple’ın da bulunduğu birçok Amerikalı firma, ürünlerinin önemli bir kısmını Çin’deki fabrikalarda ürettiriyor; bu durum, Çinli üreticilerin üretim becerilerini artırırken teknolojik bilgi birikiminin dolaylı yoldan geçişine olanak sağlıyor.
Çinli şirketlerin çeşitli alanlarda Amerikalı rakipleriyle rekabet eder hale gelmesi, ABD’nin üretim politikalarını gözden geçirmesine yol açtı. Bu durumu aşmak, Çin’in ticaretten aldığı payı azaltarak kendi payını artırmak ve teknolojideki üstünlüğü sürdürmek için ABD, geliştirdiği teknolojileri ülkesinde üretmeye odaklandı. Bu stratejinin arkasında, ekonomik kaygıların yanı sıra ulusal güvenlik endişeleri de yer alıyor.
Üretimi ABD’ye taşıma konusunda henüz hükümetin istediği seviyede bir gelişme olmasa da, şirketlerin attığı adımlar, teknoloji üretim dinamiklerinin değişeceğinin sinyallerini veriyor. Uzun süredir Çin’deki üretime bağımlı olan Apple, Hindistan ve Vietnam gibi ülkelerde üretim kapasitesini artırmış durumda. Ancak ABD’nin gümrük vergi artışı, bu ülkelerdeki üretim merkezlerini de olumsuz yönde etkiliyor.
ABD hükümeti, genel teknoloji üretiminin yanı sıra özellikle çip üretimini kendi ülkesine çekmeyi hedefliyor. Bu alandaki kritik öneme sahip teknolojinin ABD’de üretilmesi için Intel, TSMC ve Samsung’un milyarlarca dolarlık yeni fabrika yatırımları bulunuyor.
Yüksek Performansta ABD, 5G’de Çin Önde
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nün araştırmalarına göre, Çin dronlar, elektrik bataryaları ve otonom sistemler gibi birçok alanda ABD’nin önünde bulunuyor. ABD ise, gelişmiş entegre devre tasarımı, yüksek performanslı bilgi işleme, doğal dil işleme ve kuantum bilgisayar gibi alanlarda öne çıkıyor.
5G ve 6G gibi kritik konularda ise Çin’in üstünlüğü dikkat çekiyor. ABD, 5G teknolojisi alanında öne çıkan Huawei’ye karşı sert tedbirler almış durumda; Amerikalı yetkililer, bazı ülkelere Huawei ile işbirliği yapmamaları yönünde tavsiyelerde bulunmuşlardı.
5G teknolojisinde en fazla patente sahip olan şirketler arasında Huawei ile birlikte Qualcomm da önemli bir yer tutuyor. Huawei, uzun yıllar cep telefonlarını Google’ın Android işletim sisteminin desteğiyle sunmuştu, ancak ABD’nin uyguladığı politikaların sertleşmesiyle bu destek sona erdi. Artık Huawei, telefonlarını kendi geliştirdiği işletim sistemiyle kullanıcılarına sunuyor.
Fikri Mülkiyet Hassasiyeti
ABD ile Çin arasındaki gümrük vergisi tartışmaları, teknoloji alanındaki ticaret dengelerini ve üretim hatlarını derinden etkilerken, aynı zamanda fikri mülkiyet hakları konusundaki hassasiyetleri de gündeme getiriyor. ABD Başkanı Donald Trump, 1 Şubat’ta imzaladığı kararnameyle Çin’den ithalata yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmişti. Bu vergi, fikri mülkiyet hırsızlığı ve zorla teknoloji transferi gibi sebeplerle gerekçelendirilmişti.
ABD, günümüzde Çin’e yüzde 145 gümrük vergisi uygulayarak teknoloji üretimini kendi topraklarına çekmeyi ve kritik teknolojilerin Çin’in erişiminden uzak tutulmasını amaçlıyor. Ancak bu politikaların bazı belirsizlikleri de beraberinde getirmesi muhtemel. Tedarik zincirlerinde karmaşıklık, fikri mülkiyetlerin korunmasında zorluklar ve olası ihlaller, başta Amerikalı şirketler olmak üzere birçok firma için lisans gelirlerinde önemli düşüşlere neden olabilir.
Yapay Zeka Patentlerinde Çin Lider
ABD, teknolojideki konumunu güçlendirme çabalarına devam etse de, Çin’in teknolojik etkinliği her geçen gün artıyor. 5G’de küresel bir oyuncu haline gelen Çin, yapay zeka alanında da patent sayılarıyla öne çıkıyor. Bu yükseliş nedeniyle ABD, geçen ay, 50’den fazla Çinli şirketi ihracat kara listesine almıştı.
Birleşmiş Milletler raporuna göre, Çin 2014-2023 yılları arasında 38 binden fazla yapay zeka patenti başvurusunda bulunarak bu alanda küresel yarışta öne çıkıyor. ABD’den 6 kat fazla patent başvurusu yapan Çin, üretken yapay zeka patent sayısında da dünya genelinde en fazla patenti olan 10 üniversite ve araştırma kuruluşunun 8’ine ev sahipliği yapıyor.
ABD’nin uyguladığı yüzde 145’lik gümrük vergisine karşılık olarak Çin de aynı oranda gümrük vergisi uygulama kararı aldı. Her iki ülke de teknoloji alanında önemli güçlere sahip. Ancak, karşılıklı gümrük vergilerinin artışı, bu sektörü ciddi şekilde etkileyecek. Korumacılık eğilimlerinin artması, uluslararası işbirliğinin zayıflamasına ve dinamiklerin yeniden şekillenmesine neden olabilir.