Anne-kızı Antalya teleferik kazasındaki korkuyu anlattı
Antalya'da teleferik kazasında 5,5 saat mahsur kaldıktan sonra kurtarılan 51 yaşındaki hemşire Rabia Küçük ve üniversite öğrencisi kızı Nur Çeken, yaşadıkları korku anlarını, 2017'de yapılan röportajda anlattı. Pazartesi.
Anne, "Bir daha ayağımı yerden kaldıran hiçbir şeye binmeyeceğim" derken, olay anını videoya çekerken kaydeden kızı ise bir anda titremeye başladıklarını ve çok korktuklarını söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan ve 2017 yılında hizmete giren Sarısu teleferik hattını tutan demir direklerden biri, 12 Nisan günü saat 17.28'de kırılarak teleferiklerden birine çarptı. İçinde 8 kişinin bulunduğu otomobilin tabanı demir direğin çarpmasıyla kırıldı. Kabinde bulunan 8 kişi metrelerce yükseklikten yere düştü.
Olay yerine gelen ekipler, 54 yaşındaki Memiş Enes Gümüş'ün hayatını kaybettiğini belirledi. Diğer 7 yaralı yolcu ise helikopterle hastanelere kaldırıldı. Kazanın ardından durdurulan teleferik hattında kabinlerde mahsur kalanların kurtarılması için çalışma başlatıldı.
Helikopterlerin ve 2 bin 202 kişilik ekibin aralıksız çalışmaları sonucunda 22,5 saatte 174 kişi tahliye edildi.
Serik Devlet Hastanesi hemşiresi Rabia Küçük, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde okuyan kızı ve yeğeni Eda Dağlaraşar 5,5 saat sonra kurtarıldı.
Parçalanmış kabin
"Eğlenmek ve güzel vakit geçirmek için teleferiğe binmeye karar verdik. Saat 13.00 sıralarında bindik. Önce biraz korktum. Bir süre sonra teleferik 1 dakika kadar durdu. Sonra tekrar çalıştı ve durdu. O sırada sallanmaya başladık. Önümüzde kulübe parçalandı." dedi Rabia Küçük.
"Gördüğümüzde hemen 112'yi (acil çağrı) arayıp haber verdik. Direğin devrildiğini, kabinin bozulduğunu ve felaket yaşandığını söyledik" diye devam etti.
"Sonra herkes müdahale etmeye gelmeye başladı. Biz de endişelenmeye başladık, kırılmasın diye dua ettik. Yaklaşık 5,5 saat havada kaldık. Daha sonra itfaiye yukarıdan halatlarla bize ulaştı. Aşağıda kurtarma ekipleri vardı. Makara sistemiyle bizi iplerle teker teker güvenli bir şekilde aşağıya indirdiler."
"Kayalık yamaca indik. Ekipler tarafından direğin düştüğü bölgeye götürüldük. Bir süre sonra ambulanslara indirildik. Çok korktuk. Ölümün eşiğine gelmiştik. Herkes aynı şeyi yaşadı. ; bundan eminiz."
"Öleceğimizden korkuyorduk. İlk sarsıntı anında çoktan düşmüş olduğumuzu sandık. Allah bir daha kimseye böyle bir şey yaşatmasın" dedi.
Tüm ekiplere teşekkür eden ve herkesin elinden geleni yaptığını söyleyen Küçük, şunları söyledi: "Yapılabilecek en iyi işti. Süreç uzundu ama platform zordu. Hayatımda ilk defa böyle bir şey oldu. Çocuklar üniversitede okuyorlar. Ertesi gün döneceklerdi o an aklıma çocuklarımı, yeğenimi ve kızımı getirdim.''
'' 'Tanrı herkesi korusun' diye dua ettim.' Bildiğimiz bütün duaları okuduk. Ben bir sağlık çalışanıyım ama panik içerisinde sağlık çalışanı kimliğim geride kaldı. Bir anne gibi, bir vatandaş gibi düşünebildim ancak. Kabinin camı kırıldı. İlk kurtarılanlar arasında biz de vardık.''
''İtfaiye bizi güvenlik halatlarıyla kurtardı. Helikopterler henüz gelmemişti. Herkes elinden gelen en iyi organizasyonla bizi kurtardı. Herkese çok teşekkür ediyorum. 5,5 saat boyunca ölümle karşı karşıya kaldık" dedi.
Nur Çeken, "Çok korktuk, kötü bir süreçti. Annem ve babam korktuğu için gülelim diye hatıra olarak video çekmeye başladım.'' dedi.
''Titremeye başladık. 112'yi aradım. İlk başta anlayamadık. Sarsıldığımızda 'Artık düşüyoruz' diye düşündüm. Bütün ekipler toplandı. Kriz masası bir plan çizdi ve hemen kurtarma çalışmalarına başladı.''
''Ekipler ilk etapta yaralıları düşen kabine alarak götürdü. Biz onları izliyorduk, sonra ilk biz kurtarıldık. O an 'Öleceğiz' diye düşündüm. İlk anda iyi olup olmadıklarını görmek için anneme ve kuzenime baktım. Daha sonra kendimi kontrol ettim."