ABD’den Şaşırtan Kulis: Savaşın Gizli Kazananı Türkiye!
ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin etkili dış politika uzmanlarından biri olan Brandon J. Weichhert, Amerikan Kongresi’ndeki son kulis bilgilerini analiz ederek paylaştı. Daha önce ABD Başkanı Donald Trump’a dış politika alanında danışmanlık yapmış olan Weichhert, Cumhuriyetçilerin prestijli yayın organı The National Interest’te yer alan bilgilerine göre, İsrail–İran Savaşı’nın “sessiz kazananı” olarak Türkiye‘yi gösterdi. Kongre üyeleri, savaşın İran’ın zayıflaması ve İsrail’in ulusal ve küresel sahnede yıpranması ile Ankara’nın uzun vadeli hedeflerini güçlendirdiğine inanıyor. Ayrıca, savaş sonrasında İsrail’in Türkiye ile yüzleşmek zorunda kalacağı bir “sert jeopolitik gerçeklik” ile karşı karşıya kalacağı vurgulanıyor.

TARİHSEL GERGİNLİK
Kongre üyeleri, Türkiye’nin tarihsel olarak gerginliğe sahip olduğu İran’ın bölgede güç kazanmasındansa, kendi sınırları içinde kalması gerektiğine inanıyor. Savaşın, bu gerginliği Türkiye lehine hafiflettiği ifade ediliyor. Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı tarafından bilgilendirilen Kongre üyeleri, savaşın ABD, Rusya, Çin, Pakistan, Hindistan ve tüm Orta Doğu ülkeleri üzerinde derin etkiler yarattığını düşünüyor. Ancak Türkiye’nin bu süreçte sessiz kaldığı belirtildi.
HERKESLE GEÇİNEBİLEN ÜLKE
Her ne kadar Sünni ve Şii İslam gelenekleri çatışsa da, Ankara ile Tahran arasında uzun yıllara dayanan dostane ilişkiler mevcut. Suriye’de, merkezi hükümete ait askeri üslerden bazılarına karşı İsrail savaş uçaklarının gerçekleştirdiği saldırılara, Türk elektronik sistemlerinin müdahale ettiği biliniyor. Bununla birlikte, Türkiye ve İsrail arasındaki ticari ilişkiler de devam ediyor. Suriye’de, Ahmet Eş-Şara’nın Irak sınırını kapatmak üzere askerlerini bölgeye yönlendirdiği belirtiliyor. Savaşın başlamasıyla Irak’ta ABD destekli milislerle İran destekli Şii milisler arasında bir iktidar mücadelesi yaşanıyor. Eş-Şara, ülkesinin bir kez daha Şii güçler ve İran tarafından kullanılmasına izin vermek istemiyor ve Türkiye’den destek alıyor. Türkiye, bölgede herkesle geçinebilen yegane ülke konumunda.

BASKIN POZİSYON STRATEJİSİ
Kongre üyeleri, uzun vadeli düşünen Türkiye’nin jeopolitik hedeflerinin, Osmanlı mirasını yansıttığını ifade ediyor. Türkiye, asırlara dayanan ilişkileriyle komşusu İran ile iyi geçiniyor; ancak Ortadoğu’da yükselen bir Fars ve Şii Müslüman gücü istemiyor. İran’ın Türkiye’nin bölgesel rolüne alternatif bir güç merkezi olarak ortaya çıkmasının önüne geçilmesiyle birlikte, Türkiye tüm gücüyle İsrail’e yönelerek Ortadoğu’da baskın bir pozisyon elde etmeye çalışacak.
ORTA DOĞU’DA TÜRKİYE GERÇEĞİ
Savaş sonrası İsrail’in Türkiye’ye karşı karşılaşacağı ilk gerçeklik, Ankara’nın modern savaş gücü ve savaş araçları bakımından bölgedeki diğer ülkelerden çok daha fazla üretim kapasitesine sahip olması olacak. Özellikle üretim kapasitesi açısından İsrail’in bu alanda yetersiz kaldığı görülüyor. Dolayısıyla Türkiye, İsrail’i İran’ın tehdit edemeyeceği bir şekilde tehdit edebilir. Türkiye’nin İran sonrası bölgedeki etkisi, Osmanlı Devleti’nden bu yana görülmemiş bir güçle etkin olabilme kapasitesine sahiptir. Türkiye’nin her türlü savaşa hazır büyük bir ordusunun olması, İsrail ve müttefiklerini sert bir jeopolitik gerçekle yüzleştirecek.
Kaynak: Web Özel