Büyüme geriliği, çocuğun yaş ve cinsiyetine göre belirlenen standartların altında kalması durumu olarak tanımlanıyor. Bu konuda hastaneden yapılan açıklamalara göre, çocukların büyüme süreçlerinin düzenli bir şekilde izlenmesi, sağlık sorunlarının erken tanısına büyük katkı sağlıyor.
Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, çocukların boy, kilo ve baş çevresi gibi büyüme göstergelerinin izlenmesinin, hormonal bozukluklar veya genetik hastalıkların erken belirtilerini ortaya koyabileceğini belirtti. Özgen, bu nedenle çocukların büyüme süreçlerini yakından takip etmenin önemine dikkat çekti.
Büyüme geriliğinin yalnızca genetik faktörlere bağlı olmadığını vurgulayan Özgen, beslenme eksiklikleri, hormonal sorunlar ve bazı sağlık sorunlarının bu durumu daha da kötüleştirebileceğini ifade etti.
Özgen, anormal büyüme hızlarının özellikle tiroid, büyüme hormonu eksiklikleri veya diğer endokrin bozuklukları gibi sağlık sorunlarının habercisi olabileceğine dikkat çekti. Çocukların gelişim sürecini takip etmenin her ebeveynin en önemli sorumluluklarından biri olduğunun altını çizdi.
Büyüme geriliğinin çoğu zaman çocukların gelişim süreçlerinde fark edilebilecek bir durum olduğunu belirten Özgen, belirtilerin her zaman belirgin olmayabileceğini ve ebeveynlerin bu durumu gözden kaçırabileceğini kaydetti. Bu nedenle, yıllık sağlık taramaları ve endokrinolojik değerlendirmeler büyük bir önem taşıyor. Erken dönemde tespit edilen büyüme geriliği, hormonal tedavi veya diğer müdahalelerle çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesine yardımcı olabiliyor.
