Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi (KLP) Birimi, 9 ay önce başlattıkları çalışma ile gebelikte ortaya çıkan yorgunluk, uyku problemleri, kaygı ve endişe gibi belirtileri depresyonla karıştırılan annelerin tedavi sürecini hedefliyor.
Depresyon, tedavi edilmediği takdirde fetüsün gelişimini ilaç kullanımı kadar olumsuz etkileyebiliyor. Bu durumun tedavisi için psikoterapi, bilişsel davranış tedavisi ve kişiler arası ilişkiler terapisi gibi yöntemler başvuruluyor.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aslıhan Polat, pandemi sonrası değişen yaşam tarzıyla beraber kadın ruh sağlığının önemini vurguladı.
Tedavi edilmeyen depresyonun, gelişmekte olan fetüs üzerinde ilaçların verdiği zarar kadar hatta daha fazla olumsuz etkiye sahip olduğuna dikkat çeken Polat, bu olumsuzlukların hem gelişme geriliği, hem erken doğum, hem de düşük doğum ağırlığı şeklinde ortaya çıktığını belirtti.
“Depresyon, Anne ve Bebeğin Bağını da Etkiliyor”
Prof. Dr. Elif Tatlıdil, gebelikte yaşanan depresyon belirtilerinin çoğunlukla gebelik sürecinin doğal etkileriyle karıştırıldığını ve bu nedenle tedavi sürecinin atlandığına dikkat çekti.
Kişinin depresyon durumunda kendine olan özeninin azaldığını, uyku düzeninin bozulduğunu ve hayata karamsar bir bakış açısı geliştirdiğini belirten Tatlıdil, gebelik sürecinde mümkün olduğunca ilaç tedavisi yerine psikoterapi yöntemlerini tercih ettiklerini ifade etti.
Tatlıdil ayrıca, tedavi edilmeyen gebelik depresyonunun doğum sonrasını da etkilediğini, erken doğum ve düşük doğum ağırlığına sebep olabildiğini ve anneyle bebeğin bağını olumsuz etkileyebildiğini vurguladı.
“Kendimi Yetersiz Hissetmiyorum Artık”
Depresyon belirtileri nedeniyle KLP birimine başvuran 33 haftalık gebe Ayşenur Çağla Öz, aldığı psikoterapi sayesinde kendini yetersiz hissetmediğini ve artık anne olmaya kendini daha hazır hissettiğini belirtti.
}
