Sağlık

Kolon Kanseri Belirtileri: Dikkat Edilmesi Gereken 3 Alarm İşareti

Kolon kanseri, yaygın bilinen adıyla kalın bağırsak kanseri, kolorektal kanserler grubunda yer almaktadır. Görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişse de, gelişmiş batı ülkelerinde bu hastalıkla daha sık karşılaşılmaktadır. Türkiye’de kadınlarda 15/100.000, erkeklerde ise 25.5/100.000 oranında görülmektedir.

İYİ VE KÖTÜ HABERLER

Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Dişibeyaz, “Ülkemizde bu kanser türleri, akciğer ve mide kanserinden sonra 3. sırada yer almaktadır. İyi haber, belirli aralıklarla yapılan kolonoskopi taramalarıyla bu hastalıkların önlenebilir olmasıdır. Kötü haber ise, Sağlık Bakanlığı ve tıbbi kuruluşların uyarılarına rağmen bu konudaki farkındalığın henüz yeterli düzeye ulaşmamış olmasıdır,” şeklinde açıklamada bulundu.

Prof. Dr. Selçuk Dişibeyaz

3 ALARM BELİRTİSİ

Bu kanser teşhisine yaklaştıran alarm belirtileri arasında karın ağrısı, dışkılama alışkanlığında değişiklik ve dışkılama sırasında kan gelmesi bulunmaktadır. Prof. Dr. Selçuk Dişibeyaz, “Kolorektal kanserlerin diğer kanser türlerinden ayıran belirgin özellikleri mevcuttur. Kanser gelişimi, öncelikle ‘polip’ adı verilen kalın bağırsakta oluşan doku parçasından başlamaktadır. Bu polipler, çok erken evrede saptanabilir,” dedi.

RİSK FAKTÖRLERİ

Kolon kanserine yol açabilen risk faktörleri arasında ilk sıralarda şişmanlık, alkol tüketimi ve işlenmiş et ürünleri yer almaktadır. Alkol tüketimini azaltmak, ideal kiloyu korumak, düzenli egzersiz yapmak ve posadan zengin bir beslenme tarzı benimsemek, kolon kanseri riskini azaltmada etkili faktörler arasındadır. Batı tarzı, düşük posalı ve işlenmiş gıda ağırlıklı beslenme şeklinin yanı sıra obezitenin de Türk insanını kolorektal kanserler açısından tehdit ettiği vurgulanmaktadır.

KOLON POLİPİNİN KANSERE DÖNÜŞME SÜRESİ

Prof. Dr. Selçuk Dişibeyaz, “Kolon polipi, kalın bağırsakta kansere dönüşmeden önce anormal şekilde çoğalan ve başlangıçta iyi huylu olan bir oluşumdur. Bu poliplerin kansere dönüşme süresi ortalama 10 yıldır,” açıklamasında bulundu.

POLİP NE ZAMAN ALINMALI?

Kolon poliplerine kolonoskopi ile kolayca erişilebilmektedir. Poliplerin özelliklerine göre değerlendirilmesi ve görüldüklerinde mutlaka çıkartılarak mikroskop altında incelenmesi gerekmektedir. Küçük boyutlu ve kanser gelişme ihtimali düşük olan poliplerin çıkarılmayabileceği de belirtilmektedir.

KESİN TANI YOLU NEDİR?

Günümüzde kolorektal kanserlerin kesin tanısı, kolonoskopi ve bu işlem sırasında alınan küçük parçalar (biyopsi) ile konulmaktadır. Kolonoskopinin yapılamadığı nadir durumlarda, bilgisayarlı tomografi ile yapılan sanal kolonoskopi veya kolon grafisi gibi yöntemler kullanılmaktadır.

HASTALIĞIN EVRELERİ

Kolon kanserinde, erken evrede tanı konulması durumunda tam iyileşme (kür) sağlanabilmektedir. Hastalığın evresi ilerledikçe, yaşam şansı azalmakta ve son evrede kanser hücreleri vücudun diğer organlarına yayılmaktadır.

HANGİ HASTAYA HANGİ TEDAVİ?

En erken evre olan polip aşamasında, “polipektomi” adı verilen işlemle polipin çıkarılması en etkili tedavi yöntemidir. Hastalık kanser aşamasına ulaştıkça, evresine göre tümörün cerrahi olarak çıkarılması ve sonrasında kemoterapi veya ışın tedavisi uygulanması gerekebilir.

KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ YAKLAŞIMI

Prof. Dr. Selçuk Dişibeyaz, “Tedavide standart uygulamalar yanında hastanın özel durumuna göre seçenekler de değerlendirilmektedir. Bu nedenle ‘hastalık yoktur, hasta vardır’ sözü oldukça anlamlıdır,” dedi. Son yıllarda bazı kemoterapi protokollerinin ve akıllı ilaçların, belirli özellikleri taşıyan kolorektal kanserlerde uzun süreli sağ kalımı mümkün kıldığı vurgulanmaktadır.

TEDAVİNİN OLMAZSA OLMAZI

Hastanın tedaviye uyumu, sürecin en önemli unsuru olarak kabul edilmektedir. Hekimlerin önerilerine uymak, ilaçları düzenli kullanmak ve kontrolleri aksatmamak, hastaların hedeflenen sonuca ulaşmalarında kritik adımlardır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu