Sağlık

Obeziteyle Mücadelede Aile Diyetisyenliği Önerisi Öne Çıkıyor

Dünya genelinde milyarlarca insanı etkileyen obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi birçok kronik sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Bu durum, yalnızca bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda sağlık sistemlerine de büyük bir ekonomik yük oluşturuyor.

Bu bağlamda, Haliç Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik İngilizce Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Murat Günal ve akademisyenlerden oluşan bir ekip, obezite ile ilgili önemli bir ekonometrik çalışma gerçekleştirdi.

Çalışmanın detaylarını paylaşan Günal, Türkiye’de 1990’larda obezite oranının %15 iken, 2020’lerin başında %30’lara ulaştığını belirtti. Bu oranın, ilerleyen yıllarda 3 katına çıkma riski taşıdığını vurgulayan Günal, “Ülkemizin böyle bir yükü kaldıracak kapasitesi yok. Geçen yılın verilerine göre sağlık harcamaları neredeyse 2 katına çıkarak 1,25 trilyon lirayı buldu. Kişi başına düşen sağlık harcamaları ise 15 bin liraya yaklaştı; bu harcamaların çoğu ise önlenebilir durumlar” şeklinde konuştu.

Obeziteyle mücadelede atılacak adımlara dikkat çeken Günal, sağlık politikalarının belirlenmesinde yetkililerin sorumluluklarının büyük olduğunu ifade etti. Sağlık harcamalarının önleyici sağlık hizmetlerine ayrılan payının %4,7 düzeyinde olması gerektiğini belirten Günal, bu oranın artırılabileceğini ifade etti. Ayrıca, aile diyetisyenliği kavramının Türkiye’de tanıtılması gerektiğinin altını çizdi. “Aile hekimliği gibi bir sistemle, aile diyetisyenleri de olmalı. Diyetetik hizmetlerin lüks olmaktan çıkarılması gerekiyor” dedi.

Günal, kamu sektöründe diyetisyen istihdamının artırılmasının uzun vadede ekonomik faydalar sağlayacağını da vurguladı. Ayrıca, bireylerin hastalıkların önüne geçmek için bu hizmetlerden faydalanmaları gerektiğini belirtti. Türkiye’de güncel verilere göre, yetişkinlerin üçte birinin fazla kilolu olduğunu söyleyen Günal, “Fazla kilolu olmak büyük bir sorun değil, ancak bu bireyler obezite adayıdır. Obezite, birçok kronik hastalık riskini artırıyor. Bu aşamada müdahale etmek mümkünken, bunu yapmalıyız” dedi.

Vatandaşlara sağlıklı beslenme konusunda uyarılarda bulunan Günal, sosyal medyada yayılan bilgi kirliliğine dikkat çekti. “Sağlık profesyonellerinin önerilerine güvenmek önemlidir. Düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak ve diyetisyenlerle iletişim kurmak sağlıklı beslenmenin anahtarıdır. Duyulan her akımı takip etmemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Etkili ve Sürdürülebilir Stratejilere İhtiyaç Var

Doç. Dr. Salim Yılmaz, obezite ile bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında güçlü bir bağlantı tespit ettiklerini aktardı. Artan obezite oranlarının diyabet ve kardiyovasküler hastalıkları tetiklediğini belirten Yılmaz, bu durumun sağlık harcamalarını artırdığına dikkat çekti. Yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarındaki değişim ile obezitenin yaygınlaştığını ve bunun sağlık sistemine ek yük getirdiğini ifade etti.

Yılmaz, küresel ölçekte obezitenin, yüksek tansiyon ve hava kirliliği gibi risk faktörleri arasında önemli bir yer tuttuğunu, beslenme alışkanlıklarındaki değişimlerin bu artışı etkilediğini bildirdi.

Obezite, Sağlık Harcamalarını Doğrudan Etkiliyor

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü’nden Doç. Dr. Canser Boz, obezitenin sadece bireysel sağlığı değil, sağlık sistemlerini ve ekonomik dengeleri de derinden etkilediğini vurguladı. Boz, çalışmanın dört önemli sonucunu paylaştı: “Birincisi, obezite ile bulaşıcı olmayan hastalıkların yaygınlığı arasında nedensel bir ilişki var. İkincisi, obezitenin sağlık harcamaları üzerinde doğrudan bir etkisi bulunuyor. Üçüncüsü, bulaşıcı olmayan hastalık yükü sağlık harcamalarını artırıyor. Son olarak, obezite ile bulaşıcı olmayan hastalıkların sağlık harcamaları üzerindeki birleşik etkisi önemli.”

Hareketsiz yaşam tarzı ve işlenmiş gıdaların sağlıksız beslenme alışkanlıklarını pekiştirdiğini belirten Boz, gelecekte sağlık sistemleri üzerindeki ekonomik baskıyı azaltmak ve toplum sağlığını iyileştirmek için daha etkili ve sürdürülebilir stratejilere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu