Sağlık

Türk ve İngiliz Bilim İnsanları, Mpox Aşısı Geliştirme Sürecini Hızlandırıyor

Dünya genelinde zoonotik hastalıklar arasında giderek artan bir öneme sahip olan Mpox virüsü (MPXV), pandemik potansiyeli ile bilim dünyasında önemli bir araştırma konusu haline geldi. Türkiye ve İngiltere’den bilim insanları, bu virüsün bulaşma dinamiklerini, bağışıklık sistemine etkilerini ve tedavi yöntemlerini detaylı bir şekilde inceleyerek mRNA teknolojisiyle yeni bir aşı geliştirme sürecini hızlandırmayı amaçlıyor. Biruni Üniversitesi ve London Metropolitan University ortaklığında yürütülen bu çalışmada, virüsün mutasyon yeteneği, yayılma hızındaki değişimler ve bağışıklık sistemine etkileri analiz edilerek Mpox’a karşı yeni nesil bir aşı geliştirilmesi planlanıyor. Araştırma, Biruni Araştırma Merkezi’nden Dr. Elif Sibel Aslan, Moleküler Biyolog Sajjad Eslamkhah, Dr. Cüneyd Yavaş, Dr. Nermin Akçalı, Dr. Lütfiye Karcıoğlu Batur, Dr. Asmaa Abuaisha, Moleküler Biyolog Erva Esma Yıldırım Uçarkuş, Prof. Dr. Mustafa Solak ve London Metropolitan University’den Prof. Dr. Kenneth N. White tarafından yürütülüyor.

İlgili Makaleler

ASLAN: mRNA TEKNOLOJİSİ MAYMUN ÇİÇEĞİNE KARŞI UMUT OLABİLİR

Araştırmacılar, mRNA aşılarının Mpox’a karşı geliştirilmesinin büyük bir fırsat sunduğunu ifade etti. Çalışmada, bağışıklık sistemini güçlü bir şekilde harekete geçirecek çoklu epitoplu yeni nesil aşıların geliştirilmesine yönelik veri analizi ve biyoinformatik tekniklerinin önemi vurgulandı. Makalede özellikle Mpox’un genetik adaptasyon yeteneği nedeniyle aşının geniş bir koruma sağlayacak şekilde tasarlanması gerektiği belirtildi.

Biruni Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Dr. Elif Sibel Aslan, çalışmaları hakkında şu açıklamayı yaptı: “Mpox’un yayılmasını engellemek ve yeni salgın dalgalarının önüne geçmek için aşı geliştirme sürecini hızlandırmamız gerekiyor. mRNA teknolojisi, virüsün mutasyonlarına karşı hızla adapte olabilecek bir çözüm sunuyor. mRNA teknolojisi maymun çiçeğine karşı umut olabilir.”

WHITE: AFRİKA’DAKİ VAKA DİNAMİKLERİNİ ANLAMAMIZ GEREKİYOR

Araştırmada Mpox virüsünün uzun yıllardır Afrika’nın belirli bölgelerinde endemik bir hastalık olarak bilinmesine rağmen, son yıllarda küresel yayılım göstermesi nedeniyle Afrika’daki vaka analizlerinin büyük önem taşıdığına dikkat çekiliyor. Bu kapsamda, Biruni Üniversitesi araştırmacıları, Mozambik Üniversitesi’ni ziyaret ederek saha çalışmalarını genişletmeyi planlıyor.

Araştırmacılar, Afrika’daki araştırmaların, Mpox’un bulaşma yollarını ve virüsün bölgesel mutasyonlarını anlamaya yardımcı olacağını öne sürüyor. Bu çalışmalar kapsamında; Mozambik’te Mpox’un genetik yapısının analiz edilmesi, yerel sağlık sistemlerinin mücadele yöntemlerinin ve yeni aşıların Afrika’daki uygulanabilirliğinin incelenmesi planlandı. Prof. Dr. Kenneth N. White, “Mpox virüsüne karşı etkili bir aşı geliştirmek istiyorsak, virüsün en yaygın olduğu Afrika’daki vaka dinamiklerini anlamamız gerekiyor. Uluslararası iş birlikleri bu süreçte büyük rol oynuyor” dedi.

ESLAMKHAH: EN BÜYÜK RİSK, ENFEKTE KİŞİLERLE DOĞRUDAN TEMAS

Mpox virüsüyle ilgili toplumda birçok yanlış bilgi dolaştığını belirten Biruni Üniversitesi’nden Moleküler Biyolog Sajjad Eslamkhah, “Mevcut bilimsel verilere göre Mpox’un tuvalet gibi yüzeylerden bulaştığına dair kesin bir kanıt bulunmuyor. En büyük risk, enfekte kişilerle doğrudan temas edilmesi veya solunum damlacıkları yoluyla bulaşmadır” diyerek, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

MAYMUN ÇİÇEĞİNE KARŞI KÜRESEL ÖNLEMLER ARTIYOR

Araştırmacılar, hazırlanan makalede Mpox’un (Maymun Çiçeği) yayılmasını önlemek için çeşitli önerilerde bulunuyor. “DSÖ’nün son değerlendirmelerine göre, Mpox’un Afrika’daki endemik bölgelerden başlayarak diğer kıtalara yayılma riski devam ediyor. Bu nedenle, aşı ve tedavi araştırmalarının hızlandırılması kritik bir öncelik taşıyor. Aşılama programlarının hızlandırılması, virüsün bulaşma yollarına dair doğru bilgilerin yayılması, risk gruplarının korunması için erken teşhis çalışmalarının artırılması gerekmektedir. Mpox salgınlarının artışı ve virüsün genetik adaptasyon yeteneği, yalnızca tıbbi açıdan değil, aynı zamanda küresel sağlık sistemlerinin dayanıklılığı açısından da endişe verici bir tablo çizmektedir.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu