Ekonomi

2025’ten 2035’e Uzun Dönemde Karşılaşılacak Riskler ve Zorluklar

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl yayımlanan Küresel Riskler Raporuna göre, 2025 yılında başlayacak olan on yıllık süreç, dünya genelinde birçok alanda önemli değişimlere tanıklık edecek. Raporda, 900’den fazla uzmanın görüşleri doğrultusunda elde edilen verilerle, gelecekte öngörülemez değişimlerin devam edeceği vurgulanıyor.

Rapor, dünya genelindeki riskleri üç zaman dilimi perspektifinden değerlendirerek, 2025-2027 yılları arasında acil sorunlar ve 2035 yılına kadar gelişebilecek daha büyük etkiler yaratabilecek riskleri analiz ediyor. 2025 yılı itibarıyla, jeo-politik, çevresel, toplumsal, ekonomik ve teknolojik alanlarda bölünmüşlük artış göstermektedir. Bu durum, son bir yılda yaşanan olaylarla daha belirgin hale gelmiştir.

İklim değişikliği etkileri, aşırı hava olaylarının artışı ile birlikte, dünya genelinde can kaybı ve ekonomik kayıplara yol açarken, toplumsal ayrışmalar da derinleşiyor. Bu durum, siyasi karar alma süreçlerini olumsuz etkiliyor ve yanlış bilgilendirme ile dezenformasyonun yayılmasını kolaylaştırıyor.

Teknoloji, hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra yanlış bilgi yayılımına da zemin hazırlıyor. Özellikle sosyal medya ve yapay zeka, toplumsal kutuplaşmayı artıran unsurlar arasında yer alıyor. Bu gelişmeler, küresel risklerin birbirine bağlı doğasını açıkça gözler önüne seriyor.

2025 yılına dair ilk on risk: devlet temelli silahlı çatışmalar (yüzde 23), aşırı hava olayları (yüzde 14), jeo-ekonomik çatışmalar (yüzde 8), yanlış bilgi ve dezenformasyon (yüzde 7), toplumsal kutuplaşma (yüzde 6), ekonomik durgunluk (yüzde 5), dünya sistemlerinde kritik değişiklik (yüzde 4), ekonomik fırsat eksikliği veya işsizlik (yüzde 3), insan hakları ve/veya sivil özgürlüklerin aşınması (yüzde 2), eşitsizlik (yüzde 2) şeklinde sıralanmaktadır.

2025’ten 2027’ye Dünya…

Kısa vadeli küresel riskler noktasında paydaşların kaygıları dikkat çekiyor. Yanlış bilgi ve dezenformasyon, toplumsal kutuplaşma, aşırı hava olayları ve devlet temelli silahlı çatışmalar tüm paydaşlar için ortak endişe kaynağı olarak öne çıkıyor.

Sivil toplum, öncelikle aşırı hava olaylarını en büyük risk olarak değerlendiriyor. İklim değişikliğine karşı artan farkındalık bu durumu açıklıyor. Ayrıca, yanlış bilgi ve dezenformasyon, toplumsal kutuplaşma, devlet temelli silahlı çatışmalar ve kirlilik gibi riskler de sivil toplumun kaygılarını artırıyor.

Uluslararası kuruluşlar, devlet temelli silahlı çatışmaları en büyük tehdit olarak görüyor. Aşırı hava olayları, yanlış bilgi ve dezenformasyon ile toplumsal kutuplaşma gibi konular da öncelikli endişeleri arasında yer alıyor. Akademik çevreler ise yanlış bilgi yayılımının toplumsal uyumu baltalayabileceğinden endişe duymakta.

Devletler, yanlış bilgi ve dezenformasyonun toplumsal istikrarı tehdit ettiğinin farkındalar. Aşırı hava olayları ve kirlilik gibi çevresel sorunlar da önemli bir gündem maddesi. Özel sektör ise bu tehditlerin ekonomik istikrar üzerindeki etkilerinden kaygılı.

2035’te Dünya… Gelecek On Yılda Neler Olacak?

Önümüzdeki on yıl, zorlu bir dönem olarak öngörülüyor. Çalışmalar, küresel risklerin belirgin şekilde kötüleşeceğini gösteriyor. Özellikle çevresel riskler, en önemli tehditler arasında yer alacak.

Rapor kapsamındaki 33 riskin tamamı, uzun vadede daha fazla şiddet içereceği belirtiliyor. Çevresel riskler, aşırı hava olayları ve biyoçeşitlilik kaybı gibi konular, 2035 yılına kadar önemli tehditler olarak öne çıkıyor.

Yapay zeka teknolojilerinin olumsuz etkileri de artış göstermesi bekleniyor. Yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon riski, kamuoyunu etkileme potansiyeline sahip. Ayrıca, toplumsal eşitsizlik ve kutuplaşma, 2035 yılına kadar önemli riskler olmayı sürdürecektir.

2035’te Riskleri Azaltmak İçin Güçlü Adımlar…

Bu risklerle başa çıkmak için işbirliğine dayalı çalışmalara ihtiyaç olduğu açıktır. Devletler, şirketler ve sivil toplum kuruluşları, 2035’te beklenen zorluklarla etkin bir şekilde başa çıkmak için birlikte hareket etmelidir.

2035’e giden yolun zorlu geçeceği ve belirsizliklerle dolu bir dönem içerisine gireceğimiz unutulmamalıdır. Dünya Ekonomik Forumu’nun iş birliği çağrısına kulak vermek, daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için önemlidir.

Kaynak: Global Risks Report 2025, World Economic Forum

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu