Ekonomi

Altın Fiyatlarında Rekor: Trump’ın Etkisi Ne Düzeyde?

Jeopolitik belirsizlikler ve Trump‘ın yeni gümrük tarifeleri, altın fiyatlarında her gün yeni rekorların kırılmasına neden oluyor. Son altı haftada aralıksız artış gösteren altının ons fiyatı, bugün 2,906 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2023 yılı itibarıyla altın, dolar bazında %11’lik bir getiri sağladı.

Analistler, altındaki bu yükselişin arkasında, başta Fed olmak üzere merkez bankalarının daha gevşek para politikaları benimseyeceği yönündeki beklentilerin yattığını belirtiyor. Citigroup’un araştırma kolu Citi Research, 2025 yılı için ortalama altın fiyatı tahminini 2,800 dolardan 2,900 dolara yükseltti.

Dünyanın önde gelen finans yayınlarından Financial Times‘ın yayın kurulu başkanı ve köşe yazarı Gillian Tett, altınla ilgili değerlendirmelerini paylaştığı yazısında dikkat çekici bir iddia ortaya attı. Tett, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent‘in, ABD’nin rezervlerindeki altınları yeniden değerlemeyi düşündüğünü aktardı. Şu an ABD rezervlerindeki altınlar, muhasebe kayıtlarına göre ons başına 42 dolardan işleniyor. Eğer bu değer güncellenirse, ABD Hazinesi’nin bilançosuna 800 milyar dolarlık bir kaynak eklenmiş olacak.

Tett’in yazısında, Hazine Bakanı Bessent’in, “ABD bilançosunun varlık tarafını nakde çevireceğine” dair verdiği sözlerin ardından bu konudaki spekülasyonların arttığı ifade ediliyor. Ayrıca, Hazine Bakanı’nın 10 yıllık Hazine tahvili getirilerini düşürme vaadi, konunun daha da ilgi çekici hale gelmesine neden oldu.

Trump yönetimi, güçlü doların ülke sanayisine zarar verdiğini düşünüyor. Ancak doların küresel etkisini korumak istediğine de dikkat çekiliyor. Piyasa analisti Luke Gromen ise, bu çelişkinin, ABD Hazinesi’nin altının dolar karşısında yükselmesine izin vermesi ya da bunu teşvik etmesi durumunda çözülebileceğini belirtiyor. Gromen, “Altın, Trump yönetiminin kurmaya çalıştığı yeni sistemin temel unsurlarından biri olacak gibi görünüyor” diyor.

Trump’ın Ekonomik Danışmanlar Konseyi başkanı Stephen Miran, geçen yıl yazdığı kapsamlı yatırımcı notunda, Trump’ın finansal ekonomi anlayışını detaylı bir şekilde ele alıyor. Miran’a göre, yatırımcılar gümrük tarifelerinin başlangıçta bir pazarlık taktiği olarak kullanılacağını beklemeli. Ancak ilerleyen zamanlarda bu tarifelerin, gelir artırma ve jeopolitik müttefikleri belirleme aracı olarak kullanılabileceği öngörülüyor. Miran, doların rezerv para statüsü ve ABD askeri üstünlüğünün birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurguluyor.

Daha da dikkat çekici olan nokta, Miran’ın tarifelerin başlangıçta doları güçlendireceğini ancak uzun vadede doların düşeceğini öngörmesidir. Bu durumu nasıl başaracaklarına dair bazı taktikler öneriyor; Fed’in “gönüllü” iş birliği ve çok taraflı bir dolar devalüasyonu anlaşması gibi.

Eski Hazine Bakanı Rubin, zayıf bir dolar yönünde oyun oynamanın son derece riskli olabileceğini belirtiyor. Ancak Miran’ın notu, artık hayal bile edilemeyen fikirlerin mümkün hale geldiğini gösteriyor. Bu durum, Trump’ın Grönland’ı işgal etme tehdidiyle sınırlı kalmıyor.

Sonuç olarak, altının şu anda Bitcoin‘i geride bırakması ve yatırımcıların Londra’daki kasalardan New York’a külçe altın taşımaları, finans dünyasında Alice Harikalar Diyarında benzeri bir döneme geçildiğini gösteriyor. Altın almak, artık mantıklı bir hareket olarak değerlendiriliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu