MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ortak aklın etkin ve etkili işletilmesine eş zamanlı olarak milli değer ve emanetlere dürüstçe bağlılık, geniş çaplı uzlaşmanın ve buruk gönüllere ulaşmanın altın formülüdür” ifadelerini kullandı. Bahçeli, bu bağlamda şunları söyledi:
“Sıkılmış yumrukların açılması, gerilmiş yüz hatlarının yumuşaması ve sırt sırta verilmesi, iyimser ve iyi niyetli ilişki ağlarının tesis edilmesi, kilitli kapıları açabilecek en makul anahtardır. Sabır, sağgörü ve sağduyu mihverinde atılacak güven veren adımların boşa çıkması kesinlikle düşünülemez.
İleriye dönük daha fazla kaynaşarak, daha çok konuşarak ve daha yürekten kucaklaşarak, milli ve manevi temelde etkili bir geleceğin inşası mümkün, hatta kaçınılmazdır. Önyargılardan kurtulmak ve üzerimize serpilen ölü toprağını atmak, tarihi ve kültürel bir mecburiyettir. Ahlaklı ve sorumlu bir siyaset pratiği, kronik sorunlar karşısında çaresizliğe düşmemelidir.
Türk milletinin siyasetten ve siyasi partilerden beklentisi, haklı taleplerine kulak verilmesi ve doğal akışın sağlıklı müdahalelerle çözüme kavuşturulmasıdır.
Türk ve Türkiye Yüzyılı, huzur ve refahın yüzyılı olmalıdır. Fırtınalı bölgesel ve küresel sisteme karşı direncimizi artırmak ve iç cepheyi sağlam tutmak önceliğimizdir.
Her birey peşin hükümlere kapılmadan titizlik göstermelidir. Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı her vatandaş, bölücü terörden şikayetçidir.
Artık terörü kalıcı olarak hayatımızdan çıkarmanın zamanı gelmiştir. Terörle varılacak hiçbir yer yoktur. 41 yıllık süreçte bölücü terör örgütü sadece yıkım ve kaos yaratmıştır.
27 Şubat 2025 tarihinde, terör örgütünün kurucu liderinin yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile PKK’nın silah bırakması ve örgütsel varlığının feshi istenmiştir. Bu çağrı, esasen talimatlarla bezenmiş bir çağrıdır.
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile PYD/YPG liderinin imzaladığı 8 maddelik anlaşma ile önemli bir eşik aşılmıştır. YPG/PYD/(SDG)’nin kendini feshederek silah bırakması gerekmektedir.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumların Suriye Arap Cumhuriyeti’ne entegre edilmesi, Kürt toplumunun ayrılmaz bir parça olarak tanınması önemli gelişmelerdir.
PKK’nın derhal ve hiçbir şart ileri sürmeksizin kongresini toplayarak feshini kararlaştırması ve kanlı silahların teslimini gerçekleştirmesi, ertelenemez bir gündemdir.
PKK’nın kuruluş manifestosunda hedefi ‘Bağımsız Birleşik Kürdistan’ iken, bu hedef zamanla Türkiye düşmanlarının telkinleriyle alternatif seçenekler olarak öne çıkmıştır. Bu karanlık hedeflere ulaşmak için yürütülen strateji “uzun süreli halk savaşı” olarak adlandırılmıştır. 27 Şubat İmralı açıklaması, PKK’nın feshinin gerekliliğini ortaya koymuştur.
Kurucu lider ifadesinden rahatsız olanlar, Milliyetçi Hareket Partisi’ne yönelik haksız saldırılara girişmekte, bu tanımlamanın istismarına yeltenmektedir. PKK’yı kuran teröristbaşı Abdullah Öcalan, örgütün kurucu lideridir. Bu gerçeğin göz ardı edilmesi mümkün değildir.
CHP’nin terörsüz Türkiye hedefini sabote etme gayretleri, açıkça görülmektedir. CHP yönetimi makul bir siyaset ahlakına sahip olmadıkça Milliyetçi Hareket Partisi tarafından dikkate alınmayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihindeki yüksek demokrasi örnekleri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tescili ile birlikte gözlemlenmektedir. DEM Parti heyetinin terörsüz Türkiye mücadelesine destekleri takdire şayandır.
Önümüzdeki günlerde, Nevruz Bayramı ve Ramazan Bayramı kutlanacaktır. Her günümüzün bayram olması ve ülkemizin bir bayram yerine dönmesi dileğiyle, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin milli birlik ruhuyla sonsuza kadar var olacağına inanıyorum.”
