Birçok şirket, yeni LLM ve AI teknolojilerinin sağladığı zeka ile büyüyecek olan bu alanda, erken pazar payı kazanmak amacıyla birinci ve ikinci nesil iki ayaklı robotlarını piyasaya sürüyor. 2024 yılı, yapay zekanın, teknolojinin ve robotik bilimin büyük bir hızla geliştiği bir yıl olarak hafızalarda yer etti. İnsansı robotlar, bu gelişmelerin en dikkat çekici örneklerinden biri olarak öne çıkıyor ve 2025 yılında da bu yeniliklerin hız kesmeden devam etmesi bekleniyor.
ENDÜSTRİDEN GÜNLÜK HAYATA KAPSAMLI GÖREVLER
2025 yılı, insansı robotların teknolojik sınırlarını zorladığı bir yıl olarak anılacak. Geçtiğimiz yıl tanıtılan Optimus Gen 2, H1, Atlas, Digit, Apollo, Phoenix ve Figure 02 gibi modeller, bu yıl içerisinde daha da geliştirilerek kullanıcılara sunulacak. Bu robotlar, endüstriyel uygulamalardan günlük yaşama kadar geniş bir yelpazede kullanılabiliyor ve sahip oldukları yetenekler, yapay zeka ve sensör teknolojilerinin entegrasyonu ile daha da zenginleşiyor.
Öne çıkan insansı robotların özelliklerine göz atalım…
OPTIMUS GEN 2 – TESLA – ABD
Tesla’nın geliştirdiği Optimus Gen 2, 180 cm boyunda ve 47 kg ağırlığında. Saate 8 km hızla hareket edebilen bu robot, hassas görevlerde üstün performans sergiliyor. Tesla’nın elektrikli araç teknolojilerini kullanan Optimus Gen 2, endüstriyel ve günlük yaşam uygulamalarında devrim yaratmayı hedefliyor. İlk nesil Optimus, daha sınırlı hareket kabiliyeti ve daha az entegre sensörleriyle piyasaya çıkmıştı; ancak Gen 2, önemli iyileştirmeler sunuyor.
Optimus Gen 2, ileri seviye yapay zeka ve sensörler sayesinde karmaşık görevlerde yüksek performans sergileyebiliyor. Endüstriyel robotik uygulamalarda, fabrikalarda ve depolarda görev alabilen Optimus Gen 2, iş güvenliği ve verimliliği artırmada büyük rol oynuyor. Kullanıcı dostu bir arayüz ve kolay programlanabilme özellikleriyle, işletmelerin robotları etkin bir şekilde kullanmalarını sağlıyor.
H1 – UNITREE ROBOTICS – ÇİN
Unitree Robotics’in ürettiği H1 modeli, 180 cm boyunda ve 47 kg ağırlığında. Saate 18 km hızla hareket edebilen bu robot, hidrolik sistemler olmadan takla atabilme yeteneğine sahip. İlk nesil Unitree robotları, daha sınırlı hareket kabiliyeti ve denge sorunlarıyla biliniyordu. H1, bu alanlarda büyük ilerlemeler kaydetti.
H1, gelişmiş hareket algoritmaları ve hafif materyaller kullanılarak tasarlandı. Bu sayede, yalnızca dengeli ve hızlı hareket etmekle kalmıyor, aynı zamanda çeşitli zemin koşullarında da etkili bir şekilde çalışabiliyor. H1, güvenlik ve denge açısından getirdiği yenilikler sayesinde, arama kurtarma operasyonları ve riskli endüstriyel ortamlarda kullanılabiliyor.
ATLAS – BOSTON DYNAMICS – ABD
Boston Dynamics’in ünlü Atlas robotu, 175 cm boyunda ve 80 kg ağırlığında. Atletik hareketleri ve çevikliğiyle tanınan Atlas, Hyundai ile işbirliği sonucunda daha da geliştirildi. Yeni nesil Atlas, daha hafif ve hızlı olmasının yanı sıra, geniş bir kullanım yelpazesine sahip.
Atlas, parkur koşularından zorlu endüstriyel görevleri yerine getirmeye kadar çeşitli görevleri başarıyla gerçekleştirebiliyor. Robot, bacak ve kol yapısındaki hidrolik sistemler sayesinde, yüksek hassasiyet gerektiren görevlerde büyük başarı gösteriyor. Ayrıca, gelişmiş yapay zeka ve çevre algılama sistemleri, Atlas’ın karmaşık ortamlarda etkin bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
DIGIT – AGILITY ROBOTICS – ABD
Agility Robotics’in geliştirdiği Digit, 175 cm boyunda ve 64 kg ağırlığında. Saate 5.4 km hızla hareket edebilen bu robot, lojistik ve depo operasyonları için tasarlanmış. Yeni nesil Digit, daha fazla yük taşıyabiliyor ve daha uzun süre çalışabiliyor.
Digit, ergonomik tasarımı ve ileri seviye motor kontrol algoritmaları sayesinde, insanlarla birlikte çalışarak yük taşıma ve düzenleme görevlerinde büyük kolaylık sağlıyor. Özellikle e-ticaret sektöründe depo operasyonlarının verimliliğini artırmak için kullanılabilecek olan Digit, kullanıcı dostu arayüzü sayesinde kolayca programlanabiliyor.
APOLLO – APPTRONIK – ABD
Apptronik’in yeni Apollo robotu, 172 cm boyunda ve 72 kg ağırlığında. Apollo, çok sayıda işi yapabilen genel amaçlı bir robot olarak dikkat çekiyor. Modüler tasarımı sayesinde farklı görevler için kolayca uyarlanabiliyor. Gelişmiş yapay zeka algoritmaları ve hassas sensörler, Apollo’nun etkileşimli ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
PHOENIX – SANCTUARY AI – KANADA
Sanctuary AI tarafından geliştirilen Phoenix, 170 cm boyunda ve 70 kg ağırlığında. Saate 5 km hızla hareket edebilen Phoenix, hassas parmak hareketleri ve modüler tasarımıyla öne çıkıyor. Gelişmiş dokunma sensörleri ve motor kontrol algoritmaları sayesinde, karmaşık el becerileri gerektiren görevlerde büyük başarı gösteriyor.
FIGURE 02 – OPENAI – ABD
OpenAI’nin geliştirdiği Figure 02, konuşma yeteneğine sahip bir insansı robot olarak tanıtıldı. Gelişmiş dil modellerini kullanan Figure 02, insanlarla doğal ve anlamlı diyaloglar kurabiliyor. Eğitim, müşteri hizmetleri ve kişisel asistanlık gibi birçok alanda kullanılabiliyor.
2025 yılı, yapay zeka ve robotik biliminin hız kesmeden ilerlediği ve bu ilerlemelerin hayatımızın her alanında etkisini gösterdiği bir yıl olacak. Hangisinin en büyük farkı yaratacağını zaman gösterecek; ancak şimdiden gelecek nesil robotların dünyamızı nasıl şekillendireceği konusunda heyecan verici bir döneme giriyoruz. Teknolojinin hızla geliştiği bu dönemde, insansı robotlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geliyor ve geleceğin dünyasını şekillendirmede büyük rol oynuyor.
