Ameliyat öncesinde konuşma zorlukları ve çene ağrıları yaşayan Gökçe Demir, durumu hakkında şu ifadeleri kullandı: “İki yıl önce diş tedavime başladım. Alt çenem öndeydi; bu nedenle hem yeme hem de konuşma problemleri yaşıyordum. Dört ay önce ameliyat oldum ve artık yeme problemlerim kalmadı, çene ağrılarım da geçti. Lise hayatıma başladığımdan beri çenemden şikayetçiydim; alt çene problemim özgüvenimi olumsuz etkiliyordu. İki yıl önce, liseden mezun olduktan sonra anneme durumu anlattım. Annem de beni hastaneye götürdü ve diş tedavime başladık. Bu tedavinin ardından ameliyat oldum. Ameliyat sonrası süreç benim için çok rahat geçti; sadece ilk birkaç gün açlık çektim ama bu da kolay atlatıldı. Ameliyat olacaklara önerim kesinlikle korkmamaları. Süreç çok rahat geçiyor ve neredeyse hiç ağrı yaşamıyorsunuz” diye konuştu.
“Ablamın Cesareti Bana Örnek Oldu”
Ablasının ameliyatının başarıyla geçmesi, Tuğçe Demir’in cesaretini artırdı. Tuğçe, yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “İki yıl önce diş tedavisine başladım. Küçükken sürekli hastaneye giderdim; çürüklerimi ve dolgularımı yaptırmak için. Çene problemim olduğunu o dönemde öğrendim. Devlet hastanesine gittiğimde de ameliyat olmam gerektiği söylendi. Birçok doktor gezdim ve hepsi aynı şeyi belirtti: ‘Çene uzayacak, bu da daha büyük sağlık problemleri yaratacak.’ İki yıl önce dişlerimdeki rahatsızlıkları tamamladım. Ardından diş teli takıldı ve ameliyatı beklemeye başladım. Kardeşim Gökçe de iki yıl önce diş teli taktırdı. Alt çenesi öndeydi, üst çenesi ise gerideydi. Yaklaşık dört ay önce diş tedavisi bitti ve ameliyatına hazır hale geldi. Benim de yemek yemede zorluklarım oluyordu; başım çok ağrıyor, migrenim tutuyordu. Yemekleri çiğnerken zorlanıyordum, sosyal hayatımda da konuşmada güçlük çekiyordum.”
Yapay zeka araçları ve 3 boyutlu uygulamalar sayesinde hastaların ameliyat öncesi elde edilecek görüntüyü öngörebildiğini belirten Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Özel, “Bu vaka bizim için sürprizdi; çünkü ilk olarak Gökçe’yi gördük, ardından annesiyle Tuğçe geldi. Hangisinin hangisi olduğunu başta karıştırdık, çünkü ikiz olduklarını söylememişlerdi. Gökçe’yi muayene ettik ve gerekli bilgileri verdik. Tuğçe, bu konuda biraz çekingen ve önce ablasının ameliyat sonucunu görmek istedi. Ameliyat talebi olduğunu başlangıçta belirtmemişti. Biz Gökçe’nin klasik dijital planlamasını yaptık, ameliyat için psikolojik hazırlık aşamalarını tamamladık. Ardından aileye planlamamızı anlattık. Bu süreçte Tuğçe cesaretlendi ve daha önce düşünmediği bu ameliyatı olmaya karar verdi. Gökçe’nin operasyonunu başarıyla gerçekleştirdik. 3 boyutlu tüm kayıtlarını aldık; gerçek hayattaki görüntüsünü tamamen bilgisayara aktardık ve sanal bir hasta modeli oluşturduk. Bu model üzerinde bilgisayarın yapay zeka araçları ve 3 boyutlu uygulamalarla anomaliyi tespit ettik. Nihai planlamayı yaptık ve hasta sonuçtan çok memnun kaldı; çünkü ameliyat öncesinde elde edeceği görüntüyü öngörebildi. Aslında ameliyat işin en kolay kısmı, çünkü nereye varacağımızı bildiğimiz için hasta ve biz psikolojik olarak iyi hazırlanıyoruz. Ameliyat süreci herkesin korkuları olduğu bir durumdur. Kısa bir süre ufak ağrılar ve ödemler görülebilir; biz bunları minimize etmek için cerrahi stratejilerin tamamını uyguluyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ameliyat Sayesinde Hastaları Topluma Geri Kazandırıyoruz”
Çift çene ameliyatları sayesinde hastaları topluma geri kazandırdıklarını vurgulayan Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gamze Şenol Kılıç ise, “Gökçe ve Tuğçe, iki yıl önce alt çenelerinin önde, üst çenelerinin ise yeterince gelişmemiş ve geride olması şikayetiyle bize başvurdu. İkiz oldukları için yüz ve çene deformiteleri de neredeyse aynısıydı. Dört ay önce Gökçe’nin ameliyatını tamamladık; çift çene operasyonu yaptık. Üst çeneyi öne aldık, alt çeneyi geriye çektik ve çene ucundaki fazla kemik dokusunu almak için ‘genioplasti’ dediğimiz çene ucu estetiğini uyguladık. Gökçe’nin iyileşme süreci gayet iyi durumda. Şimdi sıra Tuğçe’de. Aynı aşamalardan o da geçecek. Bu tür deformitelere sahip hastalarda en büyük problemlerden biri, özellikle hava yolu sıkıntıları oluyor. Yapılan ameliyatlar her ne kadar dışarıdan estetik düzeltme gibi görünse de aslında temel fonksiyonları onarıyoruz. Alt ve üst dişler kapandığında birbirine değmiyorsa çiğneme zorluğu yaşanıyor; bunu düzeltiyoruz. Ayrıca hastaların sosyal hayattaki psikolojik sorunlarını da gideriyoruz; bir bakıma topluma yeniden kazandırmış oluyoruz. Üstelik alt ve üst çenenin uyumsuzluğu eklem problemlerine yol açıyor. Hastalar bazen asıl durumlarının farkında olmayıp eklem şikayetleriyle başvuruyorlar. Bu ameliyatlarla o sorunları da ortadan kaldırmış oluyoruz.”
