Saat 03.00’te Gelen Telefon, Genç Kadının Hayatını Yeniden Şekillendirdi
Kumluca’da yaşayan Filiz Dönmez, 2018 yılında mide bulantısı ve kusma şikayetleri ile hastaneye başvurduğunda, kendisine kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Durumu hızla kötüleşen Dönmez, üç ay süresince hastanede tedavi gördü ve böbrekleri tamamen iflas ettiğinde diyaliz tedavisine başladı. Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü’nde öğrenim gören Dönmez, doktorlarının tavsiyesi üzerine Akdeniz Üniversitesi’ne misafir öğrenci olarak geçiş yaptı.
Zorlu diyaliz sürecine rağmen üniversiteyi başarıyla tamamlayan Dönmez, girdiği sınavı kazanarak kamuda çalışmaya başladı. Ancak, yedi yıl boyunca böbrek nakli için beklemek zorunda kaldı. Donör olması amacıyla tahlil veren annesi, kanser teşhisi aldı. Küçük yaşta babasını kaybeden Dönmez, bir yıl önce de annesini karaciğer kanserinden kaybetti.
Donör olmak isteyen dedesine de kronik kalp yetmezliği teşhisi konulunca, genç kadın kadavra nakil listesine alındı. Dönmez’in hayatı, saat 03.00’te çalan bir telefonla tamamen değişti.
Antalya’daki Yaşam Organ Nakli Merkezi‘ne çağrılan Dönmez’e, kadavradan bağışlanan böbrek, merkez müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip tarafından başarılı bir şekilde nakledildi.
Yeni bir yaşama adım atan Dönmez, böbreklerinin iflas etmesiyle yaşamının zorlaştığını ve makineye bağlı yaşamak zorunda kaldığını ifade etti. Üniversiteyi sağlık sorunlarına rağmen tamamladığını belirten Dönmez, duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Bir gün organ çıkacağını hiç beklemiyordum. Gece 03.00’te aradılar. Üç hasta daha vardı, bana uyumlu çıktı. Yedi senedir diyalize o kadar çok alışmışım ki, nakilden sonra hangi gün diyalize gireceğimi düşünüyorum. Diyaliz alırken kullandığım ilacımı unuttum diye tedirgin oluyorum. İleri tarihteki programım olduğunda, ‘o gün diyalizim var mı’ diye kontrol ediyorum. Çünkü benim normalim böyle olmuştu. Hala normal hayata alışamadım. ‘Ömür boyu makineye bağlı mı olacağım?’ diye düşünüyordum; gece çalan telefonla tüm hayatım değişti. Diyalize bağlı yaşamak çok zor. Organını bağışlayana dua ediyorum. En büyük sevap, bir insanın hayatını değiştiriyorsunuz, onu makineye bağlı olmaktan kurtarıyorsunuz.”
“Nakilden Sonra Diyalize Girmeyeceğine İnanamadık”
Prof. Dr. Bülent Aydınlı, 30 binin üzerinde organ bağışı bekleyen hasta olduğunu ve bağışların yeni hayatlar için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Dönmez’e beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin bağışlanan böbreğini naklettiklerini anlatan Aydınlı, “Operasyon başarılı geçti ve böbrek fonksiyonları normal insanların seviyesine düştü. Sürekli ‘diyalize gitmem gerekiyor’ diyordu. Artık diyalize girmeyeceğine inandıramadık. Çok uzun zamandır idrara çıkmamıştı ve bunu normal karşılayamadı. Neredeyse unutmuştu. Hastamız nakille normal hayatına dönmüş oldu” dedi.