Uber ve Trendyol Go: Türkiye’de Tarihi Bir Görüşme Gerçekleşiyor
ABD merkezli ulaşım platformu Uber‘in, Türkiye’deki popüler e-ticaret uygulaması Trendyol Go‘yu satın alacağına dair çıkan haberler, teknoloji dünyasında büyük bir heyecan yarattı.
Henüz detayları kesinleşmeyen bu gelişme, iki şirket tarafından da resmi olarak doğrulanmadı. Ancak, Habertürk‘ün ulaştığı bilgilere göre, Uber’in Trendyol Go ile bir satın alma görüşmesi mevcut. Dikkat çeken bir nokta ise, bu sürecin Uber Türkiye yerine, şirketin ABD merkezinde yürütülüyor olması.
Görüşmelerin şartları henüz netleşmemiş olsa da, konuya yakın kaynaklardan elde edilen bilgiler, anlaşmanın imzalanmasının çok uzun sürmeyeceğini gösteriyor.
Bu satın alma iddiaları ilk kez Bloomberg tarafından gündeme getirildi. Kaynak, anlaşmanın detaylarının belirsiz olduğunu ve nihai bir sonuca ulaşılamadığı bilgisini paylaştı. Ayrıca görüşmelerin bir anlaşmayla sonuçlanmama ihtimalinin de bulunduğu vurgulandı.
Trendyol Go, Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformlarından biri olan Trendyol Group tarafından işletiliyor. Bu şirket, perakende, lojistik ve finansal teknolojiler alanlarında da önemli faaliyetler yürütüyor.
TÜRKİYE’NİN İLK ‘DECACORN’U
Trendyol Group’un çoğunluk hissesi, Çin merkezli e-ticaret devi Alibaba Group‘a ait. 2018 yılında Alibaba, Trendyol’daki mevcut yatırımcıların tüm hisselerini satın alarak şirketin yeni stratejik ortağı oldu. Bu yatırım sonrasında Trendyol’un değeri 1 milyar doların üzerine çıktı.
2021 yılında Alibaba’nın ek yatırımıyla Trendyol’un değeri 10 milyar doları geçti ve böylece Türkiye’nin ilk ‘decacorn’u unvanını kazandı.
İSTANBUL’DA KURYE HİZMETİNE BAŞLADI
Öte yandan, Amerikalı Uber, Trendyol Go’nun iş modelinin benzeri olan ‘Uber Kurye’ hizmetini Ocak 2023’te İstanbul’da başlatmıştı. Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, bu hizmetin İstanbulluların hayatını kolaylaştıracağını belirtti.
Sonuç olarak, eğer Uber ve Trendyol anlaşmaya varırlarsa, ABD’li ve Çinli bir şirket Türkiye’de tarihi bir işbirliğine imza atmış olacak. Bu durum, küresel ticaret savaşları ışığında önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.