Gece Nefes Alamamak Gündüz Kazalara Davetiye Çıkartıyor!
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi‘nde, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, uyku sağlığı konusuna dikkat çekti.
Uyku sağlığının dünya genelinde yeterince önemsenmediğini ifade eden Karadağ, her yıl 70’ten fazla ülkede düzenlenen Dünya Uyku Günü etkinliklerinin bu alandaki farkındalığı artırmayı hedeflediğini söyledi.
Bu yılın temasının “Uyku sağlığınızı önceleyin” olduğunu aktaran Karadağ, uykunun sadece bir dinlenme süreci değil, aynı zamanda hem fiziksel hem de psikolojik sağlığın korunması için gerekli bir süreç olduğunu vurguladı.
Karadağ, “Hayatımızın üçte birini uykuda geçiriyoruz. Uyku, bedenin kendini yenilediği bir süreç. Sağlıklı bir gün için sağlıklı bir uyku şarttır” dedi.
“85 Ayrı Uyku Bozukluğu Tanımlanmış Durumda”
Uyku bozukluklarının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Mehmet Karadağ, dünya genelinde 85 ayrı uyku bozukluğu tanımlandığını kaydetti. En yaygın uyku bozukluğunun uyku apnesi olduğunu vurgulayan Karadağ, bu rahatsızlığın solunumun durmasıyla beyin ve diğer hayati organların yeterince oksijen alamamasına neden olduğunu ifade etti. “Geceleri horlayan ya da nefesi duran biri, aslında uykuda sağlıklı şekilde nefes alıp veremiyor. Bu durum beyin, kalp, karaciğer, böbrekler ve tüm vücudu olumsuz etkiliyor. Sabah yorgun uyanan ve gün içinde sürekli uykusu gelen kişilerde konsantrasyon bozukluğu, depresyon ve dikkat dağınıklığı başlıyor” dedi.
Sürücü Belgesi İçin Yasal Değerlendirme Kriteri
Prof. Dr. Karadağ, Türkiye’de 2015’te yürürlüğe giren düzenlemeyle birlikte uyku apne sendromu‘nun sürücü belgelerinde doğrudan değerlendirilen bir sağlık kriteri haline geldiğini hatırlattı.
Karadağ, “Artık profesyonel ehliyetler 5 yılda bir, amatör ehliyetler ise 10 yılda bir sağlık raporuyla yenilenmek zorunda. Bu raporlarda uyku apnesi de değerlendiriliyor. Bu kişiler elbette sürücü olabilir, ancak tanılarının konulması, gerekli tedavilerinin yapılması ve bu durumun üç uzman hekimden oluşan bir heyet tarafından onaylanması gerekiyor” dedi. Bu uygulamanın trafik güvenliği açısından büyük önem taşıdığına da dikkat çekti.
“Uyku Apnesi Olanların Yüzde 90’ı Tanı Almamış Durumda”
Toplumda uyku apnesinin görülme sıklığının yaklaşık yüzde 5 olduğunu, ancak bu kişilerin yüzde 90’ının tanı almadığını belirten Prof. Dr. Karadağ, bu durumun ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturduğuna dikkat çekti.
Uyku bozukluğu olan kişilerin hem bireysel sağlıkları hem de toplum güvenliği açısından risk oluşturabileceğine işaret eden Karadağ, “Uyku bozukluğu tanısı konmamış bir kişi, trafikte veya iş yerinde ciddi kazalara neden olabilir. Avrupa’da ve ülkemizde bu nedenle yasal düzenlemeler yapıldı. Kazaların ve buna bağlı ölümlerin azaldığını görüyoruz. Ancak halk bu konuda hâlâ yeterince bilinçli değil” ifadelerini kullandı.
“Uyku Sağlığı Obezite ve Hipertansiyonla da Bağlantılı”
Prof. Dr. Karadağ, uyku apnesinin obezite ve hipertansiyon gibi yaygın sağlık sorunlarıyla doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Uyku sağlığının ihmal edilmesinin uzun vadede kilo alımı, tansiyon yüksekliği ve metabolik bozukluklara yol açabileceğini aktardı. Karadağ, “Uyku sırasında yeterince nefes alamayan kişi zamanla kilo alır, tansiyonu yükselir ve ruh hali bozulur. Bu zincirleme etki sağlığın tüm alanlarını etkiler. Uyku sağlığı, genel sağlığın temellerinden biridir” diyerek uykunun hayat kalitesi üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekti.