Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Dostu Parlamento Başkanları Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
Filistin davası, yalnızca mazlum bir halkı savunmakla kalmayıp, insanlığı, barışı ve adaleti savunma mücadelesidir. Bu dava, vicdan sahibi her bireyin meselesidir ve siyasetin ötesinde bir vicdan meselesi olarak değerlendirilmektedir.
Gözler önünde bebekler hayatını kaybetti. Filistin’de nüfusun %7’si katledildi veya sakat kaldı. Okullar, camiler ve üniversiteler bombalandı. Gazze, taş üstünde taş kalmayacak şekilde harap edildi.
Daha da üzücü olan ise, bu durumun tam 18 aydır medeni denilen dünya tarafından izleniyor olması. Yıllardır özgürlük, hak ve hukuk savunuculuğu yapanlar, İsrail‘in katliam politikası karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor. Nerede uluslararası hukuk? Nerede milyarlarca dolarlık bütçelere sahip olan örgütler? Gazze’de yaşanan insanlık dramını gören dünya var mı?
Mazlumların yanında yer almayan bir küresel düzen, zalimlerin oyununa dönüşmeye mahkûmdur. Uluslararası hukuk, adalet tesis etmekten ziyade güçlünün gücünü pekiştiren bir araç haline gelmiştir. Gazze’deki durum, uluslararası sistemin büyük bir sınavı kaybettiğini göstermektedir.
İslam dünyasının da bekleneni yerine getiremediğini üzülerek ifade ediyorum. Diplomasinin tüm imkânları kullanıldı ve temaslar gerçekleştirildi. Ancak Gazze’nin tamamen yıkılmasına ve 60 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybetmesine engel olunamadı.
Biz, hakkı haykırmaktan ve gerçekleri söylemekten geri durmayacağız. Filistin halkını ve Gazzeli kardeşlerimizi selamlıyorum.
Türkiye olarak, ilk günden itibaren Gazze için seferber olduk. İsrail ile ilişkileri sonlandırarak cesur bir adım attık. İsrail halkını, yönetimlerine karşı harekete geçmeye davet ediyorum. Gazze’ye yardımlarımız devam edecek. İsrail yönetimi, bombalarla öldüremediği masumları açlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla yok etmeye çalışıyor. İşlediği cinayet ve katliamlar cezasız kaldıkça cesaret buluyor. Cezasız kalan her suç, failini şımartır. Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan davayı kıymetli buluyorum. Türkiye olarak, biz de davaya müdahil olmak için başvurduk ve inşallah İsrail‘in yargılandığını göreceğiz.
