Türkiye’de Gerçek Zamanlı Vergi Denetimi Dönemi Başladı
Türkiye, 10 yılı aşkın bir süre önce başlattığı verginin dijital dönüşüm sürecinde mükellef kapsamı açısından önemli bir aşamaya ulaştı. Verginin dijital dönüşümünü dünya genelinde ilk gerçekleştiren ülkelerden biri olarak, e-belge kullanımlarını büyük ölçekli şirketlerden en küçüklerine kadar zorunlu hale getirdi. Sistem sürekli olarak gelişiyor ve sektöre özel yeniliklerle hareketli bir dönem yaşıyor. İlaç ve tıbbi malzemelerden elektrikli araç şarj istasyonlarına kadar birçok alanda e-belgelerin nasıl düzenleneceğine dair yenilikler yapılmakta. Artık vergi dünyası, e-belgelerin dijital ortamda hazırlanması, iletilmesi ve saklanması gibi becerilerin yanı sıra denetimleri de konuşuyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı, 12 Kasım 2024 tarihinde, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde önemli değişiklikler yaptı. Sovos EMEA Bölgesi SAP Entegrasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Boyacıoğlu, “Yapılan değişiklikler, hem kapsam genişlemesini hem de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın süreçlerin daha titiz bir şekilde ilerlemesi konusundaki kararlılığını gösteriyor. Bu tebliği takip eden aylarda, anlık dijital denetimler yaparak şirketlere aynı ay içinde uyarılar göndermeye ve cezalar kesmeye başladılar. Bu durum, verilerin toplanmasının ötesinde bir işleme tabi tutulduğunu gösteriyor. Vergi, artık işler yapıldıktan sonra değil, gerçek zamanlı bir sorumluluk haline geldi” dedi.
Boyacıoğlu’nun verdiği bilgilere göre; Türkiye, e-belge gönderiminin ardından otomatik denetim ve ceza mekanizması işletebilen tek ülke.
Bunun yanı sıra, Boyacıoğlu, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın denetim konusundaki bu adımlarının cezalandırmaya değil, sistemleri iyileştirmeye yönelik olduğunu belirterek, “Türkiye’de ve dünyada hükümetlerin dijital vergi sistemleri oluşturmasının iki ana sebebi var. Birincisi, sistemleri kolaylaştırarak mükellefler için iş yükünü azaltmak, ikincisi ise vergi kayıplarını önlemek. Belgelerde yazılım kaynaklı oluşabilecek hatalar nedeniyle ciddi vergi kayıpları yaşanabiliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın amacı, bu hataların düzeltilmesi. Alınan aksiyonlar çoğunlukla uyarı ve düzenleme talebi şeklinde. GİB, sistemlerin hatasız işlemesi için özel entegratörlerin daha fazla sorumluluk almasını sağlıyor” şeklinde konuştu.
ÖZEL ENTEGRATÖR SEÇİMİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Pek çok şirket, e-belgelerin hazırlanması, iletilmesi ve saklanması konusunda özel entegratörlerin sistemlerini kullanıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı, bu çalışmaları destekliyor. Ancak tüm entegratörlerin belirlenen standartları karşılaması için kılavuzlara aykırı davrananlara cezai yaptırımlar uygulanıyor. Eksikliklerini gidermeyen özel entegratörlerin izinleri iptal edilebiliyor ve bir yıl süreyle tekrar başvuru yapamıyorlar. Ayrıca, belge hataları nedeniyle şirketlere kesilen vergi cezalarında özel entegratörler de sorumluluk taşıyor. Doğru veri akışının sağlanması için özel entegratörlerin daha fazla sorumluluk alması, denetimin bir parçası haline getiriliyor.
CEZA ALMAMAK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Peki, ceza almamak için neler yapılmalı? Ayhan Boyacıoğlu, ceza ile sonuçlanan e-belge hatalarının genellikle verilerin ilk aşamada yanlış hazırlanmasından veya süreçte bozulmasından kaynaklandığını belirtiyor. Verilerin doğruluğu muhasebe sisteminde başlıyor, ancak farklı sistemler arasında geçişlerde pek çok nokta var. Verilerin doğru şekilde ulaşabilmesi için tüm sistemlerle entegrasyonun eksiksiz olması gerekiyor. Bu nedenle, kullanılan sistemlerin hatasız çalışması ve iyi denetlenmesi büyük önem taşıyor. Boyacıoğlu, e-belge uygulamalarının şirketlerin ERP sistemleri ile uyumunun önemine de dikkat çekiyor. “Birçok şirket, SAP geçişi yapma çabasında. SAP, 2027’de eski sistemlerine desteğini sonlandıracağını açıkladı. Bu nedenle, e-belgelerin de yeni ERP sistemine taşınması gerekecek” dedi.
LATİN AMERİKA ÜLKELERİ ÖNDE
Türkiye, dijital dönüşümünü denetim aşamasına taşırken, Avrupa hâlâ başlangıç aşamasında. Boyacıoğlu, başta Şili olmak üzere Latin Amerika ülkelerinin Türkiye’nin önünde olduğunu vurguluyor. Avrupa Birliği, mevcut KDV sistemini iyileştirmek için teknolojiyi kullanacak bir çalışma yürütüyor. Türk şirketlerin bu ülkelerde faaliyet şekillerinde önemli değişiklikler olabilir. Boyacıoğlu, bu konunun takip edilmesinin önemini vurgulayarak, “Her ülkenin kendine özgü vergi uygulamaları var. Bu nedenle anlık sistemlere hızlı adapte olabilmek kritik. Önümüzdeki 5-6 yıl içinde birçok değişim yaşanacak. Şirketlerin bu alanda uzman şirketlerden danışmanlık alması gerekiyor” şeklinde konuştu.