Ekonomi

IMF: Enflasyon Tahminlerinde Artış Bekleniyor

IMF Genel Müdürü Kristalina Georgieva, 21-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları öncesinde “Daha Dengeli ve Daha Dirençli Bir Dünya Ekonomisine Doğru” başlıklı bir konuşma yaptı.

Konuşmasında küresel ekonomik görünüm üzerine değerlendirmelerde bulunan Georgieva, dünya ekonomisinin dayanıklılığının, küresel ticaret sisteminin yeniden yapılandırılması ile tekrar sınandığını ifade etti. “Finansal piyasalarda dalgalanma arttı. Ticaret politikalarındaki belirsizlik, kelimenin tam anlamıyla zirve yaptı.” dedi.

Ticaret gerilimlerinin artmasıyla birlikte küresel hisse senedi fiyatlarının düştüğünü belirten Georgieva, bu durumun, ani ve kapsamlı değişimlerin yaşandığı bir dünyada olduğunu hatırlattı.

“Ticari Dengesizlikler Ticari Gerilimleri Körüklüyor”

Ticaret gerilimlerini, “uzun süredir fokurdayan bir tencerenin artık taşmasına” benzeten Georgieva, bu durumun büyük ölçüde güven erozyonunun bir sonucu olduğunu ifade etti.

Georgieva, “Ticaretteki bozulmalar, tarife ve tarife dışı engeller, eşit bir oyun alanı sunmakta başarısız olduğu düşünülen çok taraflı bir sisteme ilişkin olumsuz algıları besledi.” diye konuştu.

Tarife dışı engellerin yükselme eğiliminde olduğuna dikkat çeken Georgieva, “Ticari dengesizlikler ticari gerilimleri körüklüyor. Ardından ulusal güvenlik geliyor. Çok kutuplu bir dünyada, bir şeyin nerede üretildiği, ne kadara mal olduğundan daha önemli olabiliyor. Ulusal güvenlik mantığı, stratejik malların yurt içinde üretilmesi gerektiğini ve bunun bedelinin ödenmeye değer olduğunu savunuyor.” dedi.

Bunun sonuçlarının önemli olduğunu vurgulayan Georgieva, son dönemlerdeki tüm tarife artışlarının, duraklamaların, tırmanmaların ve muafiyetlerin ABD’nin etkin gümrük tarifesi oranlarını çok uzun yıllar öncesine döndürdüğünü aktardı.

Georgieva, diğer ülkelerin de yanıt verdiğini ve etkilerinin yayıldığını belirterek, “Devler karşı karşıya gelirken, küçük ülkeler arada kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Çin, AB ve ABD’nin eylemlerinin dünyanın geri kalanını etkilediğini kaydeden Georgieva, “Daha küçük gelişmiş ekonomiler ve gelişmekte olan piyasaların çoğu, büyümeleri için daha fazla ticarete bağımlı, dolayısıyla daha sıkı finansal koşullar da dahil daha fazla etkilenmeye açık.” dedi.

Düşük gelirli ülkelerin de bağışçı ülkelerin iç meselelerine yönelmesiyle yardım akışlarının azalması gibi ek bir zorlukla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

– “Belirsizlik Ne Kadar Uzun Sürerse, Maliyet de O Kadar Büyük Olur”

Bu gerilimlerin etkilerine değinen Georgieva, belirsizliğin maliyetli olduğunu, bir ürünün maliyetinin birçok ülkedeki tarifelerden etkilenebileceğini ve planlama yapmanın zorlaştığını belirtti.

Georgieva, bunun sonucunda denizdeki gemilerin hangi limana gideceklerinin belirsiz olduğunu, yatırım kararlarının etkileneceğini, finansal piyasaların dalgalanacağını ve ihtiyati tasarrufların artacağını vurguladı. “Belirsizlik ne kadar uzun sürerse, maliyet de o kadar büyük olur.” dedi.

Artan ticaret engellerinin büyümeyi etkileyeceğini belirten Georgieva, korumacılığın özellikle küçük ekonomilerde uzun vadede üretkenliğe zarar verdiğini aktardı.

“Bazı Ülkeler için Enflasyon Tahminlerinde Artışlar Göreceğiz”

Georgieva, ülkelerin tarifeler ve tarife dışı engellerle ticaretin akışını değiştireceğini belirterek, ticaretin devam edeceğini ancak aksamaların maliyetlere neden olacağını kaydetti.

Bu maliyetleri gelecek hafta yayımlayacakları Dünya Ekonomik Görünüm raporunda sayısallaştıracaklarını belirten Georgieva, “Raporda, yeni büyüme projeksiyonlarımız önemli indirimleri içerecek, ancak resesyon olmayacak. Ayrıca bazı ülkeler için enflasyon tahminlerinde artışlar göreceğiz.” dedi.

Uzun süreli yüksek belirsizliğin finansal piyasa stresi riskini artırdığı konusunda uyarıda bulunacaklarını ifade eden Georgieva, “Bu ayın başlarında, bazı önemli tahvil ve döviz piyasalarında alışılmadık hareketler gördük. Burada, artan belirsizliğe rağmen doların değer kaybettiğini ve ABD Hazine getirisi eğrilerinin ‘gülümsediğini’ görüyoruz. Bu tür hareketler bir uyarı olarak alınmalı. Finansal koşullar kötüleşirse herkes zarar görür.” diye konuştu.

Ülkelerin ekonomik ve finansal istikrarı artırmak ve büyüme potansiyelini iyileştirmek için reformları hızlandırması gerektiğini vurgulayan Georgieva, yüksek kamu borçları nedeniyle çoğu ülkenin mali disiplin için kademeli düzenlemeler yapması gerektiğini aktardı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu