Lübnan’ın Hedefi: İsrail İşgalini Sona Erdirecek Adımlar
Lübnan Meclisi’nde çarşamba günü gerçekleştirilen oylamada, 128 milletvekilinden 95’inin desteğini alarak güvenoyu alan Selam hükümeti, büyük bir çoğunlukla göreve başladı.
Başbakan Nevvaf Selam’ın liderliğindeki yeni hükümet programında, önceki yönetimlerin kullandığı “direniş” ifadesi yerine, “kendini savunma hakkına sahip olduğu” vurgusu yer alıyor. Bu, Lübnan’ın güvenliğini sağlama konusundaki kararlılığını gösteriyor.
Selam, tarafsız bir hükümet oluşturma hedefiyle, kabinesini daha çok bağımsız isimlerle şekillendirdi. Hükümetteki 24 bakanın 11’i bağımsızlardan oluşurken, diğer bakanlar ise partiler tarafından önerilen ancak parti mensubiyeti bulunmayan teknokratlardan seçildi.
Hizbullah’ın Etkisini Sınırlama Çabası
Meclis’te hükümet programını açıklayan Selam, önceliklerinin İsrail işgalini sona erdirmek ve “silahı devlet tekeline almak” olduğunu belirtti. Hükümet, Lübnan’ın egemenliğini sağlamak için kararlı adımlar atacağını vurguladı.
Lübnan’da Hizbullah gibi çeşitli siyasi grupların silahlı unsurları bulunuyor. Selam, “Silah sadece devletin tekelindedir. Biz, savaş ve barış kararını verecek bir devlet istiyoruz.” diyerek, güvenlik konusundaki kararlılığını ortaya koydu.
Aynı zamanda, Lübnan halkının özgürlüğünü ve temel haklarını koruma adına gerekli önlemleri alacaklarını ifade eden Selam, hükümetinin amacını “Lübnan topraklarını İsrail işgalinden kurtarmak ve devlet egemenliğini kendi güçleriyle genişletmek” olarak tanımladı. Güney Lübnan’da, İsrail’in işgal ettiği bölgelerde yıkım tespit edilmesi durumunda, yeniden inşa için özel bir fon oluşturulacağı vaadinde bulundu.
Lübnan’ın güneyinde, 8 Ekim 2023’ten bu yana İsrail ile Hizbullah arasında çatışmalar sürerken, 27 Eylül’de Hizbullah liderine yönelik suikast sonrası İsrail’in saldırılarını artırdığı belirtildi.
Başbakan Selam ve Maliye Bakanı Cabir
Başbakan Selam, Birleşmiş Milletler nezdinde Lübnan Daimi Temsilciliği ve BM Güvenlik Konseyi’nde önemli görevler üstlenmiş bir isim. Uluslararası Adalet Divanı Başkanlığı görevini yürüttükten sonra, tarafsız bir hükümet kurma hedefiyle göreve başladı.
Lübnan yasalarına göre, kararların büyük çoğunluğu Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Maliye Bakanı’nın imzasıyla alınıyor. Bu nedenle, Maliye Bakanlığı kritik bir öneme sahip. Selam, Emel Hareketi tarafından önerilen, ancak parti mensubiyeti bulunmayan Yasin Cabir’i Maliye Bakanı olarak atadı.
Cabir, Lübnan’daki iç savaş sonrasında ülkesine döndükten sonra 1992’de milletvekili seçilmiş ve Refik Hariri hükümetinde Ekonomi Bakanı olarak görev yapmıştır.
Mikati Hükümetinin Yapısı
Nevvaf Selam hükümeti öncesinde 2021’den bu yana başbakanlık yapan Necib Mikati’nin hükümeti, bağımsızlar hariç 9 partiye mensup bakanlardan oluşuyordu. Mikati’nin kabinesinde Sünniler, Şiiler ve Hristiyanlar ile farklı mezheplerden bakanlar yer alıyordu.
Yeni Hükümette 11 Bakan “Bağımsız”
Selam’ın oluşturduğu hükümette 24 bakanın 11’i bağımsızlardan oluşuyor. Bu bakanların 5’i Sünni, geri kalanlar ise Hristiyan ve diğer partilerden gelen isimlerden oluşmaktadır.
Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi’nin önerdiği 5 bakanın yanı sıra, diğer Hristiyan partilerden de kabinede yer alan isimler mevcut. Emel Hareketi ve Hizbullah’ın önerdiği iki bakan da bulunuyor.
Lübnan’da Din ve Mezheplere Dayalı Hükümet Kabinesi
Lübnan’daki hükümet yapısı, 1975’te başlayan iç savaşın ardından 1989’da imzalanan Taif Antlaşması ile şekillenmiştir. Bu antlaşmaya göre, 24 bakanlık ve Meclis’teki 128 sandalye Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında eşit şekilde paylaşılmaktadır. Bakanlar Kurulu’nda yer alan 12 Müslüman ve 12 Hristiyan bakanın da farklı mezheplere ait olması zorunludur.
Bakanların farklı kimliklerden ve partilerden oluşması, ülkede uzlaşıyı zorlaştıran unsurlar arasında yer alıyor.