Ekonomi

Merkez Bankası’ndan Katılım Bankaları Kar Payı İstatistikleri Analizi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından hazırlanan “Katılım Bankaları Kar Payı İstatistikleri” başlıklı analiz, Merkezin Güncesi blog sayfasında yayımlandı. Analiz, TCMB’nin katılım bankalarının katılma hesaplarına uyguladığı kar payı oranlarını ve finansman kredileri için belirlediği kâr oranlarını ilk kez “Faiz ve Kâr Payı İstatistikleri” adı altında sunuyor.

Bu kapsamda, kar payı istatistikleri; katılma hesapları için haftalık akım kar payı oranları, krediler için haftalık akım kar oranları ve aylık stok kar oranları olmak üzere üç farklı veri setinden oluşuyor. Analizde, Türk lirası (TL) cinsinden katılma hesaplarına uygulanan haftalık akım kar payı oranlarının, mevduat bankalarının TL vadeli mevduatlarına uyguladığı haftalık akım faiz oranları ile çoğunlukla benzer bir seyir izlediği, ancak faiz oranlarının arttığı dönemlerde kar payı oranlarının gecikmeli olarak yükseldiği vurgulanıyor.

Analizin detaylarına göre, bu durumu piyasa koşullarındaki değişimlerin etkilediği, yeni açılan hesapların getirilerinin, daha önce açılan ve o hafta kapanan hesaplarla farklılaşması sonucunda ortaya çıktığı ifade ediliyor.

Aynı analizde, ABD doları ve avro cinsinden açılan hesaplar için de karşılaştırmalar yapıldı. ABD doları cinsinden mevduat ve katılma hesaplarının getiri oranlarının birbirine yakın olduğu, ancak avro cinsinden hesaplarda kar payı oranlarının faiz oranlarının üzerinde gerçekleştiği belirtiliyor.

Analiz, kredi kar oranlarının akım ve stok olmak üzere iki ayrı veri seti ile yayımlandığını da duyurdu. Akım kar oranları, belirli bir hafta içinde açılan yeni kredilere uygulanan oranları, stok kar oranları ise mevcut kredilere uygulanan oranları göstermektedir. Katılım bankalarının TL kredi kâr oranları ile bankacılık sektörünün TL kredi faiz oranlarının karşılaştırıldığında, ticari kredilerde her iki grubun uyguladığı oranların benzer olduğu, ancak tüketici kredilerinde katılım bankalarının uyguladığı kâr oranlarının daha düşük olduğu ve bu farkın 2023 Ağustos ayından itibaren belirginleştiği gözlemleniyor.

Stok kredi kar oranları ile stok kredi faizleri için de benzer bir durumun geçerli olduğu, ticari kredilerde iki grup arasında oranların yakın seyrettiği, ancak tüketici kredilerinde faiz oranlarının tarihsel olarak kar oranlarından daha yüksek olduğu belirtildi. Bu farkın, katılım bankalarının işleyişinin geleneksel bankacılıktan ayrışmasıyla açıklanabileceği ifade ediliyor.

Analizde, mevzuat gereği katılım bankalarının doğrudan nakit finansman sağlamasının mümkün olmadığı, bu nedenle ihtiyaç kredileri kapsamında yalnızca belirli alanlara yönelik finansman modelleri sunulduğu aktarılıyor. Katılım bankalarında ihtiyaç kredilerinin tüketici kredileri içindeki payının %17, bankacılık sektöründe ise %74 olduğu belirtiliyor. Ayrıca, katılım bankalarının satıcılarla yaptıkları anlaşmalar nedeniyle ihtiyaç kredisi kar payı oranlarının, ihtiyaç kredisi faiz oranlarının altında seyrettiği vurgulanıyor.

Özetle, katılım bankaları ile geleneksel bankacılık arasındaki yapısal farklar, müşterilere sağlanan fon getirilerini ve kredi maliyetlerini etkileyerek iki banka türü arasında farklılaşmalara yol açıyor. Bu durum, parasal sıkılık dönemlerinde daha belirgin hale gelmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu