Ekonomi

Avrupa’nın Enerji Krizi: Amerikan LNG’sine Yöneliş Süreci

ABD’de yeni başkan Donald Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte, Avrupa’nın Amerikan yakıtı satın alıp almayacağı konusu gündeme gelmiş durumda. Trump, sosyal medya üzerinden “Petrol ve gazımızın büyük ölçekli satın alınması gerekiyor aksi takdirde, her şey GÜMRÜK TARİFELERİ olacak!!!” mesajını paylaşmıştı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Trump’ın bu fikrine destek vererek, “Neden Rus gazı yerine Amerikan LNG’si kullanılmasın?” diye sordu. Ancak analistler, Avrupa Birliği’nin (AB) bu öneriyi somut bir adım atmak için pek bir şey yapamayacağını belirtiyor. 2022’de ABD’den daha fazla LNG satın alma sözü veren AB, bu taahhüdü yerine getirmek için acil bir plan olmadığını ifade etti. Yetkililer, “Bunun gerçekleşmesi için hangi koşulları oluşturmamız gerekiyor bakarız. Fakat 21 Ocak’ta her şeyi yeniden gözden geçirmeyeceğiz” dedi.

Uzmanlar, Avrupa’nın ucuz Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığını çözme konusunda zorluk yaşadığını vurguluyor. Geçtiğimiz yıl, AB şirketleri Rusya’dan rekor miktarda LNG ithal etti. Amerikan Petrol Enstitüsü CEO’su Mike Sommers, “Bu LNG’nin ABD’den gelmesi gerekiyor” diyerek durumu net bir şekilde özetledi.

Rusya’nın Avrupa’ya gaz sevkiyatını kademeli olarak durdurması, arz sıkıntısına yol açabileceğinden endişe eden AB, LNG’yi yasaklamaktan kaçındı. Bunun yerine, 2027 yılına kadar tüm Rus fosil yakıtlarından tamamen vazgeçme hedefi belirlenerek, Rus ihracatçılarının AB gaz altyapısını kullanmaları yasaklandı. Müzakerelere katılan diplomatlar, LNG’nin yeni yaptırım paketlerine dahil edilebileceğini ancak bunun için 27 üye ülkenin oybirliğiyle onay vermesi gerektiğini belirtti.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, bu ay iki küçük Rus LNG tesisini yaptırımlar listesine ekledi ancak önemli bir terminal olan Yamal’ı listeye almaktan kaçındı. Küresel Enerji Politikası Merkezi analisti Tatiana Mitrova, Trump yönetiminin Avrupa’ya daha fazla Amerikan LNG ihracatı yapma çabaları göz önüne alındığında Yamal’a daha sert yaptırımlar getirilmesinin mantıklı olacağını söyledi. ABD’nin, Avrupa enerji karışımında Rus LNG’sinin yerini alabilecek yeterli kapasiteye sahip olduğu ifade ediliyor.

Trump, göreve geldikten sonraki ilk icraatlarından biri olarak, önceki yönetimin uyguladığı yeni LNG ihracat kapasitesi dondurma kararını kaldırma sözü verdi. AB’nin ayrıca, sıvılaştırılmış yakıtı tekrar gaza dönüştüren yeniden gazlaştırma terminallerinden daha fazla ithalat yapma imkanı bulunuyor. Ancak fiyat hassasiyeti önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. AB, Trump’ı yatıştırmaya çalışırken, yüksek enerji fiyatlarını düşürmek için özellikle Almanya’da zorlu bir mücadele veriyor. AB’deki gaz fiyatları, ABD’dekinin yaklaşık üç katı ve 2022’deki seviyelerin iki katı kadar yüksek kalmaya devam ediyor.

Üst düzey bir AB yetkilisi, “Fiyat konusu hassas ve belirleyici bir konu” derken, ABD merkezli Cheniere Energy‘nin baş ticaret sorumlusunun Financial Times’a yaptığı açıklamada, ABD’den Avrupa’ya yapılacak LNG akışının hükümet kararlarından ziyade ticari kararlar ve fiyat politikaları ile belirleneceğini vurguladı. Feygin, Brüksel veya diğer AB hükümetlerinin dahil olabileceği bir yolun, ABD sevkiyatlarını da kapsayan stratejik bir LNG rezervi kurmak olabileceğini belirtti.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahminlerine göre, AB’nin doğalgaz talebinin 2030 yılına kadar 2023 seviyelerine kıyasla yüzde 25‘e kadar düşmesi bekleniyor. Katar ve Kanada gibi ülkelerin de daha fazla üretimi devreye sokması öngörülüyor.

Uzmanlar, dünya yeni bir LNG tedarik dalgasının eşiğinde olduğunu ve her geçen yıl Avrupa’nın Rus LNG’sine alternatifler bulmasının daha da kolaylaştığını ifade ediyor…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu