Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen toz fırtınası, bölgedeki günlük yaşamı önemli ölçüde etkiliyor.
Kuzey Afrika'dan gelen toz ve kumun yoğunlaştığı Diyarbakır'da hava kalitesi ve görüşte azalma yaşandı. Şehir, araba ve evlerin balkonlarını tozla kaplayan bir pusla kaplandı.
Olumsuz hava koşulları kentin tarihi mekanlarını da gölgede bıraktı.
Mardin'de sabah saatlerinde başlayan fırtına, özellikle kent merkezi ve bazı ilçelerde görüş mesafesini azalttı.
Kentteki tarihi binalar, araçlar, evlerin pencere ve balkonları tozla kaplandı.
Fırtına Siirt'te de yaşamı olumsuz etkilerken, sabah saatlerinden itibaren kentte görüş mesafesi ve hava kalitesi azaldı.
Şırnak'ta sabah saatlerinde merkez, Cizre, İdil ve Silopi ilçelerinde oluşan toz yüklü bulutlar, sonunda yağan yağmur, araçları ve balkonları kapladı.
Olumsuz hava koşullarında Cudi ve Gabar Dağları neredeyse görünmez hale gelerek görüş mesafesinin azalmasına ve hava kalitesinin düşmesine neden oldu.
Cizre ilçesinde bazı vatandaşlar düşük hava kalitesinden korunmak için maske taktı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü 15. Bölge Müdürlüğü yetkilileri, tozun Çarşamba gününe kadar Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak ve Şanlıurfa'da hayatı olumsuz etkilemeye devam edeceğini belirtti.
Yetkililer, 2 Mayıs'ta bölgede yağış beklendiğini belirterek, şunları kaydetti: "Yağmurla birlikte toz taşınımının etkisi de sona erecek. Yağışların hafta sonuna kadar devam etmesi bekleniyor."
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, toz fırtınalarının aslında dünya çapında yaşanması gereken doğal bir olay olduğunu söyledi.
Şenyiğit, Afrika ve Orta Asya'daki çöllerden her yıl küresel olarak tonlarca tozun yayılarak Türkiye'yi etkilediğine dikkat çekti.
Özellikle kronik akciğer hastalıkları, kronik ve alerjik rahatsızlıkları, nefes alma güçlüğü olan bireylerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Bu dönemde mümkünse dışarı çıkmamalarını tavsiye etti. Ancak dışarı çıkmaları gerekiyorsa maske takmaları oldukça faydalı olacaktır. Ayrıca bu hastaların semptomlarda herhangi bir artış olması durumunda göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalarını da tavsiye etti.
